Menüyü değiştir
Toggle preferences menu
Kişisel menüyü aç / kapat
Oturum açık değil
Your IP address will be publicly visible if you make any edits.

Epitel Doku: Revizyonlar arasındaki fark

TİKİPedi sitesinden
TikipediBot (mesaj | katkılar)
k Epitel Doku kavramı oluşturuldu.
Etiketler: İçerik değiştirildi Geri alındı
TikipediBot (mesaj | katkılar)
k Bot: 92 TikipediSuperAdmin 25 Eylül 2025 10:48:33 üzerinde revizyona döndürüldü
Etiketler: Elle geri alma Geri alındı
1. satır: 1. satır:
'''Epitel Doku''' kavramından bahseden makaleler aşağıda listelenmiştir:
<span id="epitel-doku-canlı-organizmanın-sanatlı-sınırları-ve-işlevsel-mimarisi"></span>
= Epitel Doku: Canlı Organizmanın Sanatlı Sınırları ve İşlevsel Mimarisi =


* [[Epitel Doku]] (Biyoloji)
<span id="giriş"></span>
== Giriş ==


[[Kategori:Kavramlar]]
Canlı organizmaların yapısal organizasyonu, atomlardan moleküllere, organellerden hücrelere ve dokulardan organlara uzanan hiyerarşik bir düzen sergiler. Bu hiyerarşinin temel basamaklarından biri olan dokular, belirli görevleri yerine getirmek üzere özelleşmiş hücre topluluklarıdır.<sup>1</sup> Hayvansal dokular arasında, organizmanın hem dış dünya ile olan arayüzünü teşkil eden hem de iç boşluklarını ve kompartımanlarını hassas bir şekilde döşeyen epitel doku, temel bir konuma sahiptir.<sup>2</sup> Derinin en dış katmanından sindirim kanalının iç yüzeyine, kan damarlarının duvarlarından salgı bezlerinin işlevsel birimlerine kadar vücudun hemen her yerinde bulunan bu doku, adeta bir &quot;örtü&quot; ve &quot;sınır kapısı&quot; gibi görev yapar.
 
Bu raporun amacı, epitel dokusunun koruma, seçici geçirgenlik (emilim ve filtrasyon) ve salgılama gibi çok yönlü ve hayati görevleri yerine getirmesini mümkün kılan yapısal ve işlevsel organizasyonunu, en güncel moleküler bulgular ışığında analiz etmektir. Bu analiz, dokunun sadece statik bir katman olmadığını, aksine sürekli yenilenen, hasara karşı uyarlanabilir onarım mekanizmalarına sahip ve moleküler düzeyde hassas kontrol sistemleriyle donatılmış dinamik bir yapı olduğunu ortaya koyacaktır.<sup>5</sup> Koruma gibi bir görevle, seçici emilim gibi hassas bir işlevin veya kimyasal üretim merkezi olan salgılamanın, tek bir doku tipinin farklı konfigürasyonlarında nasıl bir araya getirildiği sorusu, bu incelemenin ana eksenini oluşturacaktır. Bu doğrultuda, epitel dokusunun yapısal tertibinin ardındaki nizam ve gaye boyutları, bilimsel verilerin sunduğu deliller çerçevesinde tefekküre sunulacaktır.
 
<span id="bilimsel-açıklama-ve-güncel-bulgular"></span>
== Bilimsel Açıklama ve Güncel Bulgular ==
 
<span id="temel-kavramlar-ve-işleyiş-epitel-dokusunun-yapısal-ve-işlevsel-organizasyonu"></span>
=== 1. Temel Kavramlar ve İşleyiş: Epitel Dokusunun Yapısal ve İşlevsel Organizasyonu ===
 
Epitel dokusu, onu diğer temel doku tiplerinden ayıran bir dizi kendine özgü yapısal ve işlevsel nitelikle tanımlanır. Bu nitelikler, dokunun vücuttaki çeşitli ve kritik rollerini yerine getirmesi için bir temel teşkil eder.
 
<span id="a.-genel-nitelikler-dokusal-kimliğin-temel-esasları"></span>
==== a. Genel Nitelikler: Dokusal Kimliğin Temel Esasları ====
 
'''Yüksek Hücresellik ve Düşük Hücrelerarası Madde:''' Epitel dokusunun en belirgin özelliklerinden biri, hücrelerin aralarında çok az hücrelerarası madde (matriks) bırakacak şekilde birbirine sıkıca bitişik olarak dizilmesidir.<sup>3</sup> Bu yoğun hücresel yapı, hücrelerin bir araya gelerek mekanik olarak dirençli ve işlevsel olarak bütüncül bir tabaka meydana getirmesini sağlar. Bu düzenleme, özellikle vücudu dış etkenlerden koruyan veya vücut kompartımanları arasında kontrollü bir geçiş bariyeri oluşturan yüzeylerde kritik öneme sahiptir.<sup>1</sup>
 
'''Avaskülerite (Damarsızlık) ve Beslenme:''' Epitel dokusu, kendi içinde kan damarları barındırmaz; yani avasküler bir yapıdadır.<sup>2</sup> Bu durum, dokunun metabolik ihtiyaçlarının, yani oksijen ve besin maddelerinin temininin, altında yer alan ve damar açısından zengin olan bağ dokusundan karşılanmasını zorunlu kılar. Madde alışverişi, epitel ile bağ dokusu arasındaki özelleşmiş bir katman olan bazal membran aracılığıyla difüzyon yoluyla gerçekleşir.<sup>8</sup> Bu yapısal özellik, basit bir katmanlaşmanın ötesinde, iki farklı doku arasında zorunlu, hiyerarşik ve hassas bir şekilde düzenlenmiş bir hizmet ilişkisinin varlığına işaret eder. Epitel dokusunun canlılığını sürdürebilmesi, altındaki bağ dokusunun sağladığı bu desteğe tamamen bağımlıdır.
 
'''Yenilenme (Rejenerasyon) Kapasitesi:''' Epitel dokuları, özellikle mekanik aşınma, kimyasal hasar veya patojen saldırılarına sürekli maruz kalan yüzeylerde (örneğin deri epidermisi, sindirim kanalı epiteli) yüksek bir yenilenme kapasitesine sahiptir.<sup>4</sup> Bu dokulardaki hücreler, yüksek bir mitotik aktivite göstererek ölen veya hasar gören hücrelerin yerini hızla alırlar.<sup>2</sup> Bu sürekli yenilenme süreci, doku bütünlüğünün ve bariyer işlevinin kesintisiz olarak sürdürülmesi için hayati bir mekanizmadır. Bu dinamik inşa ve onarım hali, dokunun sadece pasif bir örtü olmadığını, aynı zamanda sürekli olarak idame ettirilen bir sistem olduğunu gösterir.
 
'''Köken:''' Epitel dokularının vücuttaki yaygın dağılımı ve işlevsel çeşitliliği, embriyonik kökenlerine de yansır. Bu doku, embriyonik gelişimin erken safhalarında ortaya çıkan her üç germ yaprağından da (ektoderm, endoderm ve mezoderm) köken alabilir.<sup>1</sup> Örneğin, derinin dış yüzeyini (epidermis) ve sinir sistemini oluşturan ektodermden; sindirim ve solunum sistemlerinin iç yüzeylerini döşeyen endodermden; ve kan damarlarının iç yüzeyini (endotel) ve vücut boşluklarını (mezotelyum) döşeyen mezodermden farklı epitel tipleri gelişir.<sup>1</sup> Bu durum, epitelin organizmanın temel yapı planının her aşamasında ve her bölgesinde görevlendirildiğinin bir göstergesidir.
 
<span id="b.-hücresel-polarite-ve-hücrelerarası-bağlantılar-dokusal-bütünlüğün-moleküler-temelleri"></span>
==== b. Hücresel Polarite ve Hücrelerarası Bağlantılar: Dokusal Bütünlüğün Moleküler Temelleri ====
 
Epitel dokusunun işlevselliği, sadece hücrelerin bir araya gelmesiyle değil, aynı zamanda her bir hücrenin ve hücrelerarası bağlantıların son derece organize bir yapıya sahip olmasıyla sağlanır.
 
'''Apikal-Bazal Polarite:''' Epitel hücreleri, yapısal ve işlevsel bir asimetri sergiler. Bu duruma &quot;polarite&quot; adı verilir. Her epitel hücresinin üç farklı yüzeyi bulunur: bir lümene (boşluğa) veya dış ortama bakan '''apikal yüzey''', komşu hücrelere temas eden '''lateral (yan) yüzeyler''' ve alttaki bazal laminaya temas eden '''bazal yüzey'''.<sup>3</sup> Bu yüzeylerin her biri, farklı görevleri yerine getirmek üzere özelleşmiş moleküler yapılarla donatılmıştır. Örneğin, apikal yüzey emilim veya madde hareketi gibi işlevler için özelleşirken, bazal yüzey bağ dokusuyla olan ilişkiyi ve madde alışverişini düzenler.<sup>13</sup> Bu polarizasyon, dokunun vektörel (yönlü) taşıma gibi karmaşık işlevleri yerine getirebilmesi için temel bir şarttır.
 
* '''Apikal Yüzey Özelleşmeleri:''' Apikal yüzeyde, hücrenin işlevine bağlı olarak çeşitli yapılar bulunur. '''Mikrovilluslar''', hücre zarının parmak şeklinde küçük uzantıları olup, özellikle ince bağırsak ve böbrek tübüllerinde emilim yüzey alanını muazzam ölçüde artırmak üzere tertip edilmiştir.<sup>8</sup><br />
'''Silyumlar (kinosilyumlar)''', mikrovilluslardan daha uzun ve hareketli yapılardır. Solunum yollarında bulunan silyumlar, koordineli ve ritmik bir hareketle mukus ve yabancı partikülleri tek bir yöne doğru taşıyarak bir temizleme mekanizması oluştururlar.<sup>10</sup><br />
'''Stereosilyumlar''' ise, duyu algısı veya emilim gibi görevler için özelleşmiş, silyumlara göre daha uzun ve hareketsiz uzantılardır.<sup>8</sup>
 
'''Hücrelerarası Bağlantı Kompleksleri:''' Epitel hücreleri, birbirlerine &quot;hücre bağlantı kompleksleri&quot; adı verilen özelleşmiş protein yapıları ile bağlanır. Bu bağlantılar, dokuya hem mekanik direnç kazandırır hem de hücrelerarası madde geçişini kontrol ederek işlevsel bütünlüğü sağlar.<sup>15</sup>
 
* '''Sıkı Bağlantılar (Zonula Occludens / Tight Junctions):''' Bu yapılar, hücrelerin apikal yüzeylerine en yakın konumda, komşu hücrelerin zarlarını adeta bir &quot;fermuar gibi&quot; birbirine kenetler.<sup>17</sup> Bu kenetlenme, hücrelerarası boşluğu kapatarak su, iyon ve diğer moleküllerin kontrolsüz bir şekilde paracellularyoldan (hücreler arasından) geçişini engeller. Bu sayede, vücudun farklı kimyasal ortamlara sahip kompartımanları (örneğin, bağırsak lümeni ile kan dolaşımı) birbirinden ayrılır.<sup>9</sup> Bu &quot;sınır kapısı&quot; işlevi,<br />
''klaudin (claudin)'' ve ''okludin (occludin)'' adı verilen transmembran proteinleri ile bu proteinleri hücre iskeletine bağlayan ''ZO (Zonula Occludens) proteinleri'' gibi sitoplazmik iskele proteinlerinden oluşan çok bileşenli bir moleküler kompleks tarafından icra edilir.<sup>9</sup> Güncel araştırmalar, bu bariyerin statik bir duvar olmadığını, aksine dinamik ve programlanabilir bir &quot;geçit&quot; olduğunu ortaya koymuştur. Farklı dokularda ifade edilen 27'den fazla klaudin proteininin varlığı, bu geçidin özelliklerinin dokuya özgü olarak ayarlanmasını sağlar. Bazı klaudinler sızdırmaz bir bariyer oluştururken (örn: idrar kesesi), diğerleri belirli iyonların geçişine izin veren seçici kanallar meydana getirir (örn: böbrek tübülleri).<sup>18</sup> Bu durum, moleküler düzeyde hangi bileşenlerin kullanıldığına bağlı olarak, sistemin işlevinin hassas bir şekilde nasıl ayarlandığını göstermektedir.
* '''Bağlayıcı (Tutucu) Bağlantılar (Adherens Junctions &amp; Desmozomlar):''' Bu bağlantılar, dokuya mekanik dayanıklılık kazandırmak üzere görevlendirilmiştir. ''Adherens bağlantılar'', komşu hücrelerin aktin filamentlerini birbirine bağlarken, ''desmozomlar'' hücrelerin ara filamentlerini (keratin gibi) birbirine bağlar. Bu sayede, mekanik stres tek bir hücreye değil, tüm doku ağına dağıtılır. Özellikle derinin epidermisi gibi sürekli mekanik gerilime maruz kalan dokularda desmozomlar, dokunun yırtılmasını önleyen kritik yapılardır.<sup>9</sup>
* '''İletişimsel Bağlantılar (Gap Junctions):''' Bu yapılar, komşu hücrelerin sitoplazmaları arasında doğrudan bir geçiş sağlayan küçük kanallardır. Bu kanallar aracılığıyla iyonlar, küçük metabolitler ve sinyal molekülleri (ikincil haberciler) bir hücreden diğerine hızla geçebilir. Bu durum, hücrelerin elektriksel ve metabolik olarak eş zamanlı hareket etmesini sağlar; örneğin, kalp kasının koordineli kasılmasında bu bağlantıların önemli bir rolü vardır.<sup>16</sup>
 
<span id="c.-bazal-lamina-yapısal-çıpa-ve-seçici-filtre"></span>
==== c. Bazal Lamina: Yapısal Çıpa ve Seçici Filtre ====
 
Her epitel dokusu, altında bulunan bağ dokusundan '''bazal lamina''' adı verilen, hücre içermeyen, ince ve özelleşmiş bir tabaka ile ayrılır.<sup>4</sup> Bazal lamina, epitel hücreleri tarafından sentezlenen
 
''lamina densa'' ve ''lamina lucida'' katmanları ile bağ dokusu fibroblastları tarafından sentezlenen ''lamina retikülaris'''ten oluşur; bu iki yapı birlikte '''bazal membran''' olarak adlandırılır.<sup>4</sup> Bu yapı, başlıca Tip IV kollajen, laminin, heparan sülfat proteoglikanları ve fibronektin gibi makromoleküllerden inşa edilmiştir.<sup>8</sup>
 
Bazal laminanın çok yönlü görevleri vardır:
 
# '''Yapısal Destek ve Tutunma:''' Epitel hücreleri için sağlam bir temel ve tutunma yüzeyi (çıpa) sağlar.<sup>4</sup>
# '''Hücre Polaritesinin Sürdürülmesi:''' Epitel hücrelerinin bazal yüzey ile temas etmesi, apikal-bazal polaritenin kurulması ve sürdürülmesi için gerekli olan dış sinyallerden birini oluşturur.<sup>13</sup>
# '''Seçici Filtre:''' Epitel ve bağ dokusu arasında moleküllerin geçişini düzenleyen seçici geçirgen bir bariyer görevi görür. Moleküllerin boyutuna ve elektriksel yüküne göre geçişi kontrol eder.<sup>4</sup>
# '''Doku Onarımı ve Yenilenmesi:''' Doku hasar gördüğünde, yeni hücrelerin göç etmesi ve organize olması için bir iskele görevi görür.
 
<span id="d.-epitel-dokusunun-sınıflandırılması-yapı-ve-işlevin-bütünlüğü"></span>
==== d. Epitel Dokusunun Sınıflandırılması: Yapı ve İşlevin Bütünlüğü ====
 
Epitel dokuları, iki temel kritere göre sınıflandırılır: hücre tabakalarının sayısı ve en üst (apikal) tabakadaki hücrelerin şekli.<sup>4</sup> Bu sınıflandırma, sadece morfolojik bir tanımlama olmanın ötesinde, dokunun yapısı ile işlevi arasında var olan derin ve amaçlı ilişkiyi gözler önüne serer. Her bir epitel tipi, belirli bir görevi en verimli şekilde yerine getirecek biçimde tertip edilmiştir.<sup>2</sup>
 
'''Sınıflandırma Kriterleri:'''
 
* '''Katman Sayısına Göre:'''
** '''Tek Katlı (Basit) Epitel:''' Tek bir hücre tabakasından oluşur. Genellikle emilim, salgılama ve filtrasyon gibi görevlerin yapıldığı yerlerde bulunur.<sup>4</sup>
** '''Çok Katlı (Stratifiye) Epitel:''' İki veya daha fazla hücre tabakasından oluşur. Özellikle mekanik aşınmanın yüksek olduğu koruyucu yüzeylerde bulunur.<sup>4</sup>
** '''Yalancı Çok Katlı (Psödostratifiye) Epitel:''' Tek bir hücre katmanından oluşmasına rağmen, hücre çekirdeklerinin farklı seviyelerde yer alması nedeniyle çok katlı bir görünüm sergiler. Tüm hücreler bazal laminaya temas eder.<sup>4</sup>
* '''Hücre Şekline Göre (Apikal Katmandaki):'''
** '''Yassı (Squamous):''' Eni boyundan fazla, yassılaşmış, pul benzeri hücrelerdir.<sup>4</sup>
** '''Kübik (Cuboidal):''' Eni ve boyu yaklaşık olarak eşit, küp şeklinde hücrelerdir.<sup>4</sup>
** '''Prizmatik (Kolumnar/Columnar):''' Boyu eninden fazla, sütun şeklinde hücrelerdir.<sup>4</sup>
 
Bu iki kriter birleştirilerek epitel dokusunun ana tipleri tanımlanır. Aşağıdaki tablo, bu tipleri, yapısal özelliklerini, bulundukları yerleri ve temel işlevlerini özetlemektedir.
 
'''Tablo 1: Örtü Epiteli Tipleri, Bulundukları Yerler ve Temel İşlevleri'''
 
{| class="wikitable"
|-
! style="text-align: left;"| Epitel Tipi
! Yapısal Özellikler
! style="text-align: left;"| Vücuttaki Tipik Konumları
! style="text-align: left;"| Temel İşlev(ler)
|-
| style="text-align: left;"| '''Tek Katlı Yassı Epitel'''
| Tek katmanlı, yassılaşmış, ince hücreler.
| style="text-align: left;"| Akciğer alveolleri; kan ve lenf damarlarının iç yüzeyi (endotel); vücut boşluklarının zarı (mezotelyum). <sup>8</sup>
| style="text-align: left;"| Maddelerin hızlı difüzyonu, filtrasyon, sürtünmeyi azaltan yüzeylerin oluşturulması. <sup>5</sup>
|-
| style="text-align: left;"| '''Tek Katlı Kübik Epitel'''
| Tek katmanlı, küp şeklinde hücreler; merkezi ve yuvarlak çekirdek.
| style="text-align: left;"| Böbrek tübülleri; birçok bezin boşaltım kanalları; tiroid folikülleri; yumurtalık yüzeyi. <sup>8</sup>
| style="text-align: left;"| Salgılama ve emilim. <sup>7</sup>
|-
| style="text-align: left;"| '''Tek Katlı Prizmatik Epitel'''
| Tek katmanlı, sütun şeklinde hücreler; tabana yakın, oval çekirdek. Genellikle mikrovillus veya silyum içerir.
| style="text-align: left;"| Mide, ince ve kalın bağırsakların iç yüzeyi; safra kesesi; rahim (uterus) ve solunum yollarının bazı kısımları. <sup>8</sup>
| style="text-align: left;"| Emilim (bağırsak), salgılama (mide, bezler), madde hareketi (silyumlar aracılığıyla). <sup>6</sup>
|-
| style="text-align: left;"| '''Yalancı Çok Katlı Prizmatik Epitel'''
| Tek katmanlı, farklı yükseklikteki hücreler; çekirdekler farklı seviyelerde. Genellikle silyum ve kadeh hücreleri içerir.
| style="text-align: left;"| Soluk borusu (trakea) ve büyük bronşlar gibi solunum yollarının büyük bir kısmı; erkek üreme kanallarının bir bölümü. <sup>4</sup>
| style="text-align: left;"| Koruma, mukus salgılama, silyumlar aracılığıyla mukusun temizlenmesi. <sup>7</sup>
|-
| style="text-align: left;"| '''Çok Katlı Yassı Epitel (Keratinize)'''
| Çok katmanlı; bazal hücreler kübik/prizmatik, yüzeye doğru yassılaşır. Yüzeydeki hücreler ölüdür ve su geçirmez bir protein olan keratinle doludur.
| style="text-align: left;"| Derinin dış tabakası (epidermis). <sup>8</sup>
| style="text-align: left;"| Mekanik aşınmaya, patojenlere, kimyasallara ve su kaybına karşı koruma. <sup>11</sup>
|-
| style="text-align: left;"| '''Çok Katlı Yassı Epitel (Non-keratinize)'''
| Keratinize tipe benzer, ancak yüzeydeki hücreler canlıdır ve çekirdek içerir. Yüzey nemli tutulur.
| style="text-align: left;"| Ağız boşluğu, yutak (farinks), yemek borusu (özofagus), vajina, anal kanal, korneanın ön yüzeyi. <sup>8</sup>
| style="text-align: left;"| Aşınmaya karşı koruma ve yüzeyleri nemli tutma. <sup>20</sup>
|-
| style="text-align: left;"| '''Çok Katlı Kübik Epitel'''
| Genellikle iki katmanlı kübik hücrelerden oluşur. Nadir bulunur.
| style="text-align: left;"| Ter, tükrük ve meme bezlerinin daha büyük boşaltım kanalları. <sup>21</sup>
| style="text-align: left;"| Koruma ve sınırlı salgılama/emilim. <sup>12</sup>
|-
| style="text-align: left;"| '''Çok Katlı Prizmatik Epitel'''
| Çok katmanlı; yüzeydeki hücreler prizmatik, alttakiler genellikle kübiktir. Çok nadir bulunur.
| style="text-align: left;"| Erkek üretrasının bazı kısımları, büyük bezlerin ana boşaltım kanalları, konjonktiva. <sup>12</sup>
| style="text-align: left;"| Koruma ve salgılama. <sup>12</sup>
|-
| style="text-align: left;"| '''Değişici Epitel (Ürotelyum)'''
| Çok katlı; yüzeydeki hücrelerin şekli (kubbe-şemsiye şeklinde veya yassı) organın gerilme durumuna göre değişir.
| style="text-align: left;"| Sadece idrar yollarında: böbrek pelvisi, üreterler, idrar kesesi (mesane), üretranın üst kısmı. <sup>9</sup>
| style="text-align: left;"| Gerilmeye ve hacim değişikliğine uyum sağlama, idrarın toksik etkisine karşı sızdırmaz bir bariyer oluşturma. <sup>9</sup>
|}
 
Bu tablo, yapısal formun işlevsel gerekliliğe ne kadar hassas bir şekilde uyarlandığını açıkça göstermektedir. Hızlı madde geçişi gereken yerlerde ince, tek katlı yapılar; mekanik koruma gereken yerlerde ise kalın, çok katlı yapılar görevlendirilmiştir. '''Değişici epitel''' ise bu ilkenin en dikkat çekici örneğidir. İdrar kesesi boşken hücreler kubbe şeklini alarak katman sayısını artırır ve kalın bir koruyucu tabaka oluşturur. Kese dolup gerildiğinde ise hücreler yassılaşır ve katman sayısı azalır, böylece doku yırtılmadan büyük bir hacim artışına uyum sağlar.<sup>9</sup> Bu, adeta önceden programlanmış bir mekanik esneklik kapasitesidir ve bu özellik, tek tek hücrelerin özelliklerinin basit bir toplamıyla açıklanamaz.
 
<span id="e.-salgı-epiteli-bez-epiteli-vücudun-üretim-merkezleri"></span>
==== e. Salgı Epiteli (Bez Epiteli): Vücudun Üretim Merkezleri ====
 
Epitel dokusunun bir diğer önemli işlevi, vücudun ihtiyaç duyduğu çeşitli kimyasal maddeleri sentezlemek ve salgılamaktır. Bu görevi yerine getirmek üzere özelleşmiş epitel hücrelerine veya bu hücrelerden oluşan organlara '''bez (glandula)''' adı verilir.<sup>5</sup> Bezler, salgılarını nereye boşalttıklarına ve salgı ürünlerinin kimyasal yapısına göre sınıflandırılır.
 
'''Salgılama Mekanizmasına Göre Sınıflandırma:'''
 
* '''Ekzokrin (Dış Salgı) Bezleri:''' Bu bezler, sentezledikleri ürünleri (örneğin enzimler, mukus, ter, süt) bir kanal sistemi aracılığıyla vücut yüzeyine (deri gibi) veya bir organ boşluğuna (sindirim kanalı lümeni gibi) boşaltırlar.<sup>8</sup> Tükürük bezleri, ter bezleri ve pankreasın sindirim enzimlerini üreten kısmı ekzokrin bezlere örnektir.
* '''Endokrin (İç Salgı) Bezleri:''' Bu bezlerin boşaltım kanalları yoktur. Sentezledikleri ve '''hormon''' adı verilen sinyal moleküllerini, doğrudan hücrelerarası sıvıya ve oradan da kan dolaşımına verirler. Kan yoluyla tüm vücuda yayılan hormonlar, sadece kendilerine özgü reseptörleri taşıyan hedef hücreleri etkilerler.<sup>5</sup> Tiroid, hipofiz ve adrenal bezler gibi yapılar endokrin bezlerdir.
 
'''Salgı Ürününün Niteliğine Göre Sınıflandırma (Ekzokrin Bezler için):'''
 
* '''Seröz Bezler:''' Protein (genellikle enzim) açısından zengin, akışkan ve sulu bir salgı üretirler. Parotis tükürük bezi ve pankreasın ekzokrin kısmı bu tiptedir. Hücreleri tipik olarak piramidal şekillidir ve sitoplazmalarında salgı granülleri (zimojen granülleri) bulunur.<sup>8</sup>
* '''Müköz Bezler:''' Kayganlaştırıcı (lubrikan) ve koruyucu özelliklere sahip, '''musin''' adı verilen glikoproteinlerden zengin, kıvamlı ve yapışkan bir salgı (mukus) üretirler. Solunum ve sindirim yollarında bulunan tek hücreli '''kadeh hücreleri''' veya dil altı tükürük bezleri bu tipe örnektir.<sup>8</sup>
* '''Serömüköz (Karışık) Bezler:''' Hem seröz hem de müköz salgı üreten hücre gruplarını bir arada bulundururlar. Çene altı (submandibular) tükürük bezi bu tip bir bezdir.<sup>8</sup>
 
<span id="güncel-akademik-araştırma-ve-bulgular-dinamik-süreçler-ve-moleküler-düzenleme"></span>
=== 2. Güncel Akademik Araştırma ve Bulgular: Dinamik Süreçler ve Moleküler Düzenleme ===
 
Son yıllarda yapılan moleküler biyoloji ve hücre biyolojisi çalışmaları, epitel dokusunun statik bir yapı olmaktan çok, karmaşık sinyal ağları ile yönetilen, sürekli bir değişim ve adaptasyon halinde olan dinamik bir sistem olduğunu ortaya koymuştur.
 
<span id="a.-epitel-kök-hücreleri-ve-doku-yenilenmesi-sürekli-bir-inşa-ve-onarım-hali"></span>
==== a. Epitel Kök Hücreleri ve Doku Yenilenmesi: Sürekli Bir İnşa ve Onarım Hali ====
 
Epitel dokularının, özellikle de deri ve bağırsak gibi sürekli olarak hücre kaybına uğrayan dokuların kendilerini yenileme kapasitesi, uzun süredir bilinen bir olguydu. Güncel araştırmalar, bu olağanüstü kapasitenin, doku içine yerleşik bulunan ve '''epitel kök hücreleri''' olarak adlandırılan özel hücre popülasyonları tarafından sağlandığını göstermiştir.<sup>23</sup> Bu kök hücreler, dokunun normal işleyişi sırasında (homeostazis), hem kendilerinin kopyalarını oluşturarak kök hücre havuzunu korur hem de farklılaşarak dokunun özelleşmiş hücrelerini (örneğin, emilim yapan enterositler veya mukus salgılayan kadeh hücreleri) meydana getiren bir süreç işletirler.<sup>23</sup>
 
Son on yılda bu alandaki en çığır açıcı bulgulardan biri, '''hücresel plastisite''' kavramının ortaya konmasıdır. Bu bulgular, kök hücre hiyerarşisinin önceden düşünüldüğü gibi katı ve tek yönlü olmadığını göstermiştir. Normal şartlarda belirli bir hücre tipine dönüşmek üzere programlanmış olan &quot;taahhüt edilmiş progenitör&quot; hücrelerin (kök hücreden farklılaşmanın bir sonraki adımı), şiddetli doku hasarı gibi olağanüstü durumlarda şaşırtıcı bir esneklik gösterdiği tespit edilmiştir. Bu hücreler, hasar sinyalleri aldıklarında, adeta programlarını değiştirerek daha ilkel, yani kök hücre benzeri bir duruma geri dönebilmekte ve normalde yapamayacakları farklı hücre tiplerine dönüşerek onarım sürecine aktif olarak katılabilmektedir.<sup>23</sup> Bu durum, dokunun hasara karşı sadece basit bir yenilenme mekanizmasıyla değil, aynı zamanda öngörülmüş, çok katmanlı ve uyarlanabilir bir onarım stratejisiyle donatıldığını göstermektedir. Bu, sistemin sadece mevcut durumu idame ettirmekle kalmayıp, olası büyük hasarlara karşı &quot;gizli bir potansiyel&quot; veya bir &quot;B planı&quot; ile teçhiz edildiği anlamına gelir.
 
<span id="b.-polaritenin-kurulması-moleküler-bir-senfoni"></span>
==== b. Polaritenin Kurulması: Moleküler Bir Senfoni ====
 
Bir epitel hücresinin karakteristik apikal-bazal polaritesi, yani farklı yüzeylerinin farklı işlevler için özelleşmesi, pasif bir şekilde ortaya çıkan bir durum değildir. Aksine, bu polarite, son derece korunmuş olan ve karmaşık bir moleküler programı yürüten protein kompleksleri ile aktif olarak kurulur ve sürdürülür.<sup>13</sup> Bu alandaki temel araştırmalar, üç ana protein kompleksinin bu süreçte merkezi bir rol oynadığını ortaya koymuştur:
 
'''Crumbs kompleksi''', '''Par (Partitioning defective) kompleksi''' ve '''Scribble kompleksi'''.<sup>25</sup>
 
Bu kompleksler, hücre içinde adeta birer &quot;moleküler GPS&quot; gibi işlev görür. Hücre dışından (örneğin bazal laminadan) veya komşu hücrelerden gelen sinyallerle aktive olurlar. Ardından, hücre içinde doğru konumlara (apikal veya bazolateral) yerleşerek birbirleriyle ve '''Rho ailesi GTPaz'lar''' (Cdc42, Rac1, RhoA gibi) adı verilen moleküler anahtarlarla etkileşime girerler.<sup>25</sup> Bu etkileşimler zinciri, hücre iskeletini (aktin ve mikrotübül ağlarını) ve veziküler taşıma yollarını (protein ve lipitlerin hücre içinde doğru adreslere gönderilmesini sağlayan sistem) organize eder. Sonuç olarak, apikal yüzeye gitmesi gereken proteinler (örneğin, emilim kanalları) apikal zara, bazolateral yüzeye gitmesi gerekenler (örneğin, bağ dokusuyla iletişim kuran reseptörler) ise bazolateral zara yönlendirilir. Bu aktif, enerji gerektiren ve sürekli denetlenen süreç, apikal ve bazal alanların farklı kimliklerinin belirlenip korunmasını sağlar.<sup>13</sup> Bu polaritenin kaybı, kontrolsüz hücre bölünmesi ve doku organizasyonunun bozulmasıyla karakterize olan kanser gelişiminin en temel özelliklerinden biridir <sup>27</sup>, bu da polaritenin doku sağlığı için ne denli hayati ve aktif olarak sürdürülmesi gereken bir durum olduğunu teyit eder.
 
<span id="c.-bariyer-bütünlüğünün-bozulması-ve-hastalıklar-sınır-kapılarının-ihlali"></span>
==== c. Bariyer Bütünlüğünün Bozulması ve Hastalıklar: &quot;Sınır Kapılarının&quot; İhlali ====
 
Epitel bariyerinin temelini oluşturan sıkı bağlantıların (tight junctions) yapısal veya işlevsel bütünlüğünün bozulması, bariyerin sızdırmazlığının azalmasına (&quot;leaky barrier&quot;) yol açar. Bu durum, birçok kronik ve inflamatuar hastalığın gelişiminde veya ilerlemesinde önemli bir faktör olarak kabul edilmektedir.<sup>19</sup>
 
Buna çarpıcı bir örnek, '''astım''' patogenezidir. Güncel derlemeler, astımlı bireylerin solunum yolu epitelinde sıkı bağlantı proteinlerinin ekspresyonunun azaldığını ve bariyer fonksiyonunun zayıfladığını göstermektedir.<sup>28</sup> Normalde epitel bariyeri tarafından dışarıda tutulması gereken alerjenler (polen gibi), virüsler ve hava kirleticileri, bu zayıflamış bariyerden sızarak daha derin doku katmanlarına ulaşır. Burada, bağışıklık sisteminin antijen sunan hücreleriyle karşılaşırlar. Bu durum, normalde gerçekleşmemesi gereken bir bağışıklık yanıtını, özellikle de alerjik reaksiyonlarla ilişkili olan
 
'''Th2 tipi immün yanıtı''' tetikler.<sup>28</sup> Bu bulgular, epitel bariyerinin sadece pasif bir fiziksel kalkan olmadığını, aynı zamanda vücudun bağışıklık sistemini gereksiz yere aktive olmaktan koruyan aktif bir &quot;immünolojik bekçi&quot; görevi gördüğünü de ortaya koymaktadır. Bariyerin bütünlüğü, iç ve dış dünya arasında sadece fiziksel değil, aynı zamanda immünolojik bir sükunetin de garantisidir.
 
<span id="kavramsal-analiz"></span>
== Kavramsal Analiz ==
 
Bilimsel verilerin sunduğu detaylı tablo, epitel dokusunun yapı ve işleyişinin ardındaki temel prensipleri daha derin bir perspektiften analiz etme imkânı sunmaktadır. Bu analiz, gözlemlenen olguları daha bütüncül bir çerçevede anlamlandırmayı hedefler.
 
<span id="a.-nizam-gaye-ve-sanat-analizi"></span>
=== a. Nizam, Gaye ve Sanat Analizi ===
 
Sunulan bilimsel gerçekler, epitel dokusunun tesadüfi bir hücre yığını olmadığını, aksine hassas bir nizam, belirgin bir gaye ve sanatlı bir tertip ile inşa edilmiş bir sistem olduğunu düşündürmektedir.
 
* '''Nizam (Düzen):''' Sistemin her seviyesinde kendini gösteren bir düzen mevcuttur. Moleküler düzeyde, sıkı bağlantıları oluşturan klaudin ve okludin proteinlerinin, bir fermuarın karşılıklı dişleri gibi birbirine geçerek sızdırmaz bir set oluşturması, son derece nizamlı bir moleküler mühendislik örneğidir.<sup>17</sup> Hücresel düzeyde, epitel hücrelerinin katman sayısına ve şekillerine göre hassas bir sınıflandırmaya tabi tutulması ve her tipin vücutta belirli bir plan dahilinde yerleştirilmesi, bu nizamın bir başka boyutudur.<sup>4</sup> Dokusal düzeyde ise, sürekli aşınan yüzeylerin, doku bütünlüğünü korumak üzere bir kök hücre hiyerarşisi ile kontrol edilen programlı bir yenilenme süreciyle idame ettirilmesi, dinamik bir nizamın varlığına işaret eder.<sup>23</sup>
* '''Gaye (Amaç):''' Epitel dokusundaki her yapısal özelliğin, belirli bir amaca hizmet edecek şekilde ayarlandığı görülmektedir. Tek katlı yassı epitelin aşırı inceliği, akciğer alveollerinde gaz alışverişini ''azami hıza çıkarma'' gayesine yöneliktir. Çok katlı keratinize epitelin kalın ve su geçirmez yapısı, deriyi mekanik ve kimyasal hasarlardan ''koruma'' gayesini taşır. Değişici epitelin esnekliği, idrar kesesinin ''hacim değişikliklerine yırtılmadan uyum sağlama'' gayesine hizmet eder.<sup>9</sup> Bu gaye odaklılık, sistemin işleyişi bozulduğunda daha da net bir şekilde ortaya çıkar. Örneğin, solunum yolu epitelindeki bariyer fonksiyonunun zayıflamasının doğrudan astım gibi hastalıklara zemin hazırlaması <sup>28</sup>, bu bariyerin varlığının temel bir gayesinin &quot;sağlığı korumak&quot; olduğunun en güçlü delillerinden biridir.
* '''Sanat (İncelik):''' Sistem, basit parçaların toplamından daha fazlasını ifade eden, sanatlı ve incelikli özellikler sergiler. Örneğin, solunum yollarındaki milyonlarca silyumun hepsinin birlikte, tek bir yöne doğru, koordineli ve ritmik bir dalga hareketi yaparak akciğerleri temizlemesi, kolektif bir sanat eserini andırır.<sup>14</sup> Benzer şekilde, hücresel plastisite olgusu, dokunun sadece normal işleyiş için değil, aynı zamanda olağanüstü hasar durumları için de öngörülmüş, kademeli bir onarım mekanizmasıyla donatıldığını gösterir.<sup>23</sup> Bu tür önceden hesaplanmış, uyarlanabilir ve kolektif işlevler, basit bir yapılaşmanın ötesinde, sanatlı ve hikmetli bir tertibin varlığını akla getirir.
 
<span id="b.-indirgemeci-ve-materyalist-safsataların-eleştirisi"></span>
=== b. İndirgemeci ve Materyalist Safsataların Eleştirisi ===
 
Bilimsel anlatımda, karmaşık süreçleri basitleştirmek amacıyla sıklıkla indirgemeci bir dil kullanılır. &quot;Doğal seçilim daha uygun olanı seçti&quot; veya &quot;moleküller birbirine bağlanmaya karar verdi&quot; gibi ifadeler, bu dilin tipik örnekleridir. Ancak bu tür ifadeler, felsefi bir bakış açısıyla incelendiğinde, bir açıklama sunmaktan ziyade, gözlemlenen bir süreci isimlendirmekten veya tanımlamaktan ibaret olduğu görülür.
 
Örneğin, &quot;sıkı bağlantılar, hücrelerarası boşluktan molekül geçişini engeller&quot; ifadesi, bilimsel olarak doğru bir tespittir ve sürecin ''ne olduğunu'' tanımlar. Fakat bu ifade, nedensellik zincirinin en temel sorularını yanıtsız bırakır: &quot;Bu bağlantıları oluşturan klaudin ve okludin proteinleri, tam olarak bu sızdırmazlık görevini yerine getirecek üç boyutlu yapıya nasıl sahip olmuştur? Bu proteinleri kodlayan genetik bilgi, bu amaca yönelik olarak nasıl ortaya çıkmıştır? Farklı hücre tipleri, farklı görevler için ihtiyaç duyulan farklı klaudin tiplerini sentezlemeleri gerektiğini nereden bilmektedir?&quot;
 
Bu tür sorular, indirgemeci dilin yetersizliğini ortaya koyar. Bu dil, faili (gerçek etkeni) mefule (etkilenene) veya fiilin kendisine (sürece) atfederek bir &quot;kısayol&quot; oluşturur. &quot;Doğa kanunları bunu gerektirdi&quot; demek, bir kanunun kendisinin fail olduğunu varsaymaktır. Hâlbuki kanunlar, bir sistemin nasıl işlediğinin ''tanımıdır'', işi yapanın kendisi değildir. Bir binanın inşaat planı, binayı inşa etmez; sadece inşaatın hangi kurallara göre yapılacağını tarif eder. Benzer şekilde, biyolojik süreçleri yöneten kanunlar ve mekanizmalar da işleyişin kendisidir, işleyişi var eden ve bir gaye doğrultusunda düzenleyen iradenin kendisi değildir.
 
<span id="c.-hammadde-ve-sanat-ayrımı-analizi"></span>
=== c. Hammadde ve Sanat Ayrımı Analizi ===
 
Epitel dokusu, &quot;hammadde&quot; ile bu hammaddeden inşa edilen &quot;sanat eseri&quot; arasındaki farkı anlamak için çarpıcı bir örnek sunar. Bu bağlamda hammadde; dokuyu oluşturan temel bileşenler olan cansız atomlar, amino asitler veya hatta tek tek epitel hücreleridir. Sanat eseri ise, bu hammaddede bulunmayan yepyeni ve kolektif özelliklere sahip olan işlevsel dokunun kendisidir.
 
Bu ayrım çerçevesinde şu sorular tefekküre değerdir:
 
* Tek bir klaudin protein molekülünde veya onu oluşturan amino asitlerde &quot;seçici geçirgen bir kapı olma&quot; özelliği yoktur. Bu özellik, yüzlerce proteinin belirli bir plan ve nizam dahilinde bir araya getirilmesiyle nasıl ortaya çıkmıştır? Hammaddede olmayan bu işlevsel bilgi, sanat eserine (sıkı bağlantı kompleksine) nereden gelmiştir?
* Kendi başına yön, amaç ve kolektif hareket bilgisine sahip olmayan tek bir epitel hücresi, milyonlarca benzeriyle birlikte, solunum yolunu temizlemek veya bağırsağın yüzeyini senkronize bir şekilde yenilemek gibi bütüncül ve amaçlı bir işlevi nasıl icra edebilmektedir? Bu kolektif planın bilgisi, tek tek hücrelere nasıl yüklenmiştir?
* En temel hammadde olan şuursuz atomlar ve moleküller, hasar gördüğünde kendisini onarabilen, esnek ve uyarlanabilir bir &quot;canlı&quot; sistemi nasıl inşa etmiştir? &quot;Kendini onarma&quot; potansiyeli, hammaddenin kendisine nereden verilmiştir?
 
Bu sorular, hammaddenin (hücreler ve moleküller) basit bir toplamının, sanat eserinin (işlevsel doku) ortaya koyduğu özellikler bütününü açıklamaya yetmediğini göstermektedir. Ortada, hammaddenin özelliklerini aşan, ona yeni anlamlar ve işlevler kazandıran bir tertip, bir düzenleme ve bir sanat vardır.
 
<span id="sonuç"></span>
== Sonuç ==
 
Bu raporun ortaya koyduğu bilimsel veriler, epitel dokusunun, canlı bir organizmanın sınırlarını çizen basit bir örtü olmanın çok ötesinde bir yapı olduğunu göstermektedir. Bu doku, moleküler düzeyde hassas bir şekilde programlanmış &quot;sınır kapıları&quot; ile donatılmış, sürekli bir inşa ve onarım halinde olan, hasara ve değişen koşullara karşı çok katmanlı ve uyarlanabilir mekanizmalara sahip, son derece dinamik ve sanatlı bir sistemdir.
 
Hücrelerin şekli ve katman sayısı gibi yapısal özelliklerin; koruma, emilim veya salgılama gibi işlevsel gerekliliklerle olan kusursuz uyumu, sistemin her bir parçasının belirli bir gaye doğrultusunda tertip edildiğini düşündürmektedir. Tek katlı yassı hücrelerin inceliğinden çok katlı derinin direncine, silyumların ritmik hareketinden bezlerin kimyasal üretimlerine kadar her ayrıntı, bu yapı-işlev bütünlüğünü teyit etmektedir. Cansız ve şuursuz atomlardan oluşan temel hammaddelerden, adeta bilinçli ve amaçlı gibi görünen bu kadar karmaşık, organize ve işlevsel yapıların inşa edilmesi, üzerinde durulması gereken en temel bulgudur.
 
Sunulan bu bilimsel deliller ışığında, bu hassas dengelerin, bu sanatlı yapıların ve bu amaçlı işleyişin kökeni ve kaynağı hakkında bir sonuca varmak, her bir akıl ve vicdan sahibinin kendi tefekkürüne bırakılmıştır. Deliller yolu aydınlatmakta, nihai kararı ise yolcu vermektedir.
 
<span id="kaynakça"></span>
== Kaynakça ==
 
Blasi, C., De-Juan-Pardo, E. M., &amp; De-la-Fuente, M. (2021). Regenerative Medicine of Epithelia: Lessons From the Past and Future Goals. ''Frontiers in Bioengineering and Biotechnology'', ''9''. [https://doi.org/10.3389/fbioe.2021.652214 <u>https://doi.org/10.3389/fbioe.2021.652214</u>]
 
Blume, C., &amp; De-la-Fuente, M. (2021). Plasticity of epithelial stem cells in tissue regeneration. ''Nature Reviews Molecular Cell Biology'', ''16''(10), 571-586. [https://doi.org/10.1038/nrm4002 <u>https://doi.org/10.1038/nrm4002</u>]
 
Güler, N. (n.d.). ''5-epitel doku_6.pdf''. [https://docs.neu.edu.tr/staff/nurhayat.gulmez/5-epitel%20doku_6.pdf <u>https://docs.neu.edu.tr/staff/nurhayat.gulmez/5-epitel%20doku_6.pdf</u>]
 
He, D., Wang, M., &amp; Yu, F. (2021). Tight junctions and their regulation by non-coding RNAs. ''Signal Transduction and Targeted Therapy'', ''6''(1), 1-16. [https://doi.org/10.1038/s41392-021-00511-x <u>https://doi.org/10.1038/s41392-021-00511-x</u>]
 
Rath, A. (2017). Astım Patogenezine Yeni Bir Bakış Açısı: Epitel Bariyer Fonksiyonu ve Disfonksiyonu. ''Klinik Tıp Pediatri Dergisi'', ''9''(2), 52-56. [https://dergipark.org.tr/tr/pub/ktpd/issue/47778/596348 <u>https://dergipark.org.tr/tr/pub/ktpd/issue/47778/596348</u>]
 
Rodriguez-Boulan, E., &amp; Macara, I. G. (2014). Organization and execution of the epithelial polarity programme. ''Nature Reviews Molecular Cell Biology'', ''15''(4), 225-242. [https://doi.org/10.1038/nrm3778 <u>https://doi.org/10.1038/nrm3778</u>]
 
Terry, S. J., &amp; Margolis, B. (2014). Establishment of epithelial polarity – GEF who’s minding the GAP?. ''Journal of Cell Science'', ''127''(15), 3205-3215. [https://doi.org/10.1242/jcs.143720 <u>https://doi.org/10.1242/jcs.143720</u>]
 
Tütüncü, Ş. (n.d.-a). ''Epitel Doku.pdf''. [https://avys.omu.edu.tr/storage/app/public/serife.tutuncu/72708/Epitel%20Doku.pdf <u>https://avys.omu.edu.tr/storage/app/public/serife.tutuncu/72708/Epitel%20Doku.pdf</u>]
 
Tütüncü, Ş. (n.d.-b). ''Epitel Doku''. [https://avys.omu.edu.tr/storage/app/public/tohitg/133881/Hayvansal%20dokular-epitel-ba%C4%9F%20doku.docx <u>https://avys.omu.edu.tr/storage/app/public/tohitg/133881/Hayvansal%20dokular-epitel-ba%C4%9F%20doku.docx</u>]
 
Van Itallie, C. M., &amp; Anderson, J. M. (2023). Transcriptional mechanisms coordinating tight junction assembly during epithelial differentiation. ''Journal of Cell Science'', ''130''(15), 2445-2453. [https://doi.org/10.1242/jcs.201106 <u>https://doi.org/10.1242/jcs.201106</u>]
 
(2011). ''Acık Ders-EPİTEL DOKUSU (1).pdf''. [https://acikders.ankara.edu.tr/pluginfile.php/42541/mod_resource/content/0/Ac%CC%A7%C4%B1k%20Ders-EPI%CC%87TEL%20DOKUSU%20%281%29.pdf <u>https://acikders.ankara.edu.tr/pluginfile.php/42541/mod_resource/content/0/Ac%CC%A7%C4%B1k%20Ders-EPI%CC%87TEL%20DOKUSU%20%281%29.pdf</u>]
 
<span id="alıntılanan-çalışmalar"></span>
==== Alıntılanan çalışmalar ====
 
# Hayvansal dokular-epitel-bağ doku.docx, erişim tarihi Ağustos 5, 2025, [https://avys.omu.edu.tr/storage/app/public/tohitg/133881/Hayvansal%20dokular-epitel-ba%C4%9F%20doku.docx <u>https://avys.omu.edu.tr/storage/app/public/tohitg/133881/Hayvansal%20dokular-epitel-ba%C4%9F%20doku.docx</u>]
# Epitel doku - Vikipedi, erişim tarihi Ağustos 5, 2025, [https://tr.wikipedia.org/wiki/Epitel_doku <u>https://tr.wikipedia.org/wiki/Epitel_doku</u>]
# 4.EPİTEL DOKU 2023 | PDF - Scribd, erişim tarihi Ağustos 5, 2025, [https://www.scribd.com/presentation/820736109/4-EPI-TEL-DOKU-2023 <u>https://www.scribd.com/presentation/820736109/4-EPI-TEL-DOKU-2023</u>]
# Epithelial Tissues - GMCH, erişim tarihi Ağustos 5, 2025, [https://gmch.gov.in/sites/default/files/documents/Epithelial%20Tissues.pdf <u>https://gmch.gov.in/sites/default/files/documents/Epithelial%20Tissues.pdf</u>]
# epitel doku, erişim tarihi Ağustos 5, 2025, [https://docs.neu.edu.tr/staff/nurhayat.gulmez/5-epitel%20doku_6.pdf <u>https://docs.neu.edu.tr/staff/nurhayat.gulmez/5-epitel%20doku_6.pdf</u>]
# (PDF) Epithelial, Connective, Muscular, and Nervous Tissues - ResearchGate, erişim tarihi Ağustos 5, 2025, [https://www.researchgate.net/publication/388633456_Epithelial_Connective_Muscular_and_Nervous_Tissues <u>https://www.researchgate.net/publication/388633456_Epithelial_Connective_Muscular_and_Nervous_Tissues</u>]
# Dokulara Giriş Epitel Doku | PDF - Scribd, erişim tarihi Ağustos 5, 2025, [https://www.scribd.com/document/785101330/Dokulara-Giri%C5%9F-Epitel-Doku <u>https://www.scribd.com/document/785101330/Dokulara-Giri%C5%9F-Epitel-Doku</u>]
# Epitel Doku.pdf, erişim tarihi Ağustos 5, 2025, [https://avys.omu.edu.tr/storage/app/public/serife.tutuncu/72708/Epitel%20Doku.pdf <u>https://avys.omu.edu.tr/storage/app/public/serife.tutuncu/72708/Epitel%20Doku.pdf</u>]
# EPİTEL DOKUSU, erişim tarihi Ağustos 5, 2025, [https://acikders.ankara.edu.tr/pluginfile.php/42541/mod_resource/content/0/Ac%CC%A7%C4%B1k%20Ders-EPI%CC%87TEL%20DOKUSU%20%281%29.pdf <u>https://acikders.ankara.edu.tr/pluginfile.php/42541/mod_resource/content/0/Ac%CC%A7%C4%B1k%20Ders-EPI%CC%87TEL%20DOKUSU%20%281%29.pdf</u>]
# Classification of Tissues, erişim tarihi Ağustos 5, 2025, [https://intra.engr.ucr.edu/~jrealmuto/courses/biome44_archive/files/readings/epithelium.pdf <u>https://intra.engr.ucr.edu/~jrealmuto/courses/biome44_archive/files/readings/epithelium.pdf</u>]
# EPİTEL DOKU, erişim tarihi Ağustos 5, 2025, [https://uyg.mehmetakif.edu.tr/vetadh/files/bahar/sinif-1/18104-genel-histoloji/henel-histoloji-epitel-doku.pdf <u>https://uyg.mehmetakif.edu.tr/vetadh/files/bahar/sinif-1/18104-genel-histoloji/henel-histoloji-epitel-doku.pdf</u>]
# Epithelial tissues, erişim tarihi Ağustos 5, 2025, [https://ihcoedu.uobaghdad.edu.iq/wp-content/uploads/sites/27/2019/01/Epithelial-tissues-Lec.-1-Copy.pdf <u>https://ihcoedu.uobaghdad.edu.iq/wp-content/uploads/sites/27/2019/01/Epithelial-tissues-Lec.-1-Copy.pdf</u>]
# Organization and execution of the epithelial polarity programme - PMC, erişim tarihi Ağustos 5, 2025, [https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC4211427/ <u>https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC4211427/</u>]
# Histolojiye giriş ve epitel doku | PPT - SlideShare, erişim tarihi Ağustos 5, 2025, [https://www.slideshare.net/slideshow/histolojiye-giri-ve-epitel-doku/29348096 <u>https://www.slideshare.net/slideshow/histolojiye-giri-ve-epitel-doku/29348096</u>]
# Transcriptional mechanisms coordinating tight junction assembly during epithelial differentiation - PubMed, erişim tarihi Ağustos 5, 2025, [https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/28636799/ <u>https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/28636799/</u>]
# Cell Adhesion at the Tight Junctions: New Aspects and New Functions - PMC, erişim tarihi Ağustos 5, 2025, [https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC10706136/ <u>https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC10706136/</u>]
# Tight junctions and their regulation by non-coding RNAs - PMC - PubMed Central, erişim tarihi Ağustos 5, 2025, [https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC7975691/ <u>https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC7975691/</u>]
# Tight junction proteins occludin and ZO-1 as regulators of epithelial proliferation and survival - PMC, erişim tarihi Ağustos 5, 2025, [https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC9427709/ <u>https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC9427709/</u>]
# Tight junctions: from molecules to gastrointestinal diseases - PMC, erişim tarihi Ağustos 5, 2025, [https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC10161963/ <u>https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC10161963/</u>]
# Structure, location, classification and functions of Epithelial and Connective tissue - Dinabandhu Andrews College, erişim tarihi Ağustos 5, 2025, [https://dacollege.org/uploads/stdmat/zoo-sem3-Epithelial-and-Connective-tissue.pdf <u>https://dacollege.org/uploads/stdmat/zoo-sem3-Epithelial-and-Connective-tissue.pdf</u>]
# Classification of epithelial tissues, erişim tarihi Ağustos 5, 2025, [https://faculty.uobasrah.edu.iq/uploads/teaching/1665329695.pdf <u>https://faculty.uobasrah.edu.iq/uploads/teaching/1665329695.pdf</u>]
# • Doku nedir, tipleri nelerdir? • Hücre bölünmesi, erişim tarihi Ağustos 5, 2025, [https://acikders.ankara.edu.tr/mod/resource/view.php?id=148571 <u>https://acikders.ankara.edu.tr/mod/resource/view.php?id=148571</u>]
# Plasticity of epithelial stem cells in tissue regeneration - PMC, erişim tarihi Ağustos 5, 2025, [https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC4523269/ <u>https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC4523269/</u>]
# Regenerative Medicine of Epithelia: Lessons From the Past and Future Goals - Frontiers, erişim tarihi Ağustos 5, 2025, [https://www.frontiersin.org/journals/bioengineering-and-biotechnology/articles/10.3389/fbioe.2021.652214/full <u>https://www.frontiersin.org/journals/bioengineering-and-biotechnology/articles/10.3389/fbioe.2021.652214/full</u>]
# Establishment of epithelial polarity – GEF who's minding the GAP? - PMC, erişim tarihi Ağustos 5, 2025, [https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC4117226/ <u>https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC4117226/</u>]
# Establishment of epithelial polarity – GEF who's minding the GAP? | Journal of Cell Science, erişim tarihi Ağustos 5, 2025, [https://journals.biologists.com/jcs/article/127/15/3205/54491/Establishment-of-epithelial-polarity-GEF-who-s <u>https://journals.biologists.com/jcs/article/127/15/3205/54491/Establishment-of-epithelial-polarity-GEF-who-s</u>]
# Cell polarity changes in cancer initiation and progression - Rockefeller University Press, erişim tarihi Ağustos 5, 2025, [https://rupress.org/jcb/article/223/1/e202308069/276455/Cell-polarity-changes-in-cancer-initiation-and <u>https://rupress.org/jcb/article/223/1/e202308069/276455/Cell-polarity-changes-in-cancer-initiation-and</u>]
# Klinik Tıp Pediatri Dergisi » Makale » Astım Patogenezine Yeni Bir ..., erişim tarihi Ağustos 5, 2025, [https://dergipark.org.tr/tr/pub/ktpd/issue/47778/596348 <u>https://dergipark.org.tr/tr/pub/ktpd/issue/47778/596348</u>]