İçeriğe atla

Biyocoğrafik Döngüler (Mizan): Revizyonlar arasındaki fark

TİKİPedi sitesinden
"<span id="besin-zincirleri-ve-enerji-akışı-ekosistemlerdeki-genel-dayanışma-ve-hizmet-kanunu"></span> = '''Besin Zincirleri ve Enerji Akışı: Ekosistemlerdeki Genel Dayanışma ve Hizmet Kanunu''' = <span id="giriş"></span> == '''Giriş''' == Ekosistemler, canlı organizmalar ile onların cansız çevrelerinin (hava, su, toprak) karşılıklı etkileşim içinde olduğu dinamik ve karmaşık bütünler olarak tanımlanır. Bu sistemler içindek..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu
 
TikipediBot (mesaj | katkılar)
k Biyoloji kategorisi eklendi.
 
(Bir diğer kullanıcıdan bir ara revizyon gösterilmiyor)
1. satır: 1. satır:
<span id="besin-zincirleri-ve-enerji-akışı-ekosistemlerdeki-genel-dayanışma-ve-hizmet-kanunu"></span>
<span id="biyocoğrafik-döngüler-yeryüzündeki-hayati-elementlerin-sürekli-devir-ve-denge-sanatı"></span>
= '''Besin Zincirleri ve Enerji Akışı: Ekosistemlerdeki Genel Dayanışma ve Hizmet Kanunu''' =
= '''Biyocoğrafik Döngüler: Yeryüzündeki Hayati Elementlerin Sürekli Devir ve Denge Sanatı''' =


<span id="giriş"></span>
<span id="giriş"></span>
== '''Giriş''' ==
== '''Giriş''' ==


Ekosistemler, canlı organizmalar ile onların cansız çevrelerinin (hava, su, toprak) karşılıklı etkileşim içinde olduğu dinamik ve karmaşık bütünler olarak tanımlanır. Bu sistemler içindeki yaşamın devamlılığı, temel olarak iki ana sürece bağlıdır: enerji akışı ve madde döngüsü.1 Yeryüzündeki canlılık, bu iki temel mekanizmanın kesintisiz ve düzenli bir şekilde işlemesiyle mümkün kılınmıştır. Bu bağlamda besin zincirleri, enerjinin bir canlıdan diğerine aktarıldığı ve maddelerin sistem içinde yeniden kullanıma sunulduğu yolları temsil eder. Bu süreçler incelendiğinde, her bir canlının, kendisinden sonraki halkaya rızık olmak veya kendisinden önceki halkaların atıklarını temizlemek suretiyle, bütün bir sistemin varlığına ve işleyişine hizmet ettirildiği görülür. Bu genel dayanışma (tesanüd) kanunu, ekosistemlerin temel işleyiş prensibini oluşturur.
Biyocoğrafik döngüler, yaşam için elzem olan kimyasal elementlerin ve bileşiklerin, yeryüzünün biyotik (canlılar alemi) ve abiyotik (cansız çevre: litosfer, atmosfer, hidrosfer) katmanları arasında sürekli olarak hareket ettiği, dönüştürüldüğü ve yeniden kullanıma sunulduğu yolları tanımlayan süreçler bütünüdür.1 Dünya, dışarıdan önemli bir madde girişi olmayan kapalı bir sistem olduğundan, yaşamın devamlılığı için gerekli olan sınırlı kaynakların israf edilmeden sürekli olarak devir daim edilmesi zorunludur. Bu döngüler, söz konusu zorunluluğu yerine getiren temel mekanizmalardır. Ekosistemlerdeki işleyişin temel bir prensibi, enerjinin sistemden tek yönlü olarak akıp gitmesi, buna karşın maddenin ise bir zerre dahi israf edilmeden sürekli geri dönüştürülmesidir.3


Bu raporun amacı, besin zincirleri ve enerji akışı mekanizmalarını güncel bilimsel veriler ışığında detaylı bir şekilde açıklamak ve bu işleyişin ardındaki hassas düzeni ortaya koymaktır. Rapor, ekosistemdeki her bir unsurun üstlendiği görevin bütün içindeki anlamını ve bu karmaşık yapının nasıl tek bir vücut gibi uyum içinde çalıştığını analiz edecektir. Bu çerçevede, olgular yalnızca mekanik düzeyde ele alınmayacak, aynı zamanda bu mekanizmaların işaret ettiği nizam, gaye ve sanat boyutları da bilimsel veriler zemininde incelenecektir.
Bu raporun amacı, yaşamın temelini oluşturan üç hayati döngüyü –su, karbon ve azot– en güncel bilimsel bulgular ışığında detaylı bir şekilde incelemektir. Bu döngülerin işleyişindeki hassas mekanizmalar, birbirleriyle olan karmaşık etkileşimleri ve bu sistemler üzerindeki insan kaynaklı etkiler ele alınacaktır. Raporun devamında, bu bilimsel verilerin işaret ettiği nizam, gaye ve sanatlı yapılar, belirli bir kavramsal çerçeve dahilinde analiz edilecektir. Bu döngülerdeki mükemmel denge (Mizan), raporun ana temasını oluşturmaktadır. Zira bu döngüler olmaksızın, doğal kaynakların yenilenmesi mümkün olmaz; bitkiler, hayvanlar ve insanlar dahil olmak üzere yeryüzündeki yaşamın sürdürülmesi düşünülemezdi.4


<span id="bilimsel-açıklama-ve-güncel-bulgular-canlılar-arası-hizmet-ağının-işleyişi"></span>
<span id="bilimsel-açıklama-ve-güncel-bulgular"></span>
== '''Bilimsel Açıklama ve Güncel Bulgular: Canlılar Arası Hizmet Ağının İşleyişi''' ==
== '''Bilimsel Açıklama ve Güncel Bulgular''' ==


<span id="temel-kavramlar-ve-mekanizmalar-ekosistemde-enerji-ve-madde-döngüsü"></span>
Bu bölümde, su, karbon ve azot döngülerinin işleyiş mekanizmaları, birbirleriyle olan ilişkileri ve güncel bilimsel bulgular, nesnel ve betimleyici bir dille sunulmaktadır.
=== '''Temel Kavramlar ve Mekanizmalar: Ekosistemde Enerji ve Madde Döngüsü''' ===


<span id="trofik-düzeyler-bir-beslenme-hiyerarşisi"></span>
'''Tablo 1: Temel Biyocoğrafik Döngülerin Karşılaştırmalı Özeti'''
==== '''Trofik Düzeyler: Bir Beslenme Hiyerarşisi''' ====
 
Ekosistemlerdeki canlılar, beslenme ilişkilerine göre trofik düzeyler olarak adlandırılan hiyerarşik basamaklarda sınıflandırılır.2 Bu hiyerarşi, enerjinin sisteme girişinden son halkaya kadar izlediği yolu tanımlar.
 
* '''Üreticiler (Ototroflar):''' Ekosistem piramidinin temelini oluşturan üreticiler, kendi besinlerini inorganik maddelerden sentezleyen organizmalardır.3 Bu canlıların büyük çoğunluğu, fotosentez adı verilen bir süreçle güneşten gelen ışık enerjisini kimyasal enerjiye dönüştürür ve bunu karbon bileşiklerinde depolar.1 Bitkiler, algler ve siyanobakteriler bu grubun en bilinen örnekleridir. Enerjinin biyosfere giriş kapısı olarak görevlendirilen üreticiler, diğer tüm canlıların varlığı için gerekli olan organik madde ve enerjinin ilk kaynağını teşkil ederler.<br />
* '''Tüketiciler (Heterotroflar):''' Kendi besinlerini üretemeyen ve enerji ihtiyaçlarını diğer organizmaları tüketerek karşılayan canlılardır.1 Bu grup, beslendikleri trofik düzeye göre alt kategorilere ayrılır:
** '''Birincil Tüketiciler:''' Doğrudan üreticilerle beslenen otçul (herbivor) canlılardır. Çekirge, fare, geyik gibi hayvanlar bu gruba örnektir.3<br />
** '''İkincil Tüketiciler:''' Birincil tüketicilerle beslenen etçil (karnivor) veya hepçil (omnivor) canlılardır. Yılanlar, örümcekler ve küçük balıklar bu düzeyde yer alabilir.3<br />
** '''Üçüncül ve Üst Düzey Tüketiciler:''' İkincil tüketicilerle beslenen ve genellikle besin zincirinin en üst basamaklarında yer alan yırtıcılardır. Kurtlar, kartallar ve büyük balıklar bu gruba dahildir.1<br />
* '''Ayrıştırıcılar (Saprotroflar/Detritivorlar):''' Besin zincirinin her basamağında yer alan ve döngünün tamamlanmasını sağlayan son halkadır. Bakteriler, mantarlar, böcekler ve bazı omurgasızlar gibi organizmalardan oluşan bu grup, ölü organizmaları ve organik atıkları (detritus) parçalar.1 Bu süreç sonucunda, organik maddelerin yapısında bulunan temel besin elementleri (karbon, azot, fosfor vb.) tekrar üreticilerin kullanabileceği inorganik forma dönüştürülür.5 Bu mineralizasyon süreci, ekosistemdeki madde döngüsünün devamlılığı için hayati bir rol oynar.
 
Aşağıdaki tablo, trofik düzeylerin temel özelliklerini ve ekosistemdeki görevlerini özetlemektedir.


{| class="wikitable"
{| class="wikitable"
|-
|-
! style="text-align: left;"| Trofik Düzey
! style="text-align: left;"| Döngü
! style="text-align: left;"| Tanım
! style="text-align: left;"| Ana Rezervuar (Depo)
! style="text-align: left;"| Enerji Kaynağı
! style="text-align: left;"| Elementin Temel Formları
! style="text-align: left;"| Örnekler
! style="text-align: left;"| Anahtar Süreçler
! style="text-align: left;"| Süreçteki Aracılar
|-
|-
| style="text-align: left;"| '''Üreticiler'''
| style="text-align: left;"| '''Su Döngüsü'''
| style="text-align: left;"| İnorganik maddelerden kendi besinini üretir.
| style="text-align: left;"| Okyanuslar, Buzullar, Yeraltı Suları
| style="text-align: left;"| Güneş ışığı (çoğunlukla)
| style="text-align: left;"| H2​O (sıvı, katı, gaz)
| style="text-align: left;"| Bitkiler, algler, siyanobakteriler
| style="text-align: left;"| Buharlaşma, Yoğunlaşma, Yağış, Akış
| style="text-align: left;"| Güneş Enerjisi, Yerçekimi
|-
|-
| style="text-align: left;"| '''Birincil Tüketiciler'''
| style="text-align: left;"| '''Karbon Döngüsü'''
| style="text-align: left;"| Üreticilerle beslenir.
| style="text-align: left;"| Okyanuslar, Litosfer, Atmosfer, Biyosfer
| style="text-align: left;"| Üreticiler (bitkiler, algler)
| style="text-align: left;"| CO2​, CH4​, Organik Bileşikler, CaCO3​
| style="text-align: left;"| Çekirge, fare, tavşan, zooplankton
| style="text-align: left;"| Fotosentez, Solunum, Ayrışma, Yanma
| style="text-align: left;"| Bitkiler, Hayvanlar, Mikroorganizmalar
|-
|-
| style="text-align: left;"| '''İkincil Tüketiciler'''
| style="text-align: left;"| '''Azot Döngüsü'''
| style="text-align: left;"| Birincil tüketicilerle beslenir.
| style="text-align: left;"| Atmosfer (%78)
| style="text-align: left;"| Birincil tüketiciler (otçullar)
| style="text-align: left;"| N2​, NH3​/NH4+​, NO2−​, NO3−​
| style="text-align: left;"| Yılan, tilki, örümcek, küçük balıklar
| style="text-align: left;"| Fiksasyon, Nitrifikasyon, Denitrifikasyon
|-
| style="text-align: left;"| Azot Bağlayıcı ve Kemosentetik Bakteriler
| style="text-align: left;"| '''Üçüncül Tüketiciler'''
| style="text-align: left;"| İkincil tüketicilerle beslenir.
| style="text-align: left;"| İkincil tüketiciler (etçiller)
| style="text-align: left;"| Kartal, kurt, büyük balıklar
|-
| style="text-align: left;"| '''Ayrıştırıcılar'''
| style="text-align: left;"| Ölü organik maddeleri ve atıkları parçalar.
| style="text-align: left;"| Tüm trofik düzeylerden gelen ölü organik madde
| style="text-align: left;"| Bakteriler, mantarlar, solucanlar
|}
|}


<span id="enerji-akışının-yönü-ve-verimliliği-10-kuralı"></span>
<span id="bölüm-1-temel-kavramlar-ve-işleyiş-mekanizmaları"></span>
==== '''Enerji Akışının Yönü ve Verimliliği: %10 Kuralı''' ====
=== '''Bölüm 1: Temel Kavramlar ve İşleyiş Mekanizmaları''' ===
 
<span id="su-hidrolojik-döngüsü-hayatın-taşıyıcısı"></span>
==== '''1.1. Su (Hidrolojik) Döngüsü: Hayatın Taşıyıcısı''' ====
 
Hidrolojik döngü, suyun yeryüzü, yeraltı ve atmosferdeki mevcudiyetini ve sürekli hareketini tasvir eden bir süreçler bütünüdür.7 Bu döngünün belirli bir başlangıç veya bitiş noktası yoktur; güneş enerjisi tarafından harekete geçirilen ve yerçekimi etkisiyle şekillenen kesintisiz bir sistemdir.4
 
* '''Buharlaşma (Evaporation) ve Terleme (Transpiration):''' Döngünün temel hareket mekanizması, güneş radyasyonundan kaynaklanan termal enerji ile başlar. Bu enerji, okyanuslar, denizler, göller ve nehirler gibi yüzey sularındaki su moleküllerinin kinetik enerjisini artırarak sıvı fazdan gaz faza (su buharı) geçmesini sağlar.9 Buna paralel olarak, bitkiler de kökleriyle topraktan aldıkları suyun önemli bir kısmını, yapraklarının yüzeyinde bulunan ve “stoma” adı verilen küçük gözenekler aracılığıyla atmosfere salar. Bu biyolojik sürece terleme (transpirasyon) denir. Buharlaşma ve terlemenin birleşik etkisi olan “evapotranspirasyon”, atmosferdeki su buharının ana kaynağını teşkil eder ve ekosistemlerin nem dengesinde merkezi bir rol oynar.9<br />
* '''Yoğunlaşma (Condensation):''' Su buharı, atmosferde yükseldikçe daha soğuk hava katmanlarıyla temas eder veya adiyabatik soğuma (basınç düşüşüyle meydana gelen soğuma) neticesinde enerjisini kaybeder. Bu durumda, gaz halindeki su molekülleri tekrar bir araya gelerek sıvı su damlacıklarına veya çok düşük sıcaklıklarda doğrudan buz kristallerine dönüşür. Bu süreç, bulutların ve sisin meydana gelmesini sağlar.4<br />
* '''Yağış (Precipitation):''' Bulutları oluşturan su damlacıkları veya buz kristalleri, atmosferdeki hareketleri sırasında çarpışarak birleşir ve büyür. Ağırlıkları, havanın kaldırma kuvvetini yenecek bir seviyeye ulaştığında, yerçekimi etkisiyle yeryüzüne inerler. Bu süreç yağış olarak adlandırılır ve yağmur, kar, dolu veya karla karışık yağmur gibi farklı formlarda gerçekleşebilir.4<br />
* '''Yüzey Akışı (Runoff) ve Sızma (Infiltration):''' Yeryüzüne ulaşan su, birkaç farklı yol izler. Bir kısmı, toprağın eğimi doğrultusunda yüzeyden akarak derelere, nehirlere ve nihayetinde göl veya okyanuslara karışır; bu süreç yüzey akışı olarak bilinir. Diğer bir kısmı ise toprağın gözenekli yapısından sızarak daha derin katmanlara iner ve yeraltı suyu rezervuarlarını (akiferler) besler. Bu sürece sızma (infiltrasyon) denir.8
 
Su döngüsü, genellikle basit bir dairesel yol olarak tasvir edilse de, gerçekte çok daha karmaşık ve dinamik bir ağ yapısına sahiptir. Bir su molekülü, buharlaştıktan hemen sonra yoğunlaşıp geri dönebileceği gibi, bir buz tabakasında binlerce yıl depolanabilir veya bir bitkinin bünyesi ile atmosfer arasında defalarca gidip gelebilir.2 Bu doğrusal olmayan yapı, sistemin tek bir “yol” üzerinden değil, sayısız potansiyel yol, rezervuar ve farklı zaman ölçekleri üzerinden işlediğini göstermektedir. Bu karmaşıklık, döngünün çeşitli çevresel değişikliklere karşı direncini (rezilyans) temin eder ve suyun gezegenin her köşesine dağıtılmasını sağlayan sağlam bir mekanizma ortaya koyar.
 
<span id="karbon-döngüsü-yaşamın-yapı-taşı"></span>
==== '''1.2. Karbon Döngüsü: Yaşamın Yapı Taşı''' ====
 
Karbon, proteinler, nükleik asitler ve karbonhidratlar gibi yaşamın temelini oluşturan tüm organik moleküllerin iskeletini teşkil eden bir elementtir. Karbon döngüsü, bu hayati elementin atmosfer, okyanuslar, karasal biyosfer ve litosfer (kayalar ve fosil yakıtlar) gibi ana rezervuarlar arasında sürekli hareketini ve dönüşümünü ifade eder.14 Bu döngü, birbirinden çok farklı zaman ölçeklerinde işleyen iki ana alt sistemden oluşur:
 
* '''Hızlı (Biyolojik) Karbon Döngüsü:''' Bu döngü, canlı organizmalar arasındaki karbon alışverişini kapsar ve günler, mevsimler veya yıllar gibi kısa zaman ölçeklerinde işler. Sürecin temelinde fotosentez yer alır. Karasal ve sucul bitkiler ile diğer fotosentetik organizmalar, atmosferdeki veya suda çözünmüş haldeki karbondioksiti (CO2​) alarak güneş enerjisi yardımıyla glikoz gibi organik bileşiklere dönüştürür.17 Bu organik bileşiklerde depolanan karbon, besin zinciri yoluyla otçullara ve onlardan da etçillere aktarılır. Canlılar, enerji elde etmek için bu organik bileşikleri hücresel solunum yoluyla parçaladığında, karbon tekrar<br />
CO2​ olarak atmosfere salınır. Benzer şekilde, canlılar öldüğünde, ayrıştırıcı mikroorganizmalar organik maddeleri parçalayarak karbonu atmosfere geri döndürür.2 Bu hızlı döngü, biyosferin dinamik dengesini ve yaşamın günlük ritmini sağlar.16<br />
 
* '''Yavaş (Jeolojik) Karbon Döngüsü:''' Bu döngü, milyonlarca yıllık zaman ölçeklerinde işleyen jeolojik süreçleri içerir ve gezegenin iklimi için uzun vadeli bir termostat görevi görür. Süreç, atmosferdeki CO2​’nin yağmur suyuyla birleşerek zayıf bir karbonik asit (H2​CO3​) oluşturmasıyla başlar. Bu asit, karalardaki kayaları kimyasal olarak ayrıştırarak kalsiyum ve diğer iyonları serbest bırakır. Nehirler bu iyonları okyanuslara taşır. Okyanuslarda, kalsiyum iyonları bikarbonat iyonlarıyla birleşerek kalsiyum karbonat (CaCO3​) meydana getirir. Bu bileşik, mercanlar ve kabuklu deniz canlıları gibi organizmaların iskelet ve kabuklarının yapı taşıdır. Bu canlılar öldüğünde, kalıntıları okyanus tabanına çökerek zamanla sıkışır ve kireçtaşı gibi tortul kayaçları oluşturur. Bu şekilde, karbon milyonlarca yıl boyunca litosferde depolanmış olur.14 Bu depolanmış karbonun tekrar atmosfere dönmesi ise levha tektoniği hareketleri sonucunda bu kayaçların mantoya batması ve erimesiyle açığa çıkan CO2​’nin volkanik faaliyetler yoluyla salınmasıyla gerçekleşir.16


Ekosistemlerde madde döngüsel bir yol izlerken, enerji akışı tek yönlüdür.1 Enerji, üreticilerden tüketicilere doğru akar ve her basamakta önemli bir kısmı kaybedilir. Bir trofik düzeyden bir üst düzeye enerji aktarımı sırasında, enerjinin ortalama olarak yalnızca %10’luk bir kısmı bir sonraki seviyedeki canlının biyokütlesine dahil edilir.7 Bu durum, “%10 Kuralı” olarak bilinir.8 Enerjinin geri kalan yaklaşık %90’lık kısmı, canlının kendi metabolik faaliyetleri (solunum, hareket, üreme vb.) için kullanılır veya ısı olarak çevreye yayılır.2
Bu iki döngü arasındaki hassas akış hızı dengesi, gezegenin iklimini yaşanabilir sınırlar içinde tutan temel bir mekanizmadır. Hızlı döngü biyosferin anlık ihtiyaçlarını karşılarken, yavaş döngü atmosferdeki CO2​ seviyelerini jeolojik zaman ölçeklerinde düzenler. Antropojenik faaliyetler, özellikle fosil yakıtların yakılması, milyonlarca yılda yavaş döngüde depolanmış olan karbonu aniden ve çok büyük miktarlarda hızlı döngüye enjekte etmektedir.14 Bu durum, sadece mekânsal veya kimyasal bir dengeyi değil, aynı zamanda süreçlerin hızları ve zamanlamaları arasındaki kritik bir uyumu da bozmaktadır. Jeolojik zaman ölçeğindeki bir sürecin biyolojik zaman ölçeğine sıkıştırılması, sistemin kendini düzenleme kapasitesini aşan bir şok etkisi oluşturmaktadır.


Bu enerji kaybı, ekosistemlerin yapısı üzerinde belirleyici bir etkiye sahiptir. Her basamakta enerjinin azalması, besin zincirlerinin uzunluğunu genellikle dört veya beş trofik düzeyle sınırlar.2 Zira en üst basamakta, kendisini destekleyecek yeterli enerji kalmamaktadır. Bu durum, ekolojik piramitler aracılığıyla görselleştirilir. Enerji piramidi, her trofik düzeyde mevcut olan enerji miktarını gösterir ve tabandan tepeye doğru daralır. Bu piramit, enerji akışının tek yönlü ve kayıplı doğası gereği asla ters çevrilemez bir yapıya sahiptir.9 İlk bakışta bir “verimsizlik” veya “kayıp” olarak görülebilecek olan bu %10 kuralı, aslında sistemin genel mimarisini ve sürdürülebilirliğini temin eden temel bir ayardır. Eğer enerji transferi çok daha verimli olsaydı, her trofik düzey bir altındaki düzeyi tamamen tüketme potansiyeline sahip olur, bu da sistemin istikrarsızlaşarak çökmesine yol açabilirdi. Dolayısıyla, bu enerji “kaybı”, üreticilerin daima en büyük biyokütleye sahip olmasını sağlayarak tüm sistemin varlığını güvence altına alan bir denge unsurudur. Bu durum, her canlının bir sonraki halkaya rızık olmak üzere belirli bir ölçüyle hizmet ettirildiğini gösterir.
<span id="azot-döngüsü-proteinlerin-ve-nükleik-asitlerin-kaynağı"></span>
==== '''1.3. Azot Döngüsü: Proteinlerin ve Nükleik Asitlerin Kaynağı''' ====


<span id="besin-zincirleri-ve-besin-ağları-doğrusal-ilişkilerden-karmaşık-şebekelere"></span>
Atmosferin yaklaşık %78’ini oluşturan azot gazı (N2​), yaşam için elzem olmasına rağmen, çoğu canlı için doğrudan kullanılamaz bir formdadır. Bunun sebebi, iki azot atomunu bir arada tutan son derece kararlı üçlü kovalent bağdır (N≡N). Bu bağın kırılması ve azotun canlıların kullanabileceği reaktif formlara (amonyak, nitrat gibi) dönüştürülmesi, “azot fiksasyonu” olarak bilinen ve yüksek enerji gerektiren bir süreçtir.20 Su ve karbon döngüleri büyük ölçüde fiziksel süreçlere dayanırken, azot döngüsü neredeyse tamamen özel görevli mikroorganizmaların biyokimyasal faaliyetlerine bağımlıdır.22
==== '''Besin Zincirleri ve Besin Ağları: Doğrusal İlişkilerden Karmaşık Şebekelere''' ====


Besin zinciri, enerjinin üreticilerden başlayarak tüketicilere doğru izlediği doğrusal bir yolu ifade eder.3 Örneğin, bir çayır ekosisteminde ot → çekirge → kurbağa → yılan → kartal şeklinde bir besin zinciri kurulabilir. Ancak doğadaki beslenme ilişkileri nadiren bu kadar basittir. Gerçekte, çoğu ekosistemde birçok besin zincirinin birbirine bağlı olduğu karmaşık “besin ağları” (food webs) mevcuttur.1 Birçok organizma, birden fazla trofik düzeyde yer alabilir veya birden fazla besin kaynağı ile beslenebilir.2 Örneğin, bir ayı hem bitkilerle (birincil tüketici) hem de balıklarla (ikincil/üçüncül tüketici) beslenebilir.
* '''Azot Fiksasyonu (Bağlanma):''' Bu, atmosferdeki inert N2​ gazının, biyolojik olarak kullanılabilir amonyağa (NH3​) dönüştürüldüğü kritik bir süreçtir. Bu dönüşüm, büyük ölçüde, “nitrojenaz” adı verilen son derece karmaşık bir enzim kompleksine sahip olan belirli bakteri ve arke türleri tarafından gerçekleştirilir. Bu mikroorganizmaların bir kısmı, baklagillerin (fasulye, bezelye, yonca vb.) köklerinde simbiyotik (karşılıklı faydaya dayalı) olarak yaşarken (''Rhizobium'' cinsi gibi), bir kısmı da toprakta veya suda serbest olarak yaşar (''Azotobacter'' cinsi gibi).22 Nitrojenaz enzimi, iki farklı proteinden oluşan ve N2​ molekülünün sağlam üçlü bağını kırmak için saniyede defalarca birleşip ayrılarak çalışan, enerji-yoğun bir moleküler makinedir.21 Azot fiksasyonu, daha küçük ölçekte, şimşek ve yıldırım gibi yüksek enerjili atmosferik olaylar yoluyla abiyotik olarak da gerçekleşebilir.24<br />
* '''Nitrifikasyon:''' Fiksasyon sonucu oluşan amonyak (NH3​), toprakta suya karışarak amonyum iyonuna (NH4+​) dönüşür. Nitrifikasyon, bu amonyumun bitkiler tarafından en kolay alınabilen form olan nitrata (NO3−​) dönüştürüldüğü iki aşamalı bir oksidasyon sürecidir. İlk aşamada, ''Nitrosomonas'' gibi bakteri grupları amonyumu nitrite (NO2−​) oksitler. İkinci aşamada ise ''Nitrobacter'' gibi başka bir bakteri grubu, nitriti nitrata oksitler. Bu kemosentetik bakteriler, bu reaksiyonlar sırasında açığa çıkan kimyasal enerjiyi kendi yaşam faaliyetleri için kullanır.24<br />
* '''Asimilasyon ve Amonifikasyon:''' Bitkiler, kökleri aracılığıyla topraktan nitrat ve amonyumu alarak bunları amino asitler, proteinler ve nükleik asitler (DNA, RNA) gibi organik moleküllerin yapısına katarlar. Bu süreç asimilasyon olarak adlandırılır. Hayvanlar ise azotu bitkileri yiyerek alır. Canlılar öldüğünde veya organik atıklar (dışkı, idrar) ürettiğinde, ayrıştırıcı bakteri ve mantarlar bu organik maddeleri parçalayarak içerdikleri azotu tekrar amonyağa dönüştürür. Amonifikasyon adı verilen bu süreç, azotu tekrar döngüye kazandırır.<br />
* '''Denitrifikasyon:''' Toprakta bulunan nitratın bir kısmı, özellikle oksijenin az olduğu (anaerobik) koşullarda, ''Pseudomonas'' gibi denitrifikasyon bakterileri tarafından tekrar atmosferik azot gazına (N2​) dönüştürülür. Bu süreç, toprağın verimliliğini azaltabilse de, atmosferdeki azot dengesinin korunmasını sağlayarak döngüyü tamamlar.21


Bu ağ yapısı, ekosisteme önemli bir esneklik ve dayanıklılık (resilience) kazandırır. Eğer sistem basit bir zincir olsaydı, halkalardan birinin kopması (örneğin bir türün neslinin tükenmesi) tüm zincirin çökmesine neden olabilirdi. Ancak besin ağında, bir türün azalması durumunda, o türle beslenen canlılar alternatif besin kaynaklarına yönelebilir, bu da sistemin genel istikrarının korunmasına yardımcı olur.11 Ekosistemlerin bu şekilde bir ağ olarak tertip edilmiş olması, sistemin rastgele şoklara ve çevresel değişikliklere karşı dayanıklı kılınmasını sağlayan sanatlı bir düzenlemeye işaret eder. Bu, adeta bir “yedekleme” mekanizmasıdır ve her bir canlının, bütünün devamlılığı için çok yönlü bir hizmet ağı içinde görevlendirildiğini gösterir.
Azot döngüsü, cansız madde dünyası ile canlılar alemi arasındaki geçişin ne kadar karmaşık ve özel mekanizmalara bağlı olduğunun en çarpıcı örneklerinden biridir. Atmosferdeki devasa azot rezervuarı, bu mikroskobik canlılar ve onların ürettiği nitrojenaz enzimi gibi son derece özelleşmiş, bilgi-içerikli biyolojik sistemler olmadan kilitli kalırdı. Bu durum, döngünün sadece “olup biten” bir süreç değil, aynı zamanda belirli “araçlar” gerektiren bir operasyon olduğunu ortaya koymaktadır.


<span id="ayrıştırıcıların-merkezi-rolü-döngünün-tamamlanması-ve-sürekliliğin-teminatı"></span>
<span id="bölüm-2-güncel-araştırmalardan-bulgular-ve-etkileşimler"></span>
==== '''Ayrıştırıcıların Merkezi Rolü: Döngünün Tamamlanması ve Sürekliliğin Teminatı''' ====
=== '''Bölüm 2: Güncel Araştırmalardan Bulgular ve Etkileşimler''' ===


Besin zincirinin her halkasında biriken ölü organik maddeler, ayrıştırıcılar tarafından işlenerek döngüye yeniden dahil edilir. Bu organizmalar, ölü bitki ve hayvan kalıntılarını, dökülen yaprakları ve diğer organik atıkları parçalamak için görevlendirilmiştir.1 Bu parçalanma (dekompozisyon) süreci, büyük ölçüde bakteri ve mantar gibi mikroorganizmalar tarafından salgılanan ekstraselüler (hücre dışı) enzimler aracılığıyla gerçekleştirilir.13 Selülaz, proteaz, lipaz ve lignin peroksidaz gibi enzimler, selüloz, protein ve lignin gibi karmaşık organik molekülleri daha basit inorganik bileşiklere ayırır.14 Bu süreç, “mineralizasyon” olarak adlandırılır ve karbon, azot, fosfor gibi hayati elementlerin toprağa ve suya geri dönmesini sağlayarak üreticiler tarafından tekrar kullanılabilir hale getirir.6
<span id="döngüler-arasındaki-bütünleşik-ilişki-sistemik-mizan"></span>
==== '''2.1. Döngüler Arasındaki Bütünleşik İlişki (Sistemik Mizan)''' ====


Ayrıştırıcıların bu faaliyeti olmasaydı, besin maddeleri ölü organizmaların bedenlerinde kilitli kalır, üreticiler kısa sürede besin kıtlığı yaşar ve tüm ekosistem durma noktasına gelirdi. Bu durum, en küçük ve gözle görülmeyen canlıların, en büyük ve en karmaşık canlıların varlığının temel şartı olduğunu ortaya koyar. Madde, gezegen için sonlu bir kaynaktır ve sistem içinde kalmalıdır. Ayrıştırıcılar, bu temel probleme karşı mükemmel bir çözüm olarak konumlandırılmıştır. Onlar, sistemin “çıkmaz sokağı” olan ölümü, yeni bir hayatın hammaddesinin kaynağına dönüştürürler. Bu, ekosistemde hiçbir şeyin “atık” veya “anlamsız” olmadığını, en değersiz görünen şeylerin bile en değerli olan hayatın devamı için birer hammadde olarak istihdam edildiğini gösterir. Bu mükemmel döngüsel nizam, ölümün dahi hayata hizmet ettirildiği, israfın olmadığı bir sanatın varlığına işaret eder.16
Biyocoğrafik döngüler, birbirinden izole sistemler olarak değil, birbirini etkileyen ve birbirine bağımlı olan bütünleşik bir ağ olarak işler. Su döngüsü, bu entegrasyonda merkezi bir rol oynar. Yağış, yüzey akışı ve sızma gibi hidrolojik süreçler, karasal ekosistemlerdeki karbon, azot, fosfor ve kükürt gibi elementlerin ve besin maddelerinin çözünerek nehirlere, göllere ve okyanuslara taşınmasını sağlayan birincil mekanizmadır.3 Bu olmadan, karasal ve sucul ekosistemler arasında besin alışverişi büyük ölçüde dururdu.


<span id="güncel-araştırmalardan-bulgular-ekosistem-dinamiklerine-derinlemesine-bakış"></span>
Biyokimyasal düzeyde ise karbon ve azot döngüleri arasında temel bir bağımlılık mevcuttur. Canlı organizmaların yapısını oluşturan proteinler ve nükleik asitler gibi temel moleküllerin sentezi için hem karbon atomlarından oluşan bir iskelete hem de bu iskelete bağlanan azot atomlarına ihtiyaç duyulmaktadır.21 Dolayısıyla, bir ekosistemde azotun sınırlı olması (azot limiti), bitkilerin büyümesini ve dolayısıyla karbon fiksasyonunu yavaşlatabilir. Benzer şekilde, fotosentez yoluyla karbon fiksasyonunun azalması, azotun biyokütleye dahil edilme hızını düşürebilir. Bu sıkı bağlantı, bir döngüdeki aksamanın diğer döngüleri de doğrudan etkileyeceği anlamına gelir.
=== '''Güncel Araştırmalardan Bulgular: Ekosistem Dinamiklerine Derinlemesine Bakış''' ===


<span id="sistem-dengesinin-hassas-ayarları-kilit-taşı-türler-ve-trofik-kaskadlar"></span>
<span id="antropojenik-etkiler-ve-denge-üzerindeki-baskılar"></span>
==== '''Sistem Dengesinin Hassas Ayarları: Kilit Taşı Türler ve Trofik Kaskadlar''' ====
==== '''2.2. Antropojenik Etkiler ve Denge Üzerindeki Baskılar''' ====


Ekosistemdeki bazı türler, biyokütleleri veya sayıları az olmasına rağmen, sistemin yapısı ve işleyişi üzerinde orantısız derecede büyük bir etkiye sahiptir. Bu türler, bir kemerin tepesindeki kilit taşına benzetilerek “kilit taşı türler” (keystone species) olarak adlandırılır.11 Bir kilit taşı türün ekosistemden çıkarılması veya sisteme yeniden dahil edilmesi, “trofik kaskad” adı verilen ve besin ağının en üstünden en altına kadar yayılan zincirleme reaksiyonları tetikler.19
Son iki yüzyılda, özellikle Sanayi Devrimi’nden bu yana artan insan faaliyetleri, bu hassas dengeler üzerinde ciddi baskılar oluşturmuştur.


Bu olgunun en bilinen örneklerinden biri, kurtların Yellowstone Milli Parkı’na yeniden getirilmesiyle gözlemlenmiştir. Kurtların yokluğunda aşırı çoğalan geyik (elk) popülasyonları, nehir kenarlarındaki söğüt ve kavak ağaçlarını tüketerek bitki örtüsüne ciddi zarar vermişti. Kurtların geri getirilmesiyle birlikte, geyiklerin davranışları değişmiş ve sayıları kontrol altına alınmıştır. Bu durum, bitki örtüsünün yeniden canlanmasına, bu bitkilerle beslenen veya bu habitatları kullanan kunduz, kuş ve böcek gibi diğer türlerin geri dönmesine ve hatta nehir yataklarının erozyona karşı daha dirençli hale gelerek stabilize olmasına yol açmıştır.20 Bu örnek, bir yırtıcının varlığının, bir nehrin coğrafi yapısını dahi etkileyebileceğini göstererek sistemin ne denli bütüncül ve birbirine bağlı olduğunu ortaya koyar.
* '''Karbon Döngüsü ve İklim Değişikliği:''' Fosil yakıtların (kömür, petrol, doğal gaz) enerji üretimi için yakılması, ormansızlaşma ve çimento üretimi gibi endüstriyel süreçler, milyonlarca yıldır yavaş karbon döngüsünde depolanmış olan karbonu, jeolojik olarak çok kısa bir sürede atmosfere CO2​ olarak salmıştır.14 Bu durum, atmosferdeki CO2​ konsantrasyonlarının son 800,000 yıldır görülmemiş seviyelere çıkmasına ve sera etkisinin güçlenerek küresel ısınmaya yol açmasına neden olmuştur.28<br />
* '''Okyanus Asitlenmesi ve Karbon Yutağı Kapasitesi:''' Atmosferdeki fazla CO2​’nin yaklaşık dörtte biri okyanuslar tarafından emilmektedir. Bu emilim, atmosferdeki ısınma hızını yavaşlatırken, okyanus kimyasını değiştirmektedir. CO2​ suda çözündüğünde karbonik asit oluşturur, bu da okyanusların pH seviyesini düşürür (asitlenmeye neden olur). Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) Altıncı Değerlendirme Raporu’na (AR6) göre, bu asitlenme mercanlar, istiridyeler ve planktonlar gibi kalsiyum karbonat temelli kabuk veya iskelet oluşturan deniz canlıları için ciddi bir tehdittir.14 Ayrıca, gelecekte, özellikle yüksek emisyon senaryoları altında, okyanusların ısınması ve kimyasal yapısının değişmesi nedeniyle karbon yutağı kapasitesinin zayıflaması beklenmektedir. Bu durum, atmosferde daha fazla CO2​ birikmesine yol açarak ısınmayı daha da hızlandıracak bir geri besleme mekanizmasıdır.30<br />
* '''Permafrost Karbon Geri Beslemesi:''' Küresel ısınmanın en endişe verici sonuçlarından biri, kutup bölgelerindeki ve yüksek dağlardaki donmuş toprakların (permafrost) çözülmesidir. Permafrost, binlerce yıldır donmuş halde bulunan ve atmosferdeki karbonun yaklaşık iki katı kadar organik karbon depolayan devasa bir rezervuardır.33 IPCC AR6 raporunda yer alan projeksiyonlar, bu toprakların çözülmesiyle birlikte depolanan karbonun mikroorganizmalar tarafından ayrıştırılarak atmosfere CO2​ ve metan (CH4​) olarak salınacağını öngörmektedir. Bu, ısınmayı daha da hızlandıran pozitif bir geri besleme döngüsü olarak kabul edilmektedir. Rapor, bu geri beslemenin kalan karbon bütçeleri üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu ve dikkate alınması gerektiğini vurgulamaktadır.31


Güncel araştırmalar, yırtıcıların bu etkisinin sadece avlarını tüketmeleriyle sınırlı olmadığını göstermektedir. Yırtıcıların varlığının avları üzerinde oluşturduğu “korku etkisi” (nonconsumptive effects), av türlerinin beslenme alışkanlıklarını, hareketlerini ve fizyolojilerini değiştirir.22 Örneğin, bir çalışmada, örümceklerin varlığının, çekirgelerin beslenme davranışını değiştirerek bitkilerin daha fazla karbon depolamasına neden olduğu ve böylece ekosistemin karbon döngüsünü doğrudan etkilediği gösterilmiştir.23 Bu bulgular, ekosistemin parçalardan oluşan rastgele bir topluluk değil, her bir elemanın belirli bir görevle yerleştirildiği, hassas ve karşılıklı bağımlılıklara dayalı, bölünemez bir bütün olduğunu kanıtlamaktadır.
'''Tablo 2: IPCC AR6 Projeksiyonlarına Göre Permafrost Karbon Salınımı Tahminleri'''


<span id="evrensel-nizamın-izleri-ekosistemlerdeki-ölçeklenme-yasaları"></span>
{| class="wikitable"
==== '''Evrensel Nizamın İzleri: Ekosistemlerdeki Ölçeklenme Yasaları''' ====
|-
! style="text-align: left;"| Isınma Senaryosu
! style="text-align: left;"| 2100 Yılına Kadar Tahmini Salınım (PgC CO2​ olarak)
! style="text-align: left;"| 2300 Yılına Kadar Tahmini Salınım (PgC CO2​ olarak)
! style="text-align: left;"| Temel Dayanak
|-
| style="text-align: left;"| '''Düşük Emisyon (RCP2.6)'''
| style="text-align: left;"| 20–58 PgC
| style="text-align: left;"| 20–40 PgC (2100-2300 arası)
| style="text-align: left;"| Schneider von Deimling et al. (2015)
|-
| style="text-align: left;"| '''Orta Emisyon (RCP4.5)'''
| style="text-align: left;"| 28–92 PgC
| style="text-align: left;"| -14 (kazanç) ile 54 PgC arası (kayıp)
| style="text-align: left;"| Schneider von Deimling et al. (2015); McGuire et al. (2018)
|-
| style="text-align: left;"| '''Yüksek Emisyon (RCP8.5)'''
| style="text-align: left;"| 92 ± 17 PgC (en iyi tahmin)
| style="text-align: left;"| 81–642 PgC (geniş aralık)
| style="text-align: left;"| SROCC (2019); McGuire et al. (2018)
|}


Son yıllarda yapılan çalışmalar, birbirinden çok farklı coğrafyalarda ve farklı türlerden oluşan ekosistemlerin, temel yapılarında evrensel matematiksel yasalara uyduğunu ortaya koymaktadır. Hatton ve arkadaşları tarafından yapılan kapsamlı bir analiz, hem karasal hem de sucul ekosistemlerde, avcı biyokütlesinin av biyokütlesine oranının, av biyokütlesi arttıkça öngörülebilir bir şekilde azaldığını göstermiştir.24 Bu evrensel ilişki,
Not: PgC, Petagram Karbon anlamına gelir (1 Petagram = 1 Milyar Ton). Tablodaki veriler, IPCC AR6 WG1 Bölüm 5’te atıfta bulunulan çeşitli modelleme çalışmalarından derlenmiştir.31


k=0.75 katsayısına sahip bir “sublinear scaling” (alt-doğrusal ölçeklenme) yasası ile ifade edilmektedir. Bu yasanın ardındaki mekanizmaların, av yoğunluğu arttıkça ortaya çıkan kaynak rekabeti gibi yoğunluğa bağlı süreçlerle ilişkili olduğu düşünülmektedir.24
<span id="türkiye-özelinde-gözlemlenen-değişimler"></span>
==== '''2.3. Türkiye Özelinde Gözlemlenen Değişimler''' ====


Bu bulgu, ekosistemlerin yapısını ve işleyişini belirleyen temel prensiplerin, yerel koşullardan ve o ekosistemi oluşturan spesifik türlerden daha temel ve evrensel olduğuna işaret etmektedir. Enerji akışı ve biyokütle dağılımı gibi temel süreçler, rastgele olaylar neticesinde değil, belirli ve genel geçer kanunlar çerçevesinde işlemektedir. Eğer her ekosistem kendi başına, tesadüfi süreçlerle şekillenseydi, her birinin kendine özgü ve birbiriyle ilişkisiz dinamiklere sahip olması beklenirdi. Ancak, bir okyanus ekosistemi ile bir orman ekosistemindeki avcı-av ilişkilerinin aynı matematiksel formülü takip etmesi, bu sistemlerin tek bir kaynaktan çıkan, birbiriyle uyumlu ve evrensel kanunlarla düzenlendiğine dair güçlü bir delil sunar. Bu matematiksel nizam, sistemin arkasında tek bir Kanun Koyucu’nun varlığını akla getirir.
* '''Su Stresi ve Kuraklık:''' Türkiye, iklim değişikliğinin etkilerine karşı oldukça hassas bir coğrafyada yer almaktadır. TEMA Vakfı’nın 2024 İklim Politika Notu’na göre, Türkiye’nin de içinde bulunduğu Akdeniz Havzası, küresel ısınmaya karşı en kırılgan bölgelerden biridir. Yapılan projeksiyonlar, bölgede sıcaklıkların artacağını, yağışların azalacağını ve kuraklık şiddetinin artacağını göstermektedir.34 Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yürütülen bir projeye göre, Türkiye’nin toplam su potansiyelinde 2100 yılına kadar iyimser senaryoda %15-20, kötümser senaryoda ise %40-45’e varan azalmalar öngörülmektedir. Bu durum, ülkenin su güvenliği, tarımsal üretim ve ekosistem sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır.<br />
* '''Tarımsal Azot Kirliliği:''' Türkiye’de tarımsal verimi artırmak amacıyla kullanılan azotlu gübrelerin bilinçsiz ve aşırı kullanımı, ciddi bir çevre sorununa yol açmaktadır. Toprağa uygulanan fazla nitrat, bitkiler tarafından alınamamakta ve sulama veya yağmur sularıyla yıkanarak yeraltı sularına karışmaktadır. DergiPark’ta yayınlanan çeşitli bilimsel çalışmalar, Türkiye’nin farklı tarım bölgelerinde bu sorunun endişe verici boyutlara ulaştığını göstermektedir. Örneğin, Antalya’nın Kumluca ilçesinde yapılan ölçümlerde bazı kuyu sularındaki nitrat içeriğinin 164.91 mg/L’ye, Bursa’da ise 150 mg/L’ye kadar çıktığı rapor edilmiştir.35 Bu değerler, Dünya Sağlık Örgütü’nün içme suyu için belirlediği güvenli sınır olan 50 mg/L’nin oldukça üzerindedir. Yüksek nitrat seviyeleri, hem insan sağlığı için riskler taşımakta hem de su ekosistemlerinde ötrofikasyona (aşırı yosunlaşma) neden olarak biyolojik dengeyi bozmaktadır.36


<span id="kavramsal-analiz-bilimsel-verilerin-işaret-ettiği-hakikatler"></span>
<span id="kavramsal-analiz"></span>
== '''Kavramsal Analiz: Bilimsel Verilerin İşaret Ettiği Hakikatler''' ==
== '''Kavramsal Analiz''' ==


<span id="nizam-gaye-ve-sanat-analizi-bir-dayanışma-tesanüd-sistemi-olarak-ekosistem"></span>
<span id="bölüm-3-nizam-gaye-ve-sanat-analizi"></span>
=== '''Nizam, Gaye ve Sanat Analizi: Bir Dayanışma (Tesanüd) Sistemi Olarak Ekosistem''' ===
=== '''Bölüm 3: Nizam, Gaye ve Sanat Analizi''' ===


Sunulan bilimsel veriler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, ekosistemlerin, her bir parçasının diğerine hizmet ettiği ve bütünün varlığını sürdürmek için kusursuz bir dayanışma içinde çalıştığı, sanatlı bir nizamı gözler önüne serer. %10 enerji aktarım kuralı, sistemin istikrarını sağlayan bir piramit yapısını zorunlu kılarak, üreticilerin daima en altta ve en kalabalık olmasını temin eder.7 Besin ağlarının doğrusal bir zincir yerine karmaşık bir şebeke şeklinde tertip edilmesi, sisteme şoklara ve değişikliklere karşı olağanüstü bir dayanıklılık ve esneklik kazandırır.11 Kilit taşı türlerin varlığı, tek bir unsurun bütün sistemin dengesini ve sağlığını korumak üzere nasıl özel bir görevle donatıldığını gösterir.19 Ve son olarak ayrıştırıcılar, ölümü ve atığı yeniden hayatın hammaddesi haline getirerek, sistemde hiçbir şeyin israf edilmediği, mükemmel bir döngüyü tamamlarlar.1 Bu mekanizmaların her biri, diğerini tamamlayacak ve destekleyecek şekilde hassas bir ölçüyle yerleştirilmiştir. Ortaya çıkan ekosistem, parçalarının basit bir toplamından çok daha fazlası olan, kendini düzenleyen, onaran ve devam ettiren sanatlı bir bütündür. Bu bütüncül ve karşılıklı hizmete dayalı işleyiş, “tesanüd” kanununun en açık delillerinden birini teşkil eder.
Biyocoğrafik döngülerin bilimsel işleyişi incelendiğinde, süreçlerin ardında hassas bir nizam, belirli bir gayeye yönelik bir işleyiş ve sanatlı yapılar gözlemlenmektedir.


<span id="indirgemeci-dilin-eleştirisi-fail-ile-kanun-arasındaki-fark"></span>
* '''Hassas Ayarlar (İnce Mizan):''' Döngülerdeki süreçler, belirli fiziksel ve kimyasal koşullara hassas bir şekilde ayarlanmıştır. Örneğin, suyun 0°C’de donup 100°C’de kaynaması ve yoğunluğunun 4°C’de maksimum olması gibi kendine has özellikleri, gezegenimizdeki sıcaklık aralığında suyun üç fazda (katı, sıvı, gaz) da bulunmasını mümkün kılar. Bu özellikler olmasaydı, hidrolojik döngü bugünkü şekliyle işleyemez, göller ve denizler dipten donarak sucul yaşamı imkansız hale getirebilirdi. Benzer şekilde, azot fiksasyonunu gerçekleştiren nitrojenaz enzimi, oksijen varlığında geri dönüşümsüz olarak bozulur. Bu enzimin çalışabilmesi için oksijensiz bir ortama ihtiyaç duyulması ve baklagillerin kök nodüllerinin tam da bu anoksik (oksijensiz) mikro-ortamı sağlaması, biyokimyasal düzeyde dikkat çekici bir uyumdur.38<br />
=== '''İndirgemeci Dilin Eleştirisi: Fail ile Kanun Arasındaki Fark''' ===
* '''Sanatlı Yapılar ve Süreçler:''' Döngülerin temelindeki mekanizmalar, rastgele olaylar dizisinden ziyade, çok adımlı, birbirine bağlı ve son derece düzenli birer fabrika gibi işlemektedir. Fotosentez süreci, ışığa bağımlı ve ışıktan bağımsız reaksiyonlar gibi iki ana aşamadan oluşan, onlarca farklı enzim ve pigment molekülünün görev aldığı karmaşık bir üretim bandına benzer.15 Azot döngüsünde ise farklı mikroorganizma grupları arasında adeta bir “iş bölümü” mevcuttur. Bir grup bakteri atmosferik azotu amonyağa çevirirken, başka gruplar bu amonyağı alıp nitrite ve ardından nitrata dönüştürür. Her bir grup, bir öncekinin ürettiği ara ürünü kendi hammaddesi olarak kullanır.24 Bu şekilde tertip edilmiş bir işleyiş, sanatlı bir düzenlemeye işaret eder.<br />
* '''Gayeye Yönelik İşleyiş:''' Bu döngülerin tamamında gözlemlenen en temel sonuç, yaşamın devamlılığının temin edilmesidir. Elementler, kullanıldıktan sonra atık olarak birikmek veya sistemden kaybolmak yerine, sürekli olarak arıtılıp (örneğin, denitrifikasyonla atmosferik azota dönüşüm, suyun buharlaşarak saflaşması) tekrar hayatın hizmetine sunulmaktadır. Bu kesintisiz devir daim, bir israfsızlık ve süreklilik gayesine yönelik bir işleyiş olarak yorumlanabilir. Bütün bir sistemin, gezegendeki yaşamın devamlılığını sağlayacak şekilde kurulmuş ve ayarlanmış olması, dikkat çekici bir bulgudur.


Bilimsel literatürde ve popüler anlatımda, “kurtlar geyik popülasyonunu düzenler” 21 veya “doğal seçilim daha uygun olanı seçer” gibi ifadelere sıkça rastlanır. Bu tür ifadeler, karmaşık süreçleri anlamak için kullanışlı birer “kısayol” olsalar da, felsefi açıdan önemli bir yanılgı içerirler: faili (işi yapanı), mefule (işin üzerinde yapıldığı nesneye) veya doğrudan sürece atfederler. Oysa kurtlar, “düzenleme” amacı veya iradesiyle hareket etmezler; onlar sadece kendilerine verilen içgüdülerle avlanırlar. Bu avlanma fiilinin bir sonucu olarak ekosistemde bir düzenleme meydana gelir. Benzer şekilde, “doğal seçilim” veya “ekolojik süreç” gibi kavramlar, bir olayın “nasıl” işlediğini tarif eden birer tanımdır; ancak o işi kimin yaptığını veya o kanunu kimin koyduğunu açıklamazlar. Kanunlar, fail değil, fiilin işleyiş tarzının ifadesidir. Bu nedenle, bilimsel ve felsefi olarak daha isabetli bir dil, edilgen (pasif) yapıları kullanmaktır. Örneğin, “kurtların avlanması neticesinde, geyik popülasyonunda bir azalma gözlemlendi” veya “daha uygun fenotiplerin hayatta kalmasıyla sonuçlanan bir süreç işledi” gibi ifadeler, hem bilimsel olarak daha doğrudur hem de faili yanlış yere atfetme hatasından kaçınarak, nihai Fail’e işaret eden kapıyı akıl için açık bırakır.
<span id="bölüm-4-indirgemeci-ve-materyalist-safsataların-eleştirisi"></span>
=== '''Bölüm 4: İndirgemeci ve Materyalist Safsataların Eleştirisi''' ===


<span id="hammadde-ve-sanat-ayrımı-analizi-elementlerden-canlı-sisteme"></span>
Biyocoğrafik döngüleri açıklarken kullanılan yaygın dil, bazen olguları sadece isimlendirerek açıkladığı yanılgısına düşmekte veya faili, fiilin gerçekleştiği mefule (nesneye) vermektedir.
=== '''Hammadde ve Sanat Ayrımı Analizi: Elementlerden Canlı Sisteme''' ===


Bir ekosistemi oluşturan temel “hammadde”, yeryüzü kabuğunda bulunan cansız elementlerdir: karbon, azot, fosfor, oksijen ve diğerleri.25 Ancak bu hammaddeden inşa edilen “sanat eseri” olan canlı ekosistem, hammaddenin kendisinde bulunmayan yepyeni özellikler sergiler. Örneğin, tek bir karbon atomunda “fotosentez yapma bilgisi” veya “bir besin ağının parçası olma” gibi bir özellik yoktur. Tek bir azot atomu, “döngüyü tamamlama görevi” taşımaz. Cansız elementlerin kendilerinde “sistemik denge”, “dayanıklılık”, “kendini onarma” veya “dayanışma” gibi bütüncül ve emergent (sonradan ortaya çıkan) özellikler bulunmaz.27
* '''Kanunların Fail Değil, Kural Olduğu:''' “Su döngüsü suyu temizler” veya “Karbon döngüsü iklimi düzenler” gibi ifadeler, süreçlerin kendisine bir irade ve fiil atfetmektedir. Oysa “su döngüsü” veya “doğa kanunu” gibi kavramlar, bir olayın “nasıl” işlediğini tarif eden birer isimlendirme ve tanımdır; sürecin kendisi bir fail olamaz. Bir binanın nasıl yapıldığını anlatan mimari plan, binayı inşa etmez. Benzer şekilde, doğa kanunları da evrendeki işleyişin nasıl olduğunu tarif eden bir “kural cetveli” gibidir; ancak cetvelin kendisi işi yapamaz. Bu dil, bir kısayol olarak kullanışlı olsa da, sürecin ardındaki gerçek nedensellik zincirini perdeleme riski taşır.<br />
* '''Failin Mefule Verilmesi:''' Popüler veya bazen bilimsel anlatımlarda karşılaşılan “Bitkiler fotosentez yapmayı seçti” veya “Bakteriler azotu bağlamaya karar verdi” gibi ifadeler, varlıklara kasıt, irade ve şuur atfeden bir dil kullanır. Bu dil, olgunun ardındaki gerçek faili, fiilin üzerinde gerçekleştiği varlığın (mefulün) kendisine vermektedir. Bilimsel açıklamanın görevi, bir sürecin mekanizmalarını ve adımlarını tarif etmektir. Ancak bu tarif, felsefi bir nedensellik açıklaması yerine geçemez. Süreçlerin nasıl işlediğini betimlemek, o süreçleri kimin veya neyin işlettiği sorusunu cevaplamaz.


Bu noktada akıl, şu sorularla karşı karşıya kalır: Hammaddede bulunmayan bu sanatlı özellikler ve işlevsel bilgiler, esere nereden gelmiştir? Cansız ve birbirine hizmet etme amacı gütmeyen atomlar, nasıl olup da her bir parçasının diğerine mükemmel bir uyumla hizmet ettiği, kusursuz bir dayanışma (tesanüd) sergileyen, bütüncül ve işlevsel bir sistemi meydana getirmiştir? Parçaların bilmediği ve sahip olmadığı bir plan ve nizam, bütünde nasıl ortaya çıkmıştır? Bu sorular, cansız maddeden sanatlı bir sistemin inşa edilmesinin, basit bir materyal birikiminden çok daha fazlası olduğunu ve bir ilim, irade ve kudret gerektirdiğini düşündürmektedir.
<span id="bölüm-5-hammadde-ve-sanat-ayrımı-analizi"></span>
=== '''Bölüm 5: Hammadde ve Sanat Ayrımı Analizi''' ===
 
Biyocoğrafik döngülerde hareket eden elementler ile bu elementlerden inşa edilen yapılar arasındaki ilişki, “hammadde” ve “sanat” ayrımı üzerinden analiz edilebilir.
 
* '''Su Örneği:''' Hammaddeyi oluşturan hidrojen, normal şartlarda yanıcı bir gazdır; oksijen ise yakıcı bir gazdır. Bu iki elementin bireysel özellikleri, onlardan belirli bir ölçü ve nizamla (H2​O) inşa edilen “sanat eseri” olan su molekülünde tamamen ortadan kalkar. Yerine, hayat için vazgeçilmez olan söndürücülük, çözücülük, yüksek yüzey gerilimi, yüksek ısı kapasitesi gibi yepyeni ve üstün özellikler ortaya çıkar. Bu yeni ve hayati özelliklerin kaynağı, atomların kendisinde değil, onların belirli bir plan dahilinde bir araya getirilme biçiminde, yani onlara verilen form ve tertiptedir.<br />
* '''Karbon ve Azot Örneği:''' Cansız ve tekil olan karbon, hidrojen, oksijen ve azot atomları (hammadde), bir araya getirilerek kendilerinde zerre miktarda bulunmayan özelliklere sahip sanat eserlerini meydana getirir. Örneğin, bu atomlardan inşa edilen proteinler, “enzim” formunda karmaşık biyokimyasal reaksiyonları milyonlarca kat hızlandıran birer katalizör olur. DNA molekülü formunda ise, bir canlının bütün yapı planını taşıyan bir bilgi deposu haline gelir. Hammaddede bulunmayan “bilgi”, “katalizörlük” ve nihayetinde “hayat” gibi özellikler, bu sanat eserlerine nereden gelmiştir? Cansız bileşenlerin, kendilerinde olmayan bir planı ve fonksiyonelliği takip ederek nasıl daha karmaşık ve işlevsel bir bütünü oluşturduğu sorusu, üzerinde düşünülmeye değerdir.


<span id="sonuç"></span>
<span id="sonuç"></span>
== '''Sonuç''' ==
== '''Sonuç''' ==


Bu rapor boyunca sunulan bilimsel veriler, besin zincirleri ve enerji akışının, rastgele ve amaçsız süreçlerin bir ürünü olmadığını göstermektedir. Aksine, ekosistemlerin, canlıların birbirine hizmet ettirildiği, israfın en aza indirildiği, her bir unsurun belirli bir amaca yönelik olarak hassas bir ölçüyle yerleştirildiği ve bütünün parçalardan üstün olduğu bir nizamı ortaya koyduğu görülmektedir. Enerjinin %10 kuralıyla akışından, maddelerin ayrıştırıcılar eliyle mükemmel bir döngüye sokulmasına; besin ağlarının karmaşık yapısından, kilit taşı türlerin hassas dengeleyici rollerine kadar her bir mekanizma, birbiriyle tam bir uyum içinde işleyen bütüncül bir sistemin parçalarıdır.
Bu rapor boyunca sunulan bilimsel veriler, su, karbon ve azot döngülerinin, yeryüzündeki yaşamın devamı için hayati elementleri, hassas dengeler, karmaşık mekanizmalar ve birbirine bağlı süreçlerle sürekli olarak devir daim ettiren sanatlı bir sistem olduğunu göstermektedir. Bu sistem, suyun eşsiz fiziksel özelliklerinden, fotosentezin karmaşık biyokimyasına, azot fiksasyonunu mümkün kılan özel enzimlerden, farklı mikroorganizmalar arasındaki iş bölümüne kadar sayısız ince ayar ve düzen içermektedir.


Bu karmaşık, iç içe geçmiş ve sanatlı sistemin, ilim, irade ve kudret gerektiren bir düzenlemeyi yansıttığına dair delillerin gücü ortadadır. Bu deliller ışığında, gözlemlenen bu nizamın nihai kaynağı hakkında bir sonuca varmak, her bir akıl ve vicdan sahibinin kendi muhakemesine bırakılmıştır.
Bu döngülerdeki israfsızlık, hassas ayarlar, çok katmanlı düzen ve hammaddede bulunmayan özelliklerin (suyun hayatı destekleyen özellikleri, DNA’daki bilgi, enzimlerdeki katalitik güç gibi) sanatlı eserlerde ortaya çıkması gibi olgular bir bütün olarak değerlendirildiğinde, bu muazzam sistemin kör tesadüflerin veya kendi kendine işleyen şuursuz süreçlerin bir ürünü olması aklen ve ilmen imkansız olarak görünmektedir. Sunulan bu deliller ve yapılan analizler, hakikate giden yolu aydınlatan birer işaret olarak değerlendirilebilir. Bu deliller ışığında nihai bir sonuca varmak ve bu mükemmel denge ve sanatın ardındaki nihai Fail’i kabul edip etmemek kararı, okuyucunun kendi aklına, vicdanına ve hür iradesine bırakılmıştır.


<span id="kaynakça"></span>
<span id="kaynakça"></span>
== '''Kaynakça''' ==
== '''Kaynakça''' ==


Britannica. (n.d.). ''Ecosystem: Trophic levels''. In Encyclopædia Britannica.
Avis, C. A. (2012). ''The University of Victoria Earth System Climate Model''. University of Victoria.
 
Barbault, R. (1985). ''Ecologie generale''. Masson-Paris.
 
Çepel, N. (1995). ''Ekoloji Terimleri Sözlüğü''. T.C. Çevre Bakanlığı, Çevre Kirliliğini Önleme ve Kontrolü Genel Müdürlüğü.
 
Cheek, D. W. (2016). Biogeochemical Cycles. In ''Encyclopedia of Environmental Issues, Revised Edition''. Salem Press.


Britannica. (n.d.). ''Trophic cascade''. In Encyclopædia Britannica.
Güneş, A., Alpaslan, M., &amp; İnal, A. (2004). ''Bitki Besleme ve Gübreleme''. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları.


FlexBooks (CK-12). (n.d.). ''Trophic Levels''. In ''Biology''.
Harper, D. T., Hönisch, B., Zeebe, R. E., et al. (2024). Long- and short-term coupling of sea surface temperature and atmospheric CO2 during the late Paleocene and early Eocene. ''Proceedings of the National Academy of Sciences, 121''(38), e2315000121.


Hatton, I. A., McCann, K. S., Fryxell, J. M., Davies, T. J., Smerlak, M., Sinclair, A. R. E., &amp; Loreau, M. (2015). The predator-prey power law: Biomass scaling across terrestrial and aquatic biomes. ''Science'', ''349''(6252), aac6284.
IPCC. (2021). ''Climate Change 2021: The Physical Science Basis. Contribution of Working Group I to the Sixth Assessment Report of the Intergovernmental Panel on Climate Change''. Cambridge University Press.


Jordán, F. (2009). Keystone species and food webs. ''Philosophical Transactions of the Royal Society B: Biological Sciences'', ''364''(1524), 1733–1741.
Kacar, B. (1984). ''Bitki Besleme''. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları.


Khan Academy. (n.d.). ''Food chains &amp; food webs''.
Kocataş, A. (2008). ''Ekoloji Çevre Biyolojisi''. Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Yayınları.


Lessons from Nature. (n.d.). ''Waste equals Food module''.
MacDougall, A. H. (2021). The effect of the permafrost carbon feedback on the zero emissions commitment. ''Biogeosciences, 18''(16), 4937–4953.


McDonough, W., &amp; Braungart, M. (n.d.). ''Waste equals food''.
McGuire, A. D., Lawrence, D. M., Koven, C., et al. (2018). Dependence of the evolution of carbon dynamics in the northern permafrost region on the trajectory of climate change. ''Proceedings of the National Academy of Sciences, 115''(15), 3882-3887.


Number Analytics. (n.d.). ''Cascading Effects in Ecosystems''.
Nebel, I. B., &amp; Wright, R. T. (1996). ''Environmental science''. Prentice Hall.


Paine, R. T. (1969). A Note on Trophic Complexity and Community Stability. ''The American Naturalist'', ''103''(929), 91–93.
Odum, E. P., &amp; Barrett, G. W. (2008). ''Ekolojinin Temel İlkeleri''. Palme Yayıncılık.


Prather, C. M., Strickland, M. S., &amp; Schmitz, O. J. (2013). Trophic cascade alters ecosystem carbon exchange. ''Proceedings of the National Academy of Sciences'', ''110''(29), 11933–11937.
Öztürk, M., &amp; Seçmen, Ö. (2004). ''Bitki Ekolojisi''. Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Yayınları.


Schmitz, O. J., Krivan, V., &amp; Ovadia, O. (2004). Trophic cascades: the primacy of trait-mediated indirect interactions. ''Ecology Letters'', ''7''(2), 153–163.
Schlesinger, W. H. (1997). ''Biogeochemistry: An Analysis of Global Change''. Academic Press.


Shukla, G., &amp; Chand, K. (2024). Keystone species: Ecological architects of biodiversity and stability: Review. ''International Journal of Science and Research Archive'', ''11''(1), 106-112.
Sivri, N. (2008). Akuatik Mikrobiyoloji ve Biyojeokimyasal Döngüler. In N. Başusta &amp; K. Seyhan (Eds.), ''Kıyısal Ekosistem'' (ss. 58-69). Nobel Yayın Dağıtım.


Stokstad, E. (2015). ECOLOGY. Energy flows in ecosystems. ''Science'', ''349''(6252), 1044.
Sünal, S., &amp; Erşahin, S. (2012). Türkiye’de Tarımsal Kaynaklı Yeraltı Suyu Nitrat Kirliliği. ''Türk Bilimsel Derlemeler Dergisi, 5''(2), 116-118.


Wikipedia. (n.d.). ''Emergence''.
TEMA Vakfı. (2024). ''İklim Değişikliği ve Türkiye: Politika Notu''.


Worrall, J. J., Reddy, C. A., &amp; Domsch, K. H. (1997). Brown-rot and white-rot fungi. In ''The Mycota'' (pp. 215–236). Springer.
Tohge, T., Watanabe, M., Hoefgen, R., &amp; Fernie, A. R. (2013). The evolution of phenylpropanoid metabolism in the green lineage. ''Critical reviews in biochemistry and molecular biology, 48''(2), 123-152.
 
Waring, R. H., &amp; Running, S. W. (1998). ''Forest Ecosystems: Analysis at Multiple Scales''. Academic Press.


<span id="alıntılanan-çalışmalar"></span>
<span id="alıntılanan-çalışmalar"></span>
==== '''Alıntılanan çalışmalar''' ====
==== '''Alıntılanan çalışmalar''' ====


# Ecosystem - Trophic Levels, Food Chains, Interactions | Britannica, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.britannica.com/science/ecosystem/Trophic-levels<br />
# Biyoloji - Vikipedi, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://tr.wikipedia.org/wiki/Biyoloji<br />
# Trophic Level | CK-12 Foundation, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://flexbooks.ck12.org/cbook/ck-12-biology-flexbook-2.0/section/6.4/primary/lesson/trophic-levels-bio/<br />
# Biogeochemical cycles review (article) - Khan Academy, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.khanacademy.org/science/bmc-grade-9-science/x345505a97fc4a662:energy-flow-in-an-ecosystem/x345505a97fc4a662:bio-geo-chemical-cycle/a/hs-biogeochemical-cycles-review<br />
# Food chains &amp; food webs (article) | Ecology | Khan Academy, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.khanacademy.org/science/ap-biology/ecology-ap/energy-flow-through-ecosystems/a/food-chains-food-webs<br />
# Intro to biogeochemical cycles (article) | Khan Academy, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.khanacademy.org/science/biology/ecology/biogeochemical-cycles/a/introduction-to-biogeochemical-cycles<br />
# 4.2 Energy Flow - AMAZING WORLD OF SCIENCE WITH MR. GREEN, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.mrgscience.com/42-energy-flow.html<br />
# Su Döngüsü Nedir: Dünyanın Su Dengesini Anlamak - Ethicwater, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.ethicwater.com.tr/2024/08/03/su-dongusu-nedir-dunyanin-su-dengesini-anlamak/<br />
# The impact of invertebrate decomposers on plants and soil - PubMed, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/34128548/<br />
# Biogeochemical Cycles in Plant–Soil Systems: Significance for Agriculture, Interconnections, and Anthropogenic Disruptions - MDPI, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.mdpi.com/2079-7737/14/4/433<br />
# Systematic Review on the Role of Microbial Activities on Nutrient Cycling and Transformation Implication for Soil Fertility and Crop Productivity | bioRxiv, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.biorxiv.org/content/10.1101/2024.09.02.610905v1.full-text<br />
# Biyolojik Çeşitlilik, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://cdn-tema.mncdn.com/Uploads/Cms/biyolojikcesitlilik_2014.pdf<br />
# Energy flow (ecology) - Wikipedia, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://en.wikipedia.org/wiki/Energy_flow_(ecology)<br />
# Su Döngüsü - The Water Cycle, Turkish | U.S. Geological Survey - USGS.gov, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.usgs.gov/media/images/su-dongusu-water-cycle-turkish<br />
# Exploring the 10% Rule in Ecology - TikTok, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, [https://www.tiktok.com/@a_biology_teacher/video/7227459814408949034 https://www.tiktok.com/@a_biology_teacher/video/7227459814408949034]<br />
# Su döngüsü - Vikipedi, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://tr.wikipedia.org/wiki/Su_d%C3%B6ng%C3%BCs%C3%BC<br />
# Different Types Ecological Pyramids - BYJU’S, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://byjus.com/biology/different-types-ecological-pyramids/<br />
# Su Döngüsü Nedir? - İnteral, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.interal.com.tr/su-dongusu-nedir<br />
# Trophic levels and energy loss (article) | Khan Academy, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.khanacademy.org/science/hs-bio/x230b3ff252126bb6:energy-and-matter-in-biological-systems/x230b3ff252126bb6:flow-of-matter-and-energy-through-ecosystems/a/matter-and-energy-in-ecosystems<br />
# Su ve Döngüsü hakkında herşey - Türkiye Yaban Hayatı, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://turkiyeyabanhayati.org/blog/detail/su-ve-dongusu-hakkinda-hersey<br />
# Keystone species: Ecological architects of biodiversity and stability …, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://ijsra.net/sites/default/files/IJSRA-2024-0175.pdf<br />
# SU DÖNGÜSÜ, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://blacksea-cbc.net/wp-content/uploads/2021/05/BSB142_BioLEARN_2a_Water-Cycle_Trainers-Booklet_TR.pdf<br />
# (PDF) Trophic cascades revealed in diverse ecosystems - ResearchGate, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.researchgate.net/publication/222503894_Trophic_cascades_revealed_in_diverse_ecosystems<br />
# Su Döngüsü Nedir? - Blog - Paraf Danışmanlık, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://parafdanismanlik.com/blog/su-dongusu-nedir/<br />
# Mechanisms of Organic Matter Decomposition | Biogeochemistry Class Notes - Fiveable, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://library.fiveable.me/biogeochemistry/unit-7/mechanisms-organic-matter-decomposition/study-guide/wJYlFi7QB7JnMzDp<br />
# Su Döngüsü, The water cycle, Turkish - AWS, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://d9-wret.s3.us-west-2.amazonaws.com/assets/palladium/production/s3fs-public/atoms/files/water-cycle-schools-turkish.pdf<br />
# Fine root decomposition in forest ecosystems: an ecological perspective - PubMed Central, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC10643187/<br />
# Karbon Döngüsü Nedir? Karbon Döngüsünün Aşamaları ve İşleyişi - Çimsa, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://cimsa.com.tr/formulhane/surdurulebilirlik/karbon-dongusu-nedir/<br />
# Cycling in degradation of organic polymers and uptake of nutrients by a litter‐degrading fungus - PMC, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC7894533/<br />
# Karbon Döngüsü Nedir? Karbon Döngüsünün Aşamaları - Çuhadaroğlu, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.cuhadaroglu.com/karbon-dongusu-nedir-karbon-dongusunun-asamalari<br />
# WASTE EQUALS FOOD MODULE - Lessons From Nature, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.lessonsfromnature.org/index.php?option=com_phocadownload&view=category&download=66:waste-equals-food-module&id=2:-2&Itemid=84<br />
# The Carbon Cycle - NASA Earth Observatory, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://earthobservatory.nasa.gov/features/CarbonCycle<br />
# Waste Equals Food, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://arch3150.files.wordpress.com/2012/08/mcdonough-and-braungart-waste-equals-food.pdf<br />
# Karbon Döngüsü - EBA, EBATV, Mesleki Gelişim, Eğitim Bilişim Ağı, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.eba.gov.tr/video/izle/36349e25567e35b13f691bcacbb27817946f88d486001<br />
# Better Together: Mutualistic Relationships Between Plants and Insects - Project Learning Tree, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.plt.org/educator-tips/mutualistic-relationships-plants-insects<br />
# Karbon döngüsü - Vikipedi, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://tr.wikipedia.org/wiki/Karbon_d%C3%B6ng%C3%BCs%C3%BC<br />
# Trophic cascade | Definition, Importance, &amp; Examples - Britannica, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.britannica.com/science/trophic-cascade<br />
# Karbon Döngüsü: Doğadaki Mucizevi Madde Döngüsü - Dilek Aşan, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.dilekasan.com/karbon-dongusu/<br />
# THE ROLE OF KEYSTONE SPECIES IN ECOSYSTEM STABILITY AND BIODIVERSITY - IJRAR.org, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.ijrar.org/papers/IJRAR19D5953.pdf<br />
# Ekosistemler - Azot Döngüsü - YouTube, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.youtube.com/watch?v=AD8BRwhBcdA<br />
# Cascading Effects in Ecosystems - Number Analytics, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.numberanalytics.com/blog/cascading-effects-ecosystems-trophic-cascades-evolution<br />
# Azot döngüsü - Vikipedi, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://tr.wikipedia.org/wiki/Azot_d%C3%B6ng%C3%BCs%C3%BC<br />
# Understanding patterns and processes in models of trophic cascades - PMC, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC4237542/<br />
# Elementlerin Doğadaki Döngüsü | Karbon Döngüsü Nedir? | Su Döngüsü Nedir? | Azot Döngüsü Nedir? | TÜBİTAK Bilim Genç | TÜBİTAK Bilim Gençö, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://bilimgenc.tubitak.gov.tr/makale/elementlerin-dogadaki-donusumu<br />
# Trophic cascade alters ecosystem carbon exchange - PMC, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC3703983/<br />
# The Science Behind Nitrogen Fixation, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.numberanalytics.com/blog/science-behind-nitrogen-fixation-plant-biology<br />
# (PDF) ECOLOGY. Energy flows in ecosystems - ResearchGate, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.researchgate.net/publication/281540813_ECOLOGY_Energy_flows_in_ecosystems<br />
# Karbon Döngüsü: Azot Döngüsü:, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://ataturkmtl.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/30/01/153071/dosyalar/2020_04/23132415_20-24_nisan_Madde_Donguleri_ve_HayatYn_SurdurulebilirliYi_ArasYndaki_YliYki__Karbon_Dongusu-Azot_Dongusu.pdf<br />
# The carbon cycle (article) | Ecology - Khan Academy, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.khanacademy.org/science/biology/ecology/biogeochemical-cycles/a/the-carbon-cycle<br />
# Azot Döngüsü #sayfa180 - YouTube, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.youtube.com/watch?v=0xvXbVrHlds<br />
# Biogeochemical cycle | Definition &amp; Facts - Britannica, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.britannica.com/science/biogeochemical-cycle<br />
# MADDE DÖNGÜLERİ VE HAYATIN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ - Biyolojici, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, http://biyolojici.net/wp-content/uploads/2020/12/Ekosistem-Ekolojisi-3.pdf<br />
# Emergence - Wikipedia, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://en.wikipedia.org/wiki/Emergence<br />
# Microfossils reveal abrupt global warming of the past | University of Hawaiʻi System News, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.hawaii.edu/news/2024/09/12/microfossils-abrupt-warming/<br />
# Life’s Mechanism - PMC - PubMed Central, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC10455287/
# Chapter 5: Global Carbon and other Biogeochemical Cycles and Feedbacks | Climate Change 2021: The Physical Science Basis - IPCC, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.ipcc.ch/report/ar6/wg1/chapter/chapter-5/<br />
# Special Report on the Ocean and Cryosphere in a Changing Climate — - IPCC, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.ipcc.ch/srocc/<br />
# Carbon budgets - IPCC, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.ipcc.ch/report/ar6/wg1/downloads/faqs/IPCC_AR6_WGI_FAQ_Chapter_05.pdf<br />
# Chapter 5: Global Carbon and Other Biogeochemical Cycles and Feedbacks - IPCC, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.ipcc.ch/report/ar6/wg1/downloads/report/IPCC_AR6_WGI_Chapter05.pdf<br />
# Climate change weakens carbon sinks and further amplifies climate change, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://tyndall.ac.uk/wp-content/uploads/2023/10/ScienceBrief_Review_FEEDBACK_Oct2021.pdf<br />
# Review of permafrost science in IPCC’s AR6 WG1 - Woodwell Climate, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.woodwellclimate.org/review-of-permafrost-science-in-ipccs-ar6-wg1/<br />
# TEMA VAKFI İKLİM POLİTİKA NOTU - 2024, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, [https://cdn-tema.mncdn.com/Uploads/Cms/tema-vakfi-iklim-politika-notu--2024.pdf https://cdn-tema.mncdn.com/Uploads/Cms/tema-vakfi-iklim-politika-notu–2024.pdf]<br />
# GİRİŞ LİTERATÜR BİLGİLERİ Türkiye’de Tarımsal … - DergiPark, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/417740<br />
# Derim » Makale » KİMYASAL GÜBRELERİN ÇEVRE KİRLİLİĞİ ÜZERİNE ETKİLERİ VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ - DergiPark, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://dergipark.org.tr/tr/pub/derim/issue/4565/62602<br />
# Kimyasal ve Organik Gübrelerin Çevre Üzerine Etkisi Berkay Cüre Effect of Chemical and Organic Fertilizers on the Environmen - DergiPark, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2727667<br />
# The Biochemistry of Nitrogen Fixation - Number Analytics, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.numberanalytics.com/blog/biochemistry-nitrogen-fixation-molecular-mechanisms
 
[[Kategori:Biyoloji]]

20.26, 18 Ekim 2025 itibarı ile sayfanın şu anki hâli

Biyocoğrafik Döngüler: Yeryüzündeki Hayati Elementlerin Sürekli Devir ve Denge Sanatı

Giriş

Biyocoğrafik döngüler, yaşam için elzem olan kimyasal elementlerin ve bileşiklerin, yeryüzünün biyotik (canlılar alemi) ve abiyotik (cansız çevre: litosfer, atmosfer, hidrosfer) katmanları arasında sürekli olarak hareket ettiği, dönüştürüldüğü ve yeniden kullanıma sunulduğu yolları tanımlayan süreçler bütünüdür.1 Dünya, dışarıdan önemli bir madde girişi olmayan kapalı bir sistem olduğundan, yaşamın devamlılığı için gerekli olan sınırlı kaynakların israf edilmeden sürekli olarak devir daim edilmesi zorunludur. Bu döngüler, söz konusu zorunluluğu yerine getiren temel mekanizmalardır. Ekosistemlerdeki işleyişin temel bir prensibi, enerjinin sistemden tek yönlü olarak akıp gitmesi, buna karşın maddenin ise bir zerre dahi israf edilmeden sürekli geri dönüştürülmesidir.3

Bu raporun amacı, yaşamın temelini oluşturan üç hayati döngüyü –su, karbon ve azot– en güncel bilimsel bulgular ışığında detaylı bir şekilde incelemektir. Bu döngülerin işleyişindeki hassas mekanizmalar, birbirleriyle olan karmaşık etkileşimleri ve bu sistemler üzerindeki insan kaynaklı etkiler ele alınacaktır. Raporun devamında, bu bilimsel verilerin işaret ettiği nizam, gaye ve sanatlı yapılar, belirli bir kavramsal çerçeve dahilinde analiz edilecektir. Bu döngülerdeki mükemmel denge (Mizan), raporun ana temasını oluşturmaktadır. Zira bu döngüler olmaksızın, doğal kaynakların yenilenmesi mümkün olmaz; bitkiler, hayvanlar ve insanlar dahil olmak üzere yeryüzündeki yaşamın sürdürülmesi düşünülemezdi.4

Bilimsel Açıklama ve Güncel Bulgular

Bu bölümde, su, karbon ve azot döngülerinin işleyiş mekanizmaları, birbirleriyle olan ilişkileri ve güncel bilimsel bulgular, nesnel ve betimleyici bir dille sunulmaktadır.

Tablo 1: Temel Biyocoğrafik Döngülerin Karşılaştırmalı Özeti

Döngü Ana Rezervuar (Depo) Elementin Temel Formları Anahtar Süreçler Süreçteki Aracılar
Su Döngüsü Okyanuslar, Buzullar, Yeraltı Suları H2​O (sıvı, katı, gaz) Buharlaşma, Yoğunlaşma, Yağış, Akış Güneş Enerjisi, Yerçekimi
Karbon Döngüsü Okyanuslar, Litosfer, Atmosfer, Biyosfer CO2​, CH4​, Organik Bileşikler, CaCO3​ Fotosentez, Solunum, Ayrışma, Yanma Bitkiler, Hayvanlar, Mikroorganizmalar
Azot Döngüsü Atmosfer (%78) N2​, NH3​/NH4+​, NO2−​, NO3−​ Fiksasyon, Nitrifikasyon, Denitrifikasyon Azot Bağlayıcı ve Kemosentetik Bakteriler

Bölüm 1: Temel Kavramlar ve İşleyiş Mekanizmaları

1.1. Su (Hidrolojik) Döngüsü: Hayatın Taşıyıcısı

Hidrolojik döngü, suyun yeryüzü, yeraltı ve atmosferdeki mevcudiyetini ve sürekli hareketini tasvir eden bir süreçler bütünüdür.7 Bu döngünün belirli bir başlangıç veya bitiş noktası yoktur; güneş enerjisi tarafından harekete geçirilen ve yerçekimi etkisiyle şekillenen kesintisiz bir sistemdir.4

  • Buharlaşma (Evaporation) ve Terleme (Transpiration): Döngünün temel hareket mekanizması, güneş radyasyonundan kaynaklanan termal enerji ile başlar. Bu enerji, okyanuslar, denizler, göller ve nehirler gibi yüzey sularındaki su moleküllerinin kinetik enerjisini artırarak sıvı fazdan gaz faza (su buharı) geçmesini sağlar.9 Buna paralel olarak, bitkiler de kökleriyle topraktan aldıkları suyun önemli bir kısmını, yapraklarının yüzeyinde bulunan ve “stoma” adı verilen küçük gözenekler aracılığıyla atmosfere salar. Bu biyolojik sürece terleme (transpirasyon) denir. Buharlaşma ve terlemenin birleşik etkisi olan “evapotranspirasyon”, atmosferdeki su buharının ana kaynağını teşkil eder ve ekosistemlerin nem dengesinde merkezi bir rol oynar.9
  • Yoğunlaşma (Condensation): Su buharı, atmosferde yükseldikçe daha soğuk hava katmanlarıyla temas eder veya adiyabatik soğuma (basınç düşüşüyle meydana gelen soğuma) neticesinde enerjisini kaybeder. Bu durumda, gaz halindeki su molekülleri tekrar bir araya gelerek sıvı su damlacıklarına veya çok düşük sıcaklıklarda doğrudan buz kristallerine dönüşür. Bu süreç, bulutların ve sisin meydana gelmesini sağlar.4
  • Yağış (Precipitation): Bulutları oluşturan su damlacıkları veya buz kristalleri, atmosferdeki hareketleri sırasında çarpışarak birleşir ve büyür. Ağırlıkları, havanın kaldırma kuvvetini yenecek bir seviyeye ulaştığında, yerçekimi etkisiyle yeryüzüne inerler. Bu süreç yağış olarak adlandırılır ve yağmur, kar, dolu veya karla karışık yağmur gibi farklı formlarda gerçekleşebilir.4
  • Yüzey Akışı (Runoff) ve Sızma (Infiltration): Yeryüzüne ulaşan su, birkaç farklı yol izler. Bir kısmı, toprağın eğimi doğrultusunda yüzeyden akarak derelere, nehirlere ve nihayetinde göl veya okyanuslara karışır; bu süreç yüzey akışı olarak bilinir. Diğer bir kısmı ise toprağın gözenekli yapısından sızarak daha derin katmanlara iner ve yeraltı suyu rezervuarlarını (akiferler) besler. Bu sürece sızma (infiltrasyon) denir.8

Su döngüsü, genellikle basit bir dairesel yol olarak tasvir edilse de, gerçekte çok daha karmaşık ve dinamik bir ağ yapısına sahiptir. Bir su molekülü, buharlaştıktan hemen sonra yoğunlaşıp geri dönebileceği gibi, bir buz tabakasında binlerce yıl depolanabilir veya bir bitkinin bünyesi ile atmosfer arasında defalarca gidip gelebilir.2 Bu doğrusal olmayan yapı, sistemin tek bir “yol” üzerinden değil, sayısız potansiyel yol, rezervuar ve farklı zaman ölçekleri üzerinden işlediğini göstermektedir. Bu karmaşıklık, döngünün çeşitli çevresel değişikliklere karşı direncini (rezilyans) temin eder ve suyun gezegenin her köşesine dağıtılmasını sağlayan sağlam bir mekanizma ortaya koyar.

1.2. Karbon Döngüsü: Yaşamın Yapı Taşı

Karbon, proteinler, nükleik asitler ve karbonhidratlar gibi yaşamın temelini oluşturan tüm organik moleküllerin iskeletini teşkil eden bir elementtir. Karbon döngüsü, bu hayati elementin atmosfer, okyanuslar, karasal biyosfer ve litosfer (kayalar ve fosil yakıtlar) gibi ana rezervuarlar arasında sürekli hareketini ve dönüşümünü ifade eder.14 Bu döngü, birbirinden çok farklı zaman ölçeklerinde işleyen iki ana alt sistemden oluşur:

  • Hızlı (Biyolojik) Karbon Döngüsü: Bu döngü, canlı organizmalar arasındaki karbon alışverişini kapsar ve günler, mevsimler veya yıllar gibi kısa zaman ölçeklerinde işler. Sürecin temelinde fotosentez yer alır. Karasal ve sucul bitkiler ile diğer fotosentetik organizmalar, atmosferdeki veya suda çözünmüş haldeki karbondioksiti (CO2​) alarak güneş enerjisi yardımıyla glikoz gibi organik bileşiklere dönüştürür.17 Bu organik bileşiklerde depolanan karbon, besin zinciri yoluyla otçullara ve onlardan da etçillere aktarılır. Canlılar, enerji elde etmek için bu organik bileşikleri hücresel solunum yoluyla parçaladığında, karbon tekrar

CO2​ olarak atmosfere salınır. Benzer şekilde, canlılar öldüğünde, ayrıştırıcı mikroorganizmalar organik maddeleri parçalayarak karbonu atmosfere geri döndürür.2 Bu hızlı döngü, biyosferin dinamik dengesini ve yaşamın günlük ritmini sağlar.16

  • Yavaş (Jeolojik) Karbon Döngüsü: Bu döngü, milyonlarca yıllık zaman ölçeklerinde işleyen jeolojik süreçleri içerir ve gezegenin iklimi için uzun vadeli bir termostat görevi görür. Süreç, atmosferdeki CO2​’nin yağmur suyuyla birleşerek zayıf bir karbonik asit (H2​CO3​) oluşturmasıyla başlar. Bu asit, karalardaki kayaları kimyasal olarak ayrıştırarak kalsiyum ve diğer iyonları serbest bırakır. Nehirler bu iyonları okyanuslara taşır. Okyanuslarda, kalsiyum iyonları bikarbonat iyonlarıyla birleşerek kalsiyum karbonat (CaCO3​) meydana getirir. Bu bileşik, mercanlar ve kabuklu deniz canlıları gibi organizmaların iskelet ve kabuklarının yapı taşıdır. Bu canlılar öldüğünde, kalıntıları okyanus tabanına çökerek zamanla sıkışır ve kireçtaşı gibi tortul kayaçları oluşturur. Bu şekilde, karbon milyonlarca yıl boyunca litosferde depolanmış olur.14 Bu depolanmış karbonun tekrar atmosfere dönmesi ise levha tektoniği hareketleri sonucunda bu kayaçların mantoya batması ve erimesiyle açığa çıkan CO2​’nin volkanik faaliyetler yoluyla salınmasıyla gerçekleşir.16

Bu iki döngü arasındaki hassas akış hızı dengesi, gezegenin iklimini yaşanabilir sınırlar içinde tutan temel bir mekanizmadır. Hızlı döngü biyosferin anlık ihtiyaçlarını karşılarken, yavaş döngü atmosferdeki CO2​ seviyelerini jeolojik zaman ölçeklerinde düzenler. Antropojenik faaliyetler, özellikle fosil yakıtların yakılması, milyonlarca yılda yavaş döngüde depolanmış olan karbonu aniden ve çok büyük miktarlarda hızlı döngüye enjekte etmektedir.14 Bu durum, sadece mekânsal veya kimyasal bir dengeyi değil, aynı zamanda süreçlerin hızları ve zamanlamaları arasındaki kritik bir uyumu da bozmaktadır. Jeolojik zaman ölçeğindeki bir sürecin biyolojik zaman ölçeğine sıkıştırılması, sistemin kendini düzenleme kapasitesini aşan bir şok etkisi oluşturmaktadır.

1.3. Azot Döngüsü: Proteinlerin ve Nükleik Asitlerin Kaynağı

Atmosferin yaklaşık %78’ini oluşturan azot gazı (N2​), yaşam için elzem olmasına rağmen, çoğu canlı için doğrudan kullanılamaz bir formdadır. Bunun sebebi, iki azot atomunu bir arada tutan son derece kararlı üçlü kovalent bağdır (N≡N). Bu bağın kırılması ve azotun canlıların kullanabileceği reaktif formlara (amonyak, nitrat gibi) dönüştürülmesi, “azot fiksasyonu” olarak bilinen ve yüksek enerji gerektiren bir süreçtir.20 Su ve karbon döngüleri büyük ölçüde fiziksel süreçlere dayanırken, azot döngüsü neredeyse tamamen özel görevli mikroorganizmaların biyokimyasal faaliyetlerine bağımlıdır.22

  • Azot Fiksasyonu (Bağlanma): Bu, atmosferdeki inert N2​ gazının, biyolojik olarak kullanılabilir amonyağa (NH3​) dönüştürüldüğü kritik bir süreçtir. Bu dönüşüm, büyük ölçüde, “nitrojenaz” adı verilen son derece karmaşık bir enzim kompleksine sahip olan belirli bakteri ve arke türleri tarafından gerçekleştirilir. Bu mikroorganizmaların bir kısmı, baklagillerin (fasulye, bezelye, yonca vb.) köklerinde simbiyotik (karşılıklı faydaya dayalı) olarak yaşarken (Rhizobium cinsi gibi), bir kısmı da toprakta veya suda serbest olarak yaşar (Azotobacter cinsi gibi).22 Nitrojenaz enzimi, iki farklı proteinden oluşan ve N2​ molekülünün sağlam üçlü bağını kırmak için saniyede defalarca birleşip ayrılarak çalışan, enerji-yoğun bir moleküler makinedir.21 Azot fiksasyonu, daha küçük ölçekte, şimşek ve yıldırım gibi yüksek enerjili atmosferik olaylar yoluyla abiyotik olarak da gerçekleşebilir.24
  • Nitrifikasyon: Fiksasyon sonucu oluşan amonyak (NH3​), toprakta suya karışarak amonyum iyonuna (NH4+​) dönüşür. Nitrifikasyon, bu amonyumun bitkiler tarafından en kolay alınabilen form olan nitrata (NO3−​) dönüştürüldüğü iki aşamalı bir oksidasyon sürecidir. İlk aşamada, Nitrosomonas gibi bakteri grupları amonyumu nitrite (NO2−​) oksitler. İkinci aşamada ise Nitrobacter gibi başka bir bakteri grubu, nitriti nitrata oksitler. Bu kemosentetik bakteriler, bu reaksiyonlar sırasında açığa çıkan kimyasal enerjiyi kendi yaşam faaliyetleri için kullanır.24
  • Asimilasyon ve Amonifikasyon: Bitkiler, kökleri aracılığıyla topraktan nitrat ve amonyumu alarak bunları amino asitler, proteinler ve nükleik asitler (DNA, RNA) gibi organik moleküllerin yapısına katarlar. Bu süreç asimilasyon olarak adlandırılır. Hayvanlar ise azotu bitkileri yiyerek alır. Canlılar öldüğünde veya organik atıklar (dışkı, idrar) ürettiğinde, ayrıştırıcı bakteri ve mantarlar bu organik maddeleri parçalayarak içerdikleri azotu tekrar amonyağa dönüştürür. Amonifikasyon adı verilen bu süreç, azotu tekrar döngüye kazandırır.
  • Denitrifikasyon: Toprakta bulunan nitratın bir kısmı, özellikle oksijenin az olduğu (anaerobik) koşullarda, Pseudomonas gibi denitrifikasyon bakterileri tarafından tekrar atmosferik azot gazına (N2​) dönüştürülür. Bu süreç, toprağın verimliliğini azaltabilse de, atmosferdeki azot dengesinin korunmasını sağlayarak döngüyü tamamlar.21

Azot döngüsü, cansız madde dünyası ile canlılar alemi arasındaki geçişin ne kadar karmaşık ve özel mekanizmalara bağlı olduğunun en çarpıcı örneklerinden biridir. Atmosferdeki devasa azot rezervuarı, bu mikroskobik canlılar ve onların ürettiği nitrojenaz enzimi gibi son derece özelleşmiş, bilgi-içerikli biyolojik sistemler olmadan kilitli kalırdı. Bu durum, döngünün sadece “olup biten” bir süreç değil, aynı zamanda belirli “araçlar” gerektiren bir operasyon olduğunu ortaya koymaktadır.

Bölüm 2: Güncel Araştırmalardan Bulgular ve Etkileşimler

2.1. Döngüler Arasındaki Bütünleşik İlişki (Sistemik Mizan)

Biyocoğrafik döngüler, birbirinden izole sistemler olarak değil, birbirini etkileyen ve birbirine bağımlı olan bütünleşik bir ağ olarak işler. Su döngüsü, bu entegrasyonda merkezi bir rol oynar. Yağış, yüzey akışı ve sızma gibi hidrolojik süreçler, karasal ekosistemlerdeki karbon, azot, fosfor ve kükürt gibi elementlerin ve besin maddelerinin çözünerek nehirlere, göllere ve okyanuslara taşınmasını sağlayan birincil mekanizmadır.3 Bu olmadan, karasal ve sucul ekosistemler arasında besin alışverişi büyük ölçüde dururdu.

Biyokimyasal düzeyde ise karbon ve azot döngüleri arasında temel bir bağımlılık mevcuttur. Canlı organizmaların yapısını oluşturan proteinler ve nükleik asitler gibi temel moleküllerin sentezi için hem karbon atomlarından oluşan bir iskelete hem de bu iskelete bağlanan azot atomlarına ihtiyaç duyulmaktadır.21 Dolayısıyla, bir ekosistemde azotun sınırlı olması (azot limiti), bitkilerin büyümesini ve dolayısıyla karbon fiksasyonunu yavaşlatabilir. Benzer şekilde, fotosentez yoluyla karbon fiksasyonunun azalması, azotun biyokütleye dahil edilme hızını düşürebilir. Bu sıkı bağlantı, bir döngüdeki aksamanın diğer döngüleri de doğrudan etkileyeceği anlamına gelir.

2.2. Antropojenik Etkiler ve Denge Üzerindeki Baskılar

Son iki yüzyılda, özellikle Sanayi Devrimi’nden bu yana artan insan faaliyetleri, bu hassas dengeler üzerinde ciddi baskılar oluşturmuştur.

  • Karbon Döngüsü ve İklim Değişikliği: Fosil yakıtların (kömür, petrol, doğal gaz) enerji üretimi için yakılması, ormansızlaşma ve çimento üretimi gibi endüstriyel süreçler, milyonlarca yıldır yavaş karbon döngüsünde depolanmış olan karbonu, jeolojik olarak çok kısa bir sürede atmosfere CO2​ olarak salmıştır.14 Bu durum, atmosferdeki CO2​ konsantrasyonlarının son 800,000 yıldır görülmemiş seviyelere çıkmasına ve sera etkisinin güçlenerek küresel ısınmaya yol açmasına neden olmuştur.28
  • Okyanus Asitlenmesi ve Karbon Yutağı Kapasitesi: Atmosferdeki fazla CO2​’nin yaklaşık dörtte biri okyanuslar tarafından emilmektedir. Bu emilim, atmosferdeki ısınma hızını yavaşlatırken, okyanus kimyasını değiştirmektedir. CO2​ suda çözündüğünde karbonik asit oluşturur, bu da okyanusların pH seviyesini düşürür (asitlenmeye neden olur). Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) Altıncı Değerlendirme Raporu’na (AR6) göre, bu asitlenme mercanlar, istiridyeler ve planktonlar gibi kalsiyum karbonat temelli kabuk veya iskelet oluşturan deniz canlıları için ciddi bir tehdittir.14 Ayrıca, gelecekte, özellikle yüksek emisyon senaryoları altında, okyanusların ısınması ve kimyasal yapısının değişmesi nedeniyle karbon yutağı kapasitesinin zayıflaması beklenmektedir. Bu durum, atmosferde daha fazla CO2​ birikmesine yol açarak ısınmayı daha da hızlandıracak bir geri besleme mekanizmasıdır.30
  • Permafrost Karbon Geri Beslemesi: Küresel ısınmanın en endişe verici sonuçlarından biri, kutup bölgelerindeki ve yüksek dağlardaki donmuş toprakların (permafrost) çözülmesidir. Permafrost, binlerce yıldır donmuş halde bulunan ve atmosferdeki karbonun yaklaşık iki katı kadar organik karbon depolayan devasa bir rezervuardır.33 IPCC AR6 raporunda yer alan projeksiyonlar, bu toprakların çözülmesiyle birlikte depolanan karbonun mikroorganizmalar tarafından ayrıştırılarak atmosfere CO2​ ve metan (CH4​) olarak salınacağını öngörmektedir. Bu, ısınmayı daha da hızlandıran pozitif bir geri besleme döngüsü olarak kabul edilmektedir. Rapor, bu geri beslemenin kalan karbon bütçeleri üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu ve dikkate alınması gerektiğini vurgulamaktadır.31

Tablo 2: IPCC AR6 Projeksiyonlarına Göre Permafrost Karbon Salınımı Tahminleri

Isınma Senaryosu 2100 Yılına Kadar Tahmini Salınım (PgC CO2​ olarak) 2300 Yılına Kadar Tahmini Salınım (PgC CO2​ olarak) Temel Dayanak
Düşük Emisyon (RCP2.6) 20–58 PgC 20–40 PgC (2100-2300 arası) Schneider von Deimling et al. (2015)
Orta Emisyon (RCP4.5) 28–92 PgC -14 (kazanç) ile 54 PgC arası (kayıp) Schneider von Deimling et al. (2015); McGuire et al. (2018)
Yüksek Emisyon (RCP8.5) 92 ± 17 PgC (en iyi tahmin) 81–642 PgC (geniş aralık) SROCC (2019); McGuire et al. (2018)

Not: PgC, Petagram Karbon anlamına gelir (1 Petagram = 1 Milyar Ton). Tablodaki veriler, IPCC AR6 WG1 Bölüm 5’te atıfta bulunulan çeşitli modelleme çalışmalarından derlenmiştir.31

2.3. Türkiye Özelinde Gözlemlenen Değişimler

  • Su Stresi ve Kuraklık: Türkiye, iklim değişikliğinin etkilerine karşı oldukça hassas bir coğrafyada yer almaktadır. TEMA Vakfı’nın 2024 İklim Politika Notu’na göre, Türkiye’nin de içinde bulunduğu Akdeniz Havzası, küresel ısınmaya karşı en kırılgan bölgelerden biridir. Yapılan projeksiyonlar, bölgede sıcaklıkların artacağını, yağışların azalacağını ve kuraklık şiddetinin artacağını göstermektedir.34 Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yürütülen bir projeye göre, Türkiye’nin toplam su potansiyelinde 2100 yılına kadar iyimser senaryoda %15-20, kötümser senaryoda ise %40-45’e varan azalmalar öngörülmektedir. Bu durum, ülkenin su güvenliği, tarımsal üretim ve ekosistem sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır.
  • Tarımsal Azot Kirliliği: Türkiye’de tarımsal verimi artırmak amacıyla kullanılan azotlu gübrelerin bilinçsiz ve aşırı kullanımı, ciddi bir çevre sorununa yol açmaktadır. Toprağa uygulanan fazla nitrat, bitkiler tarafından alınamamakta ve sulama veya yağmur sularıyla yıkanarak yeraltı sularına karışmaktadır. DergiPark’ta yayınlanan çeşitli bilimsel çalışmalar, Türkiye’nin farklı tarım bölgelerinde bu sorunun endişe verici boyutlara ulaştığını göstermektedir. Örneğin, Antalya’nın Kumluca ilçesinde yapılan ölçümlerde bazı kuyu sularındaki nitrat içeriğinin 164.91 mg/L’ye, Bursa’da ise 150 mg/L’ye kadar çıktığı rapor edilmiştir.35 Bu değerler, Dünya Sağlık Örgütü’nün içme suyu için belirlediği güvenli sınır olan 50 mg/L’nin oldukça üzerindedir. Yüksek nitrat seviyeleri, hem insan sağlığı için riskler taşımakta hem de su ekosistemlerinde ötrofikasyona (aşırı yosunlaşma) neden olarak biyolojik dengeyi bozmaktadır.36

Kavramsal Analiz

Bölüm 3: Nizam, Gaye ve Sanat Analizi

Biyocoğrafik döngülerin bilimsel işleyişi incelendiğinde, süreçlerin ardında hassas bir nizam, belirli bir gayeye yönelik bir işleyiş ve sanatlı yapılar gözlemlenmektedir.

  • Hassas Ayarlar (İnce Mizan): Döngülerdeki süreçler, belirli fiziksel ve kimyasal koşullara hassas bir şekilde ayarlanmıştır. Örneğin, suyun 0°C’de donup 100°C’de kaynaması ve yoğunluğunun 4°C’de maksimum olması gibi kendine has özellikleri, gezegenimizdeki sıcaklık aralığında suyun üç fazda (katı, sıvı, gaz) da bulunmasını mümkün kılar. Bu özellikler olmasaydı, hidrolojik döngü bugünkü şekliyle işleyemez, göller ve denizler dipten donarak sucul yaşamı imkansız hale getirebilirdi. Benzer şekilde, azot fiksasyonunu gerçekleştiren nitrojenaz enzimi, oksijen varlığında geri dönüşümsüz olarak bozulur. Bu enzimin çalışabilmesi için oksijensiz bir ortama ihtiyaç duyulması ve baklagillerin kök nodüllerinin tam da bu anoksik (oksijensiz) mikro-ortamı sağlaması, biyokimyasal düzeyde dikkat çekici bir uyumdur.38
  • Sanatlı Yapılar ve Süreçler: Döngülerin temelindeki mekanizmalar, rastgele olaylar dizisinden ziyade, çok adımlı, birbirine bağlı ve son derece düzenli birer fabrika gibi işlemektedir. Fotosentez süreci, ışığa bağımlı ve ışıktan bağımsız reaksiyonlar gibi iki ana aşamadan oluşan, onlarca farklı enzim ve pigment molekülünün görev aldığı karmaşık bir üretim bandına benzer.15 Azot döngüsünde ise farklı mikroorganizma grupları arasında adeta bir “iş bölümü” mevcuttur. Bir grup bakteri atmosferik azotu amonyağa çevirirken, başka gruplar bu amonyağı alıp nitrite ve ardından nitrata dönüştürür. Her bir grup, bir öncekinin ürettiği ara ürünü kendi hammaddesi olarak kullanır.24 Bu şekilde tertip edilmiş bir işleyiş, sanatlı bir düzenlemeye işaret eder.
  • Gayeye Yönelik İşleyiş: Bu döngülerin tamamında gözlemlenen en temel sonuç, yaşamın devamlılığının temin edilmesidir. Elementler, kullanıldıktan sonra atık olarak birikmek veya sistemden kaybolmak yerine, sürekli olarak arıtılıp (örneğin, denitrifikasyonla atmosferik azota dönüşüm, suyun buharlaşarak saflaşması) tekrar hayatın hizmetine sunulmaktadır. Bu kesintisiz devir daim, bir israfsızlık ve süreklilik gayesine yönelik bir işleyiş olarak yorumlanabilir. Bütün bir sistemin, gezegendeki yaşamın devamlılığını sağlayacak şekilde kurulmuş ve ayarlanmış olması, dikkat çekici bir bulgudur.

Bölüm 4: İndirgemeci ve Materyalist Safsataların Eleştirisi

Biyocoğrafik döngüleri açıklarken kullanılan yaygın dil, bazen olguları sadece isimlendirerek açıkladığı yanılgısına düşmekte veya faili, fiilin gerçekleştiği mefule (nesneye) vermektedir.

  • Kanunların Fail Değil, Kural Olduğu: “Su döngüsü suyu temizler” veya “Karbon döngüsü iklimi düzenler” gibi ifadeler, süreçlerin kendisine bir irade ve fiil atfetmektedir. Oysa “su döngüsü” veya “doğa kanunu” gibi kavramlar, bir olayın “nasıl” işlediğini tarif eden birer isimlendirme ve tanımdır; sürecin kendisi bir fail olamaz. Bir binanın nasıl yapıldığını anlatan mimari plan, binayı inşa etmez. Benzer şekilde, doğa kanunları da evrendeki işleyişin nasıl olduğunu tarif eden bir “kural cetveli” gibidir; ancak cetvelin kendisi işi yapamaz. Bu dil, bir kısayol olarak kullanışlı olsa da, sürecin ardındaki gerçek nedensellik zincirini perdeleme riski taşır.
  • Failin Mefule Verilmesi: Popüler veya bazen bilimsel anlatımlarda karşılaşılan “Bitkiler fotosentez yapmayı seçti” veya “Bakteriler azotu bağlamaya karar verdi” gibi ifadeler, varlıklara kasıt, irade ve şuur atfeden bir dil kullanır. Bu dil, olgunun ardındaki gerçek faili, fiilin üzerinde gerçekleştiği varlığın (mefulün) kendisine vermektedir. Bilimsel açıklamanın görevi, bir sürecin mekanizmalarını ve adımlarını tarif etmektir. Ancak bu tarif, felsefi bir nedensellik açıklaması yerine geçemez. Süreçlerin nasıl işlediğini betimlemek, o süreçleri kimin veya neyin işlettiği sorusunu cevaplamaz.

Bölüm 5: Hammadde ve Sanat Ayrımı Analizi

Biyocoğrafik döngülerde hareket eden elementler ile bu elementlerden inşa edilen yapılar arasındaki ilişki, “hammadde” ve “sanat” ayrımı üzerinden analiz edilebilir.

  • Su Örneği: Hammaddeyi oluşturan hidrojen, normal şartlarda yanıcı bir gazdır; oksijen ise yakıcı bir gazdır. Bu iki elementin bireysel özellikleri, onlardan belirli bir ölçü ve nizamla (H2​O) inşa edilen “sanat eseri” olan su molekülünde tamamen ortadan kalkar. Yerine, hayat için vazgeçilmez olan söndürücülük, çözücülük, yüksek yüzey gerilimi, yüksek ısı kapasitesi gibi yepyeni ve üstün özellikler ortaya çıkar. Bu yeni ve hayati özelliklerin kaynağı, atomların kendisinde değil, onların belirli bir plan dahilinde bir araya getirilme biçiminde, yani onlara verilen form ve tertiptedir.
  • Karbon ve Azot Örneği: Cansız ve tekil olan karbon, hidrojen, oksijen ve azot atomları (hammadde), bir araya getirilerek kendilerinde zerre miktarda bulunmayan özelliklere sahip sanat eserlerini meydana getirir. Örneğin, bu atomlardan inşa edilen proteinler, “enzim” formunda karmaşık biyokimyasal reaksiyonları milyonlarca kat hızlandıran birer katalizör olur. DNA molekülü formunda ise, bir canlının bütün yapı planını taşıyan bir bilgi deposu haline gelir. Hammaddede bulunmayan “bilgi”, “katalizörlük” ve nihayetinde “hayat” gibi özellikler, bu sanat eserlerine nereden gelmiştir? Cansız bileşenlerin, kendilerinde olmayan bir planı ve fonksiyonelliği takip ederek nasıl daha karmaşık ve işlevsel bir bütünü oluşturduğu sorusu, üzerinde düşünülmeye değerdir.

Sonuç

Bu rapor boyunca sunulan bilimsel veriler, su, karbon ve azot döngülerinin, yeryüzündeki yaşamın devamı için hayati elementleri, hassas dengeler, karmaşık mekanizmalar ve birbirine bağlı süreçlerle sürekli olarak devir daim ettiren sanatlı bir sistem olduğunu göstermektedir. Bu sistem, suyun eşsiz fiziksel özelliklerinden, fotosentezin karmaşık biyokimyasına, azot fiksasyonunu mümkün kılan özel enzimlerden, farklı mikroorganizmalar arasındaki iş bölümüne kadar sayısız ince ayar ve düzen içermektedir.

Bu döngülerdeki israfsızlık, hassas ayarlar, çok katmanlı düzen ve hammaddede bulunmayan özelliklerin (suyun hayatı destekleyen özellikleri, DNA’daki bilgi, enzimlerdeki katalitik güç gibi) sanatlı eserlerde ortaya çıkması gibi olgular bir bütün olarak değerlendirildiğinde, bu muazzam sistemin kör tesadüflerin veya kendi kendine işleyen şuursuz süreçlerin bir ürünü olması aklen ve ilmen imkansız olarak görünmektedir. Sunulan bu deliller ve yapılan analizler, hakikate giden yolu aydınlatan birer işaret olarak değerlendirilebilir. Bu deliller ışığında nihai bir sonuca varmak ve bu mükemmel denge ve sanatın ardındaki nihai Fail’i kabul edip etmemek kararı, okuyucunun kendi aklına, vicdanına ve hür iradesine bırakılmıştır.

Kaynakça

Avis, C. A. (2012). The University of Victoria Earth System Climate Model. University of Victoria.

Barbault, R. (1985). Ecologie generale. Masson-Paris.

Çepel, N. (1995). Ekoloji Terimleri Sözlüğü. T.C. Çevre Bakanlığı, Çevre Kirliliğini Önleme ve Kontrolü Genel Müdürlüğü.

Cheek, D. W. (2016). Biogeochemical Cycles. In Encyclopedia of Environmental Issues, Revised Edition. Salem Press.

Güneş, A., Alpaslan, M., & İnal, A. (2004). Bitki Besleme ve Gübreleme. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları.

Harper, D. T., Hönisch, B., Zeebe, R. E., et al. (2024). Long- and short-term coupling of sea surface temperature and atmospheric CO2 during the late Paleocene and early Eocene. Proceedings of the National Academy of Sciences, 121(38), e2315000121.

IPCC. (2021). Climate Change 2021: The Physical Science Basis. Contribution of Working Group I to the Sixth Assessment Report of the Intergovernmental Panel on Climate Change. Cambridge University Press.

Kacar, B. (1984). Bitki Besleme. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları.

Kocataş, A. (2008). Ekoloji Çevre Biyolojisi. Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Yayınları.

MacDougall, A. H. (2021). The effect of the permafrost carbon feedback on the zero emissions commitment. Biogeosciences, 18(16), 4937–4953.

McGuire, A. D., Lawrence, D. M., Koven, C., et al. (2018). Dependence of the evolution of carbon dynamics in the northern permafrost region on the trajectory of climate change. Proceedings of the National Academy of Sciences, 115(15), 3882-3887.

Nebel, I. B., & Wright, R. T. (1996). Environmental science. Prentice Hall.

Odum, E. P., & Barrett, G. W. (2008). Ekolojinin Temel İlkeleri. Palme Yayıncılık.

Öztürk, M., & Seçmen, Ö. (2004). Bitki Ekolojisi. Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Yayınları.

Schlesinger, W. H. (1997). Biogeochemistry: An Analysis of Global Change. Academic Press.

Sivri, N. (2008). Akuatik Mikrobiyoloji ve Biyojeokimyasal Döngüler. In N. Başusta & K. Seyhan (Eds.), Kıyısal Ekosistem (ss. 58-69). Nobel Yayın Dağıtım.

Sünal, S., & Erşahin, S. (2012). Türkiye’de Tarımsal Kaynaklı Yeraltı Suyu Nitrat Kirliliği. Türk Bilimsel Derlemeler Dergisi, 5(2), 116-118.

TEMA Vakfı. (2024). İklim Değişikliği ve Türkiye: Politika Notu.

Tohge, T., Watanabe, M., Hoefgen, R., & Fernie, A. R. (2013). The evolution of phenylpropanoid metabolism in the green lineage. Critical reviews in biochemistry and molecular biology, 48(2), 123-152.

Waring, R. H., & Running, S. W. (1998). Forest Ecosystems: Analysis at Multiple Scales. Academic Press.

Alıntılanan çalışmalar

  1. Biyoloji - Vikipedi, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://tr.wikipedia.org/wiki/Biyoloji
  2. Biogeochemical cycles review (article) - Khan Academy, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.khanacademy.org/science/bmc-grade-9-science/x345505a97fc4a662:energy-flow-in-an-ecosystem/x345505a97fc4a662:bio-geo-chemical-cycle/a/hs-biogeochemical-cycles-review
  3. Intro to biogeochemical cycles (article) | Khan Academy, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.khanacademy.org/science/biology/ecology/biogeochemical-cycles/a/introduction-to-biogeochemical-cycles
  4. Su Döngüsü Nedir: Dünyanın Su Dengesini Anlamak - Ethicwater, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.ethicwater.com.tr/2024/08/03/su-dongusu-nedir-dunyanin-su-dengesini-anlamak/
  5. Biogeochemical Cycles in Plant–Soil Systems: Significance for Agriculture, Interconnections, and Anthropogenic Disruptions - MDPI, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.mdpi.com/2079-7737/14/4/433
  6. Biyolojik Çeşitlilik, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://cdn-tema.mncdn.com/Uploads/Cms/biyolojikcesitlilik_2014.pdf
  7. Su Döngüsü - The Water Cycle, Turkish | U.S. Geological Survey - USGS.gov, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.usgs.gov/media/images/su-dongusu-water-cycle-turkish
  8. Su döngüsü - Vikipedi, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://tr.wikipedia.org/wiki/Su_d%C3%B6ng%C3%BCs%C3%BC
  9. Su Döngüsü Nedir? - İnteral, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.interal.com.tr/su-dongusu-nedir
  10. Su ve Döngüsü hakkında herşey - Türkiye Yaban Hayatı, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://turkiyeyabanhayati.org/blog/detail/su-ve-dongusu-hakkinda-hersey
  11. SU DÖNGÜSÜ, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://blacksea-cbc.net/wp-content/uploads/2021/05/BSB142_BioLEARN_2a_Water-Cycle_Trainers-Booklet_TR.pdf
  12. Su Döngüsü Nedir? - Blog - Paraf Danışmanlık, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://parafdanismanlik.com/blog/su-dongusu-nedir/
  13. Su Döngüsü, The water cycle, Turkish - AWS, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://d9-wret.s3.us-west-2.amazonaws.com/assets/palladium/production/s3fs-public/atoms/files/water-cycle-schools-turkish.pdf
  14. Karbon Döngüsü Nedir? Karbon Döngüsünün Aşamaları ve İşleyişi - Çimsa, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://cimsa.com.tr/formulhane/surdurulebilirlik/karbon-dongusu-nedir/
  15. Karbon Döngüsü Nedir? Karbon Döngüsünün Aşamaları - Çuhadaroğlu, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.cuhadaroglu.com/karbon-dongusu-nedir-karbon-dongusunun-asamalari
  16. The Carbon Cycle - NASA Earth Observatory, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://earthobservatory.nasa.gov/features/CarbonCycle
  17. Karbon Döngüsü - EBA, EBATV, Mesleki Gelişim, Eğitim Bilişim Ağı, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.eba.gov.tr/video/izle/36349e25567e35b13f691bcacbb27817946f88d486001
  18. Karbon döngüsü - Vikipedi, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://tr.wikipedia.org/wiki/Karbon_d%C3%B6ng%C3%BCs%C3%BC
  19. Karbon Döngüsü: Doğadaki Mucizevi Madde Döngüsü - Dilek Aşan, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.dilekasan.com/karbon-dongusu/
  20. Ekosistemler - Azot Döngüsü - YouTube, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.youtube.com/watch?v=AD8BRwhBcdA
  21. Azot döngüsü - Vikipedi, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://tr.wikipedia.org/wiki/Azot_d%C3%B6ng%C3%BCs%C3%BC
  22. Elementlerin Doğadaki Döngüsü | Karbon Döngüsü Nedir? | Su Döngüsü Nedir? | Azot Döngüsü Nedir? | TÜBİTAK Bilim Genç | TÜBİTAK Bilim Gençö, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://bilimgenc.tubitak.gov.tr/makale/elementlerin-dogadaki-donusumu
  23. The Science Behind Nitrogen Fixation, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.numberanalytics.com/blog/science-behind-nitrogen-fixation-plant-biology
  24. Karbon Döngüsü: Azot Döngüsü:, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://ataturkmtl.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/30/01/153071/dosyalar/2020_04/23132415_20-24_nisan_Madde_Donguleri_ve_HayatYn_SurdurulebilirliYi_ArasYndaki_YliYki__Karbon_Dongusu-Azot_Dongusu.pdf
  25. Azot Döngüsü #sayfa180 - YouTube, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.youtube.com/watch?v=0xvXbVrHlds
  26. MADDE DÖNGÜLERİ VE HAYATIN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ - Biyolojici, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, http://biyolojici.net/wp-content/uploads/2020/12/Ekosistem-Ekolojisi-3.pdf
  27. Microfossils reveal abrupt global warming of the past | University of Hawaiʻi System News, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.hawaii.edu/news/2024/09/12/microfossils-abrupt-warming/
  28. Chapter 5: Global Carbon and other Biogeochemical Cycles and Feedbacks | Climate Change 2021: The Physical Science Basis - IPCC, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.ipcc.ch/report/ar6/wg1/chapter/chapter-5/
  29. Special Report on the Ocean and Cryosphere in a Changing Climate — - IPCC, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.ipcc.ch/srocc/
  30. Carbon budgets - IPCC, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.ipcc.ch/report/ar6/wg1/downloads/faqs/IPCC_AR6_WGI_FAQ_Chapter_05.pdf
  31. Chapter 5: Global Carbon and Other Biogeochemical Cycles and Feedbacks - IPCC, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.ipcc.ch/report/ar6/wg1/downloads/report/IPCC_AR6_WGI_Chapter05.pdf
  32. Climate change weakens carbon sinks and further amplifies climate change, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://tyndall.ac.uk/wp-content/uploads/2023/10/ScienceBrief_Review_FEEDBACK_Oct2021.pdf
  33. Review of permafrost science in IPCC’s AR6 WG1 - Woodwell Climate, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.woodwellclimate.org/review-of-permafrost-science-in-ipccs-ar6-wg1/
  34. TEMA VAKFI İKLİM POLİTİKA NOTU - 2024, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://cdn-tema.mncdn.com/Uploads/Cms/tema-vakfi-iklim-politika-notu–2024.pdf
  35. GİRİŞ LİTERATÜR BİLGİLERİ Türkiye’de Tarımsal … - DergiPark, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/417740
  36. Derim » Makale » KİMYASAL GÜBRELERİN ÇEVRE KİRLİLİĞİ ÜZERİNE ETKİLERİ VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ - DergiPark, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://dergipark.org.tr/tr/pub/derim/issue/4565/62602
  37. Kimyasal ve Organik Gübrelerin Çevre Üzerine Etkisi Berkay Cüre Effect of Chemical and Organic Fertilizers on the Environmen - DergiPark, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2727667
  38. The Biochemistry of Nitrogen Fixation - Number Analytics, erişim tarihi Ağustos 21, 2025, https://www.numberanalytics.com/blog/biochemistry-nitrogen-fixation-molecular-mechanisms