Doğuştan Gelen Davranışlar (İlahi Sevk)
Doğuştan Gelen Davranışların Mekanizmaları: Refleksler ve Sabit Eylem Kalıpları Üzerine Bir Analiz
Giriş
Canlı organizmalarda gözlemlenen davranışların, öğrenme ve tecrübeden bağımsız olarak ortaya çıkabilen formlarının varlığı, biyoloji ve felsefe alanları için temel bir inceleme konusudur. Bu davranışlar, canlının dünyaya geldiği andan itibaren hayatta kalması, beslenmesi ve neslini devam ettirmesi için gerekli olan temel “yazılımlar” olarak işlev görür.1 Bir yenidoğanın ilk nefesinden, bir örümceğin kusursuz ağ örmesine kadar uzanan bu önceden programlanmış eylemler, karmaşık biyolojik sistemlerin işleyişine dair derin ipuçları barındırır.
Bu raporun amacı, doğuştan gelen davranışların en temel iki kategorisi olan refleksler ve Sabit Eylem Kalıpları’nın (FAP) altında yatan nörobiyolojik ve genetik mekanizmaları, güncel bilimsel literatür ışığında detaylı bir şekilde sunmaktır. Rapor, bu karmaşık ve hassas şekilde tertip edilmiş mekanizmaların bilimsel bir betimlemesini yapmakla kalmayacak, aynı zamanda bu verilerin işaret ettiği nizam, gaye, nedensellik ve varlığın mahiyeti gibi daha derin kavramsal meseleleri de analiz edecektir.
Bilimsel Açıklama ve Güncel Bulgular
Bölüm 1: Temel Kavramlar ve İşleyiş Mekanizmaları
1.1. Refleksler: Anlık ve Otomatik Tepkiler
Tanım ve Nörobiyolojik Temel
Refleks, belirli bir uyarana karşı merkezi sinir sisteminin düşünme sürecine dahil olmadan, istemsiz ve süratli bir şekilde oluşturduğu motor yanıttır.3 Bu mekanizmanın temelinde “refleks arkı” veya “refleks yayı” adı verilen nöral bir yolak bulunur. Bu yolak, bir uyarının algılanmasından tepkinin oluşturulmasına kadar sinirsel bilginin izlediği yolu tanımlar ve beş temel bileşenden oluşur 5:
- Reseptör: Çevreden gelen ısı, basınç, ışık gibi belirli bir uyaranı algılayan özelleşmiş duyu hücresi veya sinir ucudur.
- Afferent (Getirici) Nöron: Reseptörden aldığı bilgiyi aksiyon potansiyeli şeklinde merkezi sinir sistemine (genellikle omuriliğe) ileten duyu nöronudur.
- Entegrasyon Merkezi: Genellikle omurilik veya beyin sapında bulunan bu merkezde, afferent nörondan gelen bilgi işlenir. Burada bir veya daha fazla sinaps (nöronlar arası bağlantı noktası) yer alır ve motor yanıt için bir “karar” oluşturulur.
- Efferent (Götürücü) Nöron: Entegrasyon merkezinden çıkan yanıt emrini, tepkiyi gerçekleştirecek olan organa taşıyan motor nörondur.
- Efektör Organ: Motor nörondan gelen emri uygulayan ve gözle görülür tepkiyi oluşturan kas veya salgı bezidir.
Monosinaptik ve Polisinaptik Refleksler
Refleks arkları, enttegrasyon merkezinde bulunan sinaps sayısına göre temel olarak ikiye ayrılır. Bu yapısal farklılık, refleksin hızını ve karmaşıklığını belirler:
- Monosinaptik Refleksler: En basit ve en hızlı refleks tipidir. Refleks arkında afferent nöron, doğrudan efferent nöron ile tek bir sinaps yapar; arada başka bir nöron bulunmaz. Bu doğrudan bağlantı, sinyal iletimindeki gecikmeyi en aza indirir. Tıpta sıkça kontrol edilen diz kapağı (patella) refleksi gibi kas gerilme refleksleri bu kategoriye en bilinen örnektir.5
- Polisinaptik Refleksler: Afferent ve efferent nöronlar arasında bir veya daha fazla ara nöronun (internöron) bulunduğu daha karmaşık bir yapıya sahiptir. Bu ara nöronların varlığı, gelen bilginin daha karmaşık bir şekilde işlenmesine, birden fazla kas grubunun koordine edilmesine ve hatta bazı durumlarda beynin üst merkezlerinin de bilgilendirilmesine olanak tanır. Sıcak bir cisme dokunulduğunda elin hızla geri çekilmesi (geri çekme refleksi) polisinaptik bir reflekstir, çünkü bu esnada hem kolu çeken kasların kasılması hem de zıt yönde çalışan kasların gevşetilmesi gerekir.5
İnsanlarda Doğuştan Gelen Refleksler: Hayata Hazırlık Programları
İnsan yavrusu, dış dünyaya son derece bağımlı ve aciz bir durumda gelmesine rağmen, hayatta kalmasını sağlayan bir dizi donanımlı refleksle dünyaya gelir. Bu ilkel refleksler, temel olarak beslenme ve korunma olmak üzere iki ana işlevi yerine getirmek üzere programlanmıştır.1 Bu reflekslerin doğumda varlığı, belirli bir zaman diliminde kaybolması veya anormal şekilde devam etmesi, merkezi sinir sisteminin sağlığı ve olgunlaşma süreci hakkında hekimlere değerli bilgiler sunar.1 Bu durum, canlıda aşamalı bir gelişim programının işlediğini göstermektedir. Refleksler, canlının en savunmasız olduğu ilk dönemde hayati fonksiyonları garanti altına alan bir “başlangıç kiti” görevi görürken, beynin üst merkezleri olgunlaştıkça ve istemli hareket kontrolü geliştikçe bu otomatik programlar yerini daha esnek ve öğrenilmiş davranışlara bırakır.
Tablo 1: Seçilmiş İnsan Yenidoğan Refleksleri ve İşlevsel Analizi
| Refleks Adı | Tetikleyici Uyaran | Gözlemlenen Davranış | Muhtemel Gaye/İşlev | Ortalama Kaybolma Zamanı | Kaynaklar |
|---|---|---|---|---|---|
| Arama (Rooting) | Bebeğin yanağına veya dudak kenarına dokunulması | Başını dokunulan yöne çevirir ve ağzını açar. | Besin kaynağını (anne memesi, biberon) bulmayı kolaylaştırma. | 3-4 ay | 1 |
| Emme (Sucking) | Damağın veya dilin uyarılması (örn: meme ucu, parmak) | Ritmik emme hareketleri yapar. | Besini ağza almayı ve beslenmeyi sağlama. | 3-4 ay (istemli emmeye dönüşür) | 1 |
| Moro (İrkilme) | Ani ses, ışık veya bebeğin başının aniden geriye düşme hissi | Kollarını ve bacaklarını aniden yana doğru açar, sonra bir şeye sarılırcasına tekrar vücuduna doğru çeker. | Tehlike anında anneye tutunma veya dengeyi sağlama çabası; bir savunma mekanizması. | 3-6 ay | 1 |
| Yakalama (Palmar Grasp) | Bebeğin avuç içine bir nesne veya parmakla dokunulması | Dokunan nesneyi sıkıca kavrar. | Anneye veya nesnelere tutunarak güvenliği artırma. | 3-4 ay (istemli yakalamaya dönüşür) | 1 |
| Babinski | Ayak tabanının topuktan parmaklara doğru çizilmesi | Ayak başparmağı yukarı doğru kalkar, diğer parmaklar yelpaze gibi açılır. | Nörolojik gelişimin bir göstergesi; yürüme için gerekli sinir yollarının hazırlığı. | 1-2 yaş | 1 |
| Adım Atma (Stepping) | Bebeğin koltuk altlarından tutulup ayakları düz bir zemine değdirilmesi | Sanki yürüyormuş gibi adım atma hareketleri yapar. | İlerideki istemli yürüme davranışı için motor kalıpların hazırlanması. | 2-4 ay | 1 |
1.2. Sabit Eylem Kalıpları (Fixed Action Patterns - FAPs): Karmaşık Davranış Dizileri
Tanım ve Özellikler
Klasik etoloji (hayvan davranış bilimi) alanında, Konrad Lorenz ve Niko Tinbergen gibi öncü araştırmacılar tarafından tanımlanan Sabit Eylem Kalıbı (FAP), bir refleksten daha karmaşık, türe özgü, öğrenilmemiş ve kalıplaşmış bir davranış dizisidir.12 Bu davranışlar, basit bir kas seğirmesinden çok, bir amaca yönelik bir dizi eylemin sıralı bir şekilde icra edilmesidir. Temel özellikleri şunlardır:
- Tetiklenme: Davranış dizisi, çevredeki çok spesifik bir uyaran olan “anahtar uyaran” (key stimulus) veya aynı türün bir başka üyesi tarafından gönderilen bir sinyal olan “salıverici” (releaser) tarafından başlatılır.13
- Kalıplaşmış Olma (Stereotyped): Davranış dizisi, türün tüm üyelerinde (genellikle aynı cinsiyet ve yaştaki) oldukça benzer, öngörülebilir ve değişmez bir şekilde icra edilir.14
- Tamamlanma Zorunluluğu: Davranış bir kez tetiklendiğinde, tetikleyici uyaran ortamdan kaldırılsa bile, genellikle bir film şeridi gibi sonuna kadar tamamlanır.12
- Doğuştan Gelme: Bu davranışın doğru bir şekilde gerçekleştirilmesi için canlının önceden bir tecrübe yaşamasına veya öğrenme sürecinden geçmesine gerek yoktur; tamamen işlevsel olarak ortaya çıkar.16
Klasik Örnekler ve Kavramlar
- Gri Kazın Yumurta Yuvarlama Davranışı: Yerde yuva yapan gri kazın ( Anser anser ) yuvasından bir yumurta dışarı yuvarlandığında, dişi kaz bu durumu fark eder. Bu, anahtar uyarandır. Kaz, boynunu uzatır ve gagasının alt kısmıyla yumurtayı yavaş ve kontrollü hareketlerle iterek yuvaya geri getirir. Bu, kalıplaşmış bir FAP’tır. Lorenz ve Tinbergen’in deneylerinde, yumurta hareket sırasında yana kayıp gitse bile, kazın gagasını yuvaya kadar boş bir şekilde getirmeye devam ettiği gözlemlenmiştir. Bu durum, FAP’ın bir kez başladıktan sonra tamamlanma özelliğini gösterir. Daha da ilginç olanı, kazların normal bir yumurtadan çok daha büyük olan voleybol topu gibi abartılı nesnelere karşı bu davranışı daha güçlü bir şekilde sergileme eğiliminde olmasıdır. Bu olgu, “süpernormal uyaran” kavramını ortaya koymuştur.12
- Dikenli Balığın Saldırganlık Davranışı: Üreme dönemindeki erkek dikenli balıkların ( Gasterosteus aculeatus ) karın altı parlak kırmızı bir renk alır. Bu dönemde erkek balık, kendi bölgesine giren ve alt kısmı kırmızı olan herhangi bir nesneye karşı kalıplaşmış bir saldırı davranışı sergiler. Tinbergen’in deneylerinde, balık şeklinde olmayan ancak altı kırmızıya boyanmış kaba modellere bile saldırıldığı, buna karşın anatomik olarak kusursuz ama kırmızı rengi olmayan balık modellerine ise tepki verilmediği görülmüştür. Burada anahtar uyaran, balığın genel şekli veya diğer özellikleri değil, spesifik olarak kırmızı renktir.12
Modern Yaklaşımlar ve Kavramsal Değişim
Klasik FAP tanımının katı ve değişmez yapısı, sonraki yıllarda yapılan gözlemlerle bir miktar esnetilmiştir. Bazı doğuştan gelen davranışların, bireyler arasında ve hatta aynı bireyde farklı zamanlarda küçük varyasyonlar gösterebildiği ve tecrübe ile bir miktar “ince ayar” yapılabildiği görülmüştür. Bu nedenle, modern etologlar “Sabit Eylem Kalıbı” teriminin bu esnekliği göz ardı ettiğini düşünerek, davranışın temel yapısının sabit kalmakla birlikte küçük değişikliklere açık olduğunu ifade eden “Modal Eylem Kalıbı” (Modal Action Pattern - MAP) terimini kullanmayı önermişlerdir.18 Örneğin, kuşların yuva yapma davranışı temelde doğuştan gelen bir program olsa da, tecrübeli kuşların daha sağlam ve düzgün yuvalar yapabildiği gözlemlenmiştir. Bu, temel programın deneyimle geliştirilebildiğini gösterir.19
Bölüm 2: Güncel Araştırmalardan Bulgular: Nörogenetik Temeller
2.1. Davranış Programlarının Genetik Kodları
Doğuştan gelen davranışların temelinde, canlının sinir sisteminin gelişimini, yapısını ve işleyişini yönlendiren genetik bilgi yatar.2 Davranışsal genetik alanı, belirli genlerin veya gen gruplarının ifadesinin, belirli davranış kalıplarının ortaya çıkışıyla nasıl bir nedensellik ilişkisi içinde olduğunu inceler.23 Bu genler, davranışın icra edileceği nöral devrelerin “inşa planını” içerir.
- Örnek Vaka: Drosophila Kur Davranışları
Meyve sineği (Drosophila melanogaster), doğuştan gelen karmaşık davranışların genetik temelini anlamak için onlarca yıldır kullanılan ideal bir model organizmadır. Erkek sineğin dişiye yaptığı kur, tek bir eylemden ziyade, belirli bir sıra ile icra edilen bir dizi FAP’tan oluşur: dişiyi takip etme, ön ayağıyla dişiye dokunma (tapping), tek kanadını titreştirerek türe özgü bir “şarkı” üretme (singing), dişinin genital bölgesini yalama (licking) ve çiftleşme girişimi.25
Bu karmaşık ve sanatlı davranış dizisinin düzenlenmesinde, fruitless (fru) ve doublesex (dsx) adı verilen iki “ana kontrol geni”nin merkezi bir rol oynadığı tespit edilmiştir.25 Bu genler, basit bir özelliği kodlamanın çok ötesinde, cinsiyete özgü nöral devrelerin gelişimini yöneten birer anahtar gibi işlev görürler. Özellikle
fruitless geninin, erkek beyninde yaklaşık 2000 nörondan oluşan ve kur davranışının tüm adımlarını baştan sona koordine eden bir devrenin gelişimini yönettiği gösterilmiştir.25 Bu genin işlevsiz hale getirildiği erkek sineklerin, kur davranışını sergileyemediği veya hem erkeklere hem de dişilere ayrım gözetmeksizin kur yaptığı gözlemlenmiştir. Bu durum, tek bir genin, çok adımlı ve karmaşık bir davranış programını yürütecek bütün bir nöral devrenin inşası için nasıl bir üst düzey komut görevi gördüğünü ortaya koymaktadır. Bu, biyolojik organizasyonun ne denli verimli ve hiyerarşik bir yapıda olduğunu gösterir; zira tek bir genetik lokus, çok bileşenli bir nöral devrenin mimari planını başlatmakta ve bu devre de önceden yüklenmiş karmaşık bir yazılımı (kur davranışı) icra etmektedir.
2.2. Doğuştan Gelen Davranışların Nöral Devreleri
Doğuştan gelen davranışlar, beyinde genetik olarak belirlenmiş ve belirli işlevlere özgülenmiş, adeta “kablolanmış” (hard-wired) sinir ağları tarafından icra edilir.14 Nöroetoloji bilimi, bu doğal davranışların altında yatan sinirsel mekanizmaları, yani hangi nöronların, hangi beyin bölgelerinin ve hangi sinirsel yolların bu davranışları mümkün kıldığını araştırır.28
- Örnek Vaka: Doğuştan Gelen Korku Tepkisi
Birçok hayvan türü, daha önce hiç karşılaşmamış olsalar bile, yırtıcılarının kokusu, üzerlerine hızla yaklaşan bir gölge veya belirli frekanstaki sesler gibi tehditlere karşı anında donakalma veya kaçma gibi savunma tepkileri verir.30 Bu, öğrenilmemiş, doğuştan gelen bir korku tepkisidir ve hayatta kalma için kritik öneme sahiptir.
Modern nörobilim teknikleri (optogenetik, virüsle yolak takibi vb.), bu tepkilerin işlenmesinde amigdala, hipotalamus ve orta beyindeki periakuaduktal gri madde (PAG) gibi beyin bölgelerinin kritik roller üstlendiğini göstermiştir.30 Daha da dikkat çekici olanı, beynin korku mimarisinin tek bir “korku merkezi” şeklinde olmamasıdır. Bunun yerine, farklı tehdit türleri için özelleşmiş, modüler ve paralel işleyen alt devrelerin bulunduğu tespit edilmiştir. Örneğin, farelerde yapılan çalışmalar, bir yırtıcı tehdidini (örn: kedi kokusu) işleyen hipotalamik devrenin (anterior hipotalamus, VMHdm, PMD) anatomik olarak, bir rakip türdeşin tehdidini (örn: agresif bir erkek fare) işleyen devreden (medial preoptik nukleus, VMHvl, PMV) farklı olduğunu ortaya koymuştur.30 Bu özelleşmiş devreler, ilgili tehdit sinyalini duyu sistemlerinden alıp, bilgiyi entegre ederek PAG gibi motor çıkış merkezlerine iletir ve böylece duruma en uygun savunma davranışının (donakalma, kaçma, saldırma) tetiklenmesini sağlar.30 Bu modüler yapı, farklı ekolojik problemlere (yırtıcıdan kaçınma, rakiple mücadele) karşı en hızlı, en verimli ve en uygun yanıtların verilmesini sağlayan, hassas bir şekilde ayarlanmış bir sistemin varlığına işaret eder.
2.3. Doğuştan Gelen ve Öğrenilmiş Davranışların Beyindeki Ayrımı
Geleneksel olarak doğuştan gelen (içgüdüsel) ve öğrenilmiş davranışlar arasında keskin bir ayrım olduğu varsayılsa da, güncel nörobilim bulguları bu ilişkinin çok daha incelikli ve iç içe olduğunu göstermektedir.32 Öğrenme yeteneğinin kendisi bile, öğrenmeyi mümkün kılan nöral altyapının doğuştan var olmasını gerektirir.
- Bazal Gangliyonlarda İkili Kodlama: Farklı Görevler İçin Farklı “Diller”
Harvard Üniversitesi’nde yapılan ve Nature Neuroscience dergisinde yayımlanan yakın tarihli bir araştırma, bu ayrıma dair çarpıcı bir bulgu ortaya koymuştur. Beynin hareket kontrolü, alışkanlık oluşumu ve beceri öğrenmede önemli bir rol oynayan bazal gangliyonlar bölgesinin, öğrenilmiş beceriler ve doğuştan gelen “doğal” hareketler için iki tamamen farklı “kinematik kod” veya “nöral dil” kullandığı gösterilmiştir.34
Fareler üzerinde yapılan deneylerde, hayvanların serbestçe dolaşma, yürüme veya tüy temizleme gibi doğal, doğuştan gelen hareketleri sırasında bazal gangliyonlardaki nöronların elektriksel aktivite paterni kaydedilmiştir. Ardından, aynı hayvanların bir ödül karşılığında bir manivelaya belirli bir aralıkla iki kez basma gibi öğrenilmiş bir görevi yerine getirirkenki nöronal aktiviteleri ölçülmüştür. Sonuçlar, bu iki durumdaki aktivite kalıplarının birbirinden “gece ve gündüz kadar farklı” olduğunu ve aralarında hiçbir ilişki bulunmadığını ortaya koymuştur.34
Bu bulgu, bazal gangliyonların öğrenilmiş hareketlerde “temel bir aktör” olarak devredeyken, doğuştan gelen hareketler sırasında “sadece bir gözlemci” konumuna geçebildiğini düşündürmektedir. Araştırmacılara göre, beynin hareketi icra eden daha alt motor kontrol merkezleri ise sadece öğrenilmiş davranışlar sırasında konuşulan bu yeni “dili” anlamaktadır.34 Bu durum, aynı nöral yapının (hammadde), davranış programının kökenine (doğuştan vs. öğrenilmiş) bağlı olarak tamamen farklı bilgi işleme modlarında veya “işletim sistemlerinde” çalışabildiğini göstermektedir. Bu, basit bir “kablolanmış” ve “plastik” ayrımının çok ötesinde, sofistike bir bilgi işleme mimarisine işaret eder.
Kavramsal Analiz
Bölüm 3: Nizam, Gaye ve Sanat Analizi
Bilimsel veriler, doğuştan gelen davranışların altında yatan mekanizmaların rastgele süreçlerin bir ürünü olmaktan ziyade, hassas bir nizam, belirli bir gaye ve sanatlı bir yapı sergilediğini göstermektedir.
- Yenidoğan refleksleri, her biri belirli bir hayati ihtiyacı (beslenme, korunma, denge) karşılamak üzere hassas bir şekilde ayarlanmış mekanizmalardır. Arama refleksinin besin kaynağını bulmaya, emme refleksinin besini almaya ve Moro refleksinin tehlike anında tutunmaya yönelik olması, bu davranışların rastgele değil, canlının karşılaşacağı muhtemel sorunlara karşı önceden hazırlanmış çözümler olarak, belirli bir gayeye hizmet edecek şekilde tertip edildiğini göstermektedir.1
- Sabit Eylem Kalıpları, bir dizi karmaşık eylemin, belirli bir amaca (örn: üreme, yuva yapma, savunma) ulaşmak için kusursuz bir sıralama ve zamanlama ile bir araya getirildiği sanatlı yapılardır. Bir erkek meyve sineğinin, dişi bir sineği çiftleşmeye ikna etmek için sergilediği çok adımlı kur dansı veya bir örümceğin geometrik hassasiyetle ağ örmesi gibi davranışlar, tek tek nöronların veya moleküllerin kimyasal özellikleriyle açıklanamayacak, bütüncül bir plan ve nizam gerektiren olaylardır.12
- Doğuştan gelen korku tepkisini yöneten nöral devrelerin, farklı tehdit türleri (yırtıcı, rakip vb.) için özelleşmiş modüler bir yapıda olması, sistemin verimliliğini ve isabetliliğini en üst düzeye çıkarmak üzere kurulmuş bir nizamı yansıtır. Bu, en uygun savunma stratejisinin en hızlı şekilde seçilip uygulanmasını sağlayan, dikkat çekici bir yapıdır.30
Bölüm 4: İndirgemeci ve Materyalist Safsataların Eleştirisi
Bilimsel olguların açıklanmasında kullanılan dil, bazen olgunun kendisinden daha fazla felsefi varsayım taşıyabilir. Doğuştan gelen davranışlar konusunda da bu durum gözlemlenmektedir.
- Bilimsel literatürde sıkça kullanılan “içgüdü”, “genetik program” veya “doğa kanunu” gibi ifadeler, bir açıklama sunmaktan çok, karmaşık bir olguyu isimlendiren etiketlerdir.10 Bir davranışın “içgüdüsel” olduğunu söylemek, o davranışın nasıl* bu kadar sanatlı bir şekilde ortaya çıktığını, hangi mekanizmalarla çalıştığını ve kökeninin ne olduğunu açıklamaz; sadece onun öğrenilmemiş olduğunu belirtir ve asıl soruyu cevapsız bırakır.
- “Genler davranışı kontrol eder” 21 veya “doğal seçilim bu özelliği seçti” gibi ifadeler, cansız moleküllere (genler) veya soyut süreçlere (doğal seçilim) failiyet, irade ve bilinç atfeden bir dil kullanımına örnektir. Bir gen, bir planı veya amacı olan bir fail değil, belirli proteinlerin sentezlenmesi için bilgi taşıyan bir moleküler dizidir. Benzer şekilde, doğal süreçler “seçim yapmaz”; sadece belirli özelliklere sahip organizmaların belirli ortamlarda hayatta kalması ve üremesiyle sonuçlanan bir işleyişin adıdır. Bu dil, nedensellik zincirini basitleştirerek gerçek Fail’i perdeleyen ve faili mefule (etkeni edilgene) atayan bir kısayoldur. Kanunlar, işleyişin kendisi değil, işleyişin tutarlı bir şekilde tekrar eden tarzının bir tanımıdır.
Bölüm 5: Hammadde ve Sanat Ayrımı Analizi
İncelenen olguları daha derinlemesine anlamak için, onları oluşturan “hammadde” ile bu hammaddeden inşa edilen ve onda bulunmayan yeni özelliklere sahip “sanat eseri” arasındaki farkı görmek gerekir.
- Bu raporda incelenen doğuştan gelen davranışların “hammaddesi” genler (DNA dizileri), nöronlar, nörotransmitterler ve proteinler gibi temelde cansız moleküllerdir. “Sanat eseri” ise bu hammaddeden inşa edilen, beslenme, korunma, üreme gibi anlamlı, amaçlı ve son derece karmaşık davranışlardır.
- Buradaki temel soru şudur: Hammaddeyi oluşturan tekil bileşenlerde (örneğin tek bir nöron veya tek bir fruitless geni) bulunmayan “hayatta kalma bilgisi”, “kur yapma sanatı” veya “tehlikeyi tanıma yeteneği” gibi özellikler, bu bileşenlerin bir araya gelmesiyle oluşan bütüne (canlıya) nereden gelmektedir?
- Şuursuz nöronlar, kendilerinde olmayan bir planı takip ederek, bir tehlike anında en uygun kaçış rotasını hesaplayan veya bir eşi cezbetmek için en etkili dans figürlerini sergileyen karmaşık devreleri nasıl oluşturmuştur? Hammadde ile ondan ortaya çıkan ve hammaddenin özelliklerini kat kat aşan sanat eseri arasındaki bu derin fark, üzerinde düşünülmesi gereken temel noktadır. Bazal gangliyonların aynı nöronlardan oluşmasına rağmen iki farklı “dil” konuşabilmesi 34, aynı hammaddeden ne kadar farklı ve sofistike sanatların (bilgi işleme sistemleri) ortaya konulabileceğinin ve hammaddenin sanatı açıklamakta yetersiz kaldığının çarpıcı bir delilidir.
Sonuç
Doğuştan gelen davranışlar olan refleksler ve sabit eylem kalıpları, canlıların hayatlarına yerleştirilmiş, tecrübeye veya öğrenmeye ihtiyaç duymadan işleyen, hayati öneme sahip ön-programlanmış mekanizmalardır. Bilimsel araştırmalar, bu mekanizmaların genetik kodlar tarafından belirlenen ve beyindeki özel sinir devreleri tarafından icra edilen son derece karmaşık, düzenli ve amaçlı sistemler olduğunu ortaya koymaktadır.
Yenidoğan bir bebeğin nefes almasından bir kuşun göç etmesine; bir örümceğin ağ örmesinden bir canlının tehlikeden kaçmasına kadar uzanan bu davranışlar, temel biyolojik bileşenlerin rastgele bir araya gelmesinin ötesinde, hassas bir nizam, açık bir gaye ve inkâr edilemez bir sanat sergilemektedir. Sunulan bu bilimsel deliller, cansız atomların nasıl olup da kendilerinde bulunmayan bir ilim, irade ve hayatı yansıtan bu kadar sanatlı ve hikmetli davranışları ortaya koyduğu sorusunu akıllara getirmektedir. Bu deliller ışığında nihai hükmü vermek, her bir akıl ve vicdan sahibinin kendi muhakemesine bırakılmıştır.
Kaynakça
American Psychological Association. (n.d.). Fixed action pattern (FAP). In APA Dictionary of Psychology. Retrieved from https://dictionary.apa.org/fixed-action-pattern
American Psychological Association. (n.d.). Modal action pattern (MAP). In APA Dictionary of Psychology. Retrieved from https://dictionary.apa.org/modal-action-pattern
Bateson, P., & Mameli, M. (2007). The innate and the acquired: useful clusters or bad bins? Developmental Psychobiology, 49(8), 818-826.
Canseco-Alba, A., & Miquel, M. (2021). The Neurobiology of Behavior and Well-Being. Animals, 12(7), 928. https://doi.org/10.3390/ani12070928
Gross, C. G., & Graziano, M. S. A. (2018). Neural Circuits of Innate Behaviors. ResearchGate. https://www.researchgate.net/publication/343913281_Neural_Circuits_of_Innate_Behaviors
Han, J. H., et al. (2018). Anterior cingulate cortex and its input to the basolateral amygdala control innate fear response. Nature Communications, 9(1). https://doi.org/10.1038/s41467-018-05090-y
Harvard University. (2025). Basal Ganglia Switches Neural Codes for Learned vs. Innate Skills. Neuroscience News. Retrieved from https://neurosciencenews.com/basal-ganglia-learning-natural-movement-29559/
Kim, Y. K., et al. (2015). The role of the sensory-motor systems in generating innate behaviors. Current Opinion in Neurobiology, 33, 139-147.
Lorenz, K., & Tinbergen, N. (1938). Taxis und Instinkthandlung in der Eirollbewegung der Graugans. Zeitschrift für Tierpsychologie, 2(1), 1-29.
Mackay, T. F. C., & Anholt, R. R. H. (2007). The quantitative genetic basis of male mating behavior in Drosophila melanogaster. PLoS Genetics, 3(10), e169.
Mameli, M., & Bateson, P. (2006). Innateness and the sciences. Biology & Philosophy, 21(2), 155-188.
Ölveczky, B. P., et al. (2025). Distinct kinematic codes for learned and innate movements in the basal ganglia. Nature Neuroscience.
Panksepp, J. (2011). The basic emotional circuits of mammalian brains: Do animals have affective lives? Neuroscience & Biobehavioral Reviews, 35(9), 1791-1804.
Ren, C., & Tao, H. W. (2020). Neural Circuits Underlying Innate Fear. In Progress in Brain Research (Vol. 256, pp. 123-145). Elsevier.
Shettleworth, S. J. (2010). Cognition, evolution, and behavior. Oxford University Press.
Singh, B. N., & Singh, S. R. (2016). The genetics of sexual behavior in Drosophila. Applied & General Genetics, 2016(1), 1-12. https://doi.org/10.2147/AGG.S60620
Tovote, P., Fadok, J. P., & Lüthi, A. (2015). Neuronal circuits for fear and anxiety. Nature Reviews Neuroscience, 16(6), 317-331.
Wang, L., et al. (2020). Neural mechanisms of action selection in Drosophila. Current Opinion in Neurobiology, 64, 54-61.
Wei, Y., et al. (2018). The plasticity of innate behaviors in insects. Frontiers in Psychology, 9, 1502. https://doi.org/10.3389/fpsyg.2018.01502
Alıntılanan çalışmalar
- Yenidoğan Refleksleri - Dünya Danışmanlık ve Psikoloji Merkezi, erişim tarihi Ağustos 18, 2025, https://dunyadanismanlikmerkezi.com/yenidogan-refleksleri/
- Doğuştan Gelen - PsikoGözlük, erişim tarihi Ağustos 18, 2025, https://psikogozluk.com/Psikoloji%20S%C3%B6zl%C3%BC%C4%9F%C3%BC/kalitsal-dogustan/
- Refleks - Vikipedi, erişim tarihi Ağustos 18, 2025, https://tr.wikipedia.org/wiki/Refleks
- İnsan Biyolojisinin İletişim Refleksleri - DergiPark, erişim tarihi Ağustos 18, 2025, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2975
- REFLEX ARKI-SPİNAL REFLEKSLER-PATOLOJİK REFLEKSLER VE MUAYENE, erişim tarihi Ağustos 18, 2025, https://www.fizyoplatforum.com/konu-reflex-arki-spinal-refleksler-patolojik-refleksler-ve-muayene.html
- FİZYOLOJİ ANA BİLİM DALI DUYU VE SİNİR SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ UYGULAMA FÖY - Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi, erişim tarihi Ağustos 18, 2025, https://www.agri.edu.tr/upload/tipfakultesi/A%C4%9Fr%C4%B1%20%C4%B0brahim%20%C3%87e%C3%A7en%20%C3%9Cniversitesi%20Duyu%20ve%20Sinir%20sistemi%20Uygulama%20F%C3%B6y%C3%BC%204.11.2024.pdf
- Refleks arkı - TIPlopedi, erişim tarihi Ağustos 18, 2025, https://tiplopedi.com/index.php/Refleks_ark%C4%B1
- Refleks yayı - Vikipedi, erişim tarihi Ağustos 18, 2025, https://tr.wikipedia.org/wiki/Refleks_yay%C4%B1
- Moro Refleksi - Liv Hospital, erişim tarihi Ağustos 18, 2025, https://www.livhospital.com/moro-refleksi
- Yenidoğan Refleksleri Nelerdir? - Uni Baby, erişim tarihi Ağustos 18, 2025, https://www.unibaby.com.tr/faydali-bilgiler/yenidogan-refleksleri-nelerdir/
- Yenidoğan Bebek Refleksleri Nelerdir? - Eti Cicibebe, erişim tarihi Ağustos 18, 2025, https://www.eticicibebe.com/yenidogan-bebek-refleksleri/
- Innate behaviors and fixed action patterns (article) | Khan Academy, erişim tarihi Ağustos 18, 2025, https://www.khanacademy.org/a/innate-behaviors
- Fixed Action Pattern: Definition & Examples - Simply Psychology, erişim tarihi Ağustos 18, 2025, https://www.simplypsychology.org/fixed-action-pattern.html
- Fixed action pattern - Wikipedia, erişim tarihi Ağustos 18, 2025, https://en.wikipedia.org/wiki/Fixed_action_pattern
- fixed action pattern - saptanık davranış örüntüsü / sabit davranış örüntüsü - Psikoloji Sözlüğü, erişim tarihi Ağustos 18, 2025, https://www.psikolojisozlugu.com/fixed-action-pattern-saptanik-davranis-oruntusu
- www.encyclopedia.com, erişim tarihi Ağustos 18, 2025, https://www.encyclopedia.com/science/news-wires-white-papers-and-books/instinct-and-learning#:~:text=An%20instinctive%20behavior%20does%20not,as%20the%20result%20of%20experience.
- Instinct and Learning | Encyclopedia.com, erişim tarihi Ağustos 18, 2025, https://www.encyclopedia.com/science/news-wires-white-papers-and-books/instinct-and-learning
- dictionary.apa.org, erişim tarihi Ağustos 18, 2025, https://dictionary.apa.org/modal-action-pattern#:~:text=the%20typical%20or%20most%20common,seen%20within%20and%20between%20individuals.
- Using Modal Action Patterns to Influence Behavior | Stale Cheerios, erişim tarihi Ağustos 18, 2025, https://stalecheerios.com/other-species/modal-action-patterns-influence-behavior/
- modal action pattern (MAP) - APA Dictionary of Psychology, erişim tarihi Ağustos 18, 2025, https://dictionary.apa.org/modal-action-pattern
- Canlıların Davranışları Nasıl Şekillenir? Hem Çevre Hem Genetik Yapı Davranışı Birlikte Etkiler! - Evrim Ağacı, erişim tarihi Ağustos 18, 2025, https://evrimagaci.org/canlilarin-davranislari-nasil-sekillenir-hem-cevre-hem-genetik-yapi-davranisi-birlikte-etkiler-472
- Davranış genetiği - Vikipedi, erişim tarihi Ağustos 18, 2025, https://tr.wikipedia.org/wiki/Davran%C4%B1%C5%9F_geneti%C4%9Fi
- ÇOCUKLARDA DAVRANIŞLARIN ŞEKİLLENMESİNDE ETKİLİ OLAN FAKTÖRLERE TEORİK BİR YAKLAŞIM ÖZET RÉSUMÉ - DergiPark, erişim tarihi Ağustos 18, 2025, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/143962
- The Genetics of Behavior: Insights from Recent Gene Discoveries into Human Personality and Behavior Traits | Abstract, erişim tarihi Ağustos 18, 2025, https://www.geneticsmr.org/articles/the-genetics-of-behavior-insights-from-recent-gene-discoveries-into-human-personality-and-behavior-traits-7745.html
- The genetics of sexual behavior in Drosophila | AGG, erişim tarihi Ağustos 18, 2025, https://www.dovepress.com/the-genetics-of-sexual-behavior-in-drosophila-peer-reviewed-fulltext-article-AGG
- Quantitative Genetic Basis of Male Mating Behavior in Drosophila melanogaster - Oxford Academic, erişim tarihi Ağustos 18, 2025, https://academic.oup.com/genetics/article/167/3/1249/6050630
- Neural Circuits of Innate Behaviors - ResearchGate, erişim tarihi Ağustos 18, 2025, https://www.researchgate.net/publication/343913281_Neural_Circuits_of_Innate_Behaviors
- Neuroethology - Nelson Lab, erişim tarihi Ağustos 18, 2025, http://nelson.beckman.illinois.edu/neuroethology.html
- Neuroethology - Wikipedia, erişim tarihi Ağustos 18, 2025, https://en.wikipedia.org/wiki/Neuroethology
- The neural circuits of innate fear: detection, integration, action, and …, erişim tarihi Ağustos 18, 2025, https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC5026211/
- Neural Circuits Underlying Innate Fear - PubMed, erişim tarihi Ağustos 18, 2025, https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/32852735/
- Does Cognition Have a Role in Plasticity of “Innate Behavior”? A Perspective From Drosophila - Frontiers, erişim tarihi Ağustos 18, 2025, https://www.frontiersin.org/journals/psychology/articles/10.3389/fpsyg.2018.01502/full
- Linguistics 550, Excerpt from “Learning by instinct”, erişim tarihi Ağustos 18, 2025, https://www.ling.upenn.edu/courses/Fall_1999/ling550/gould-and-marler.html
- Basal Ganglia Switches Neural Codes for Learned vs. Innate Skills …, erişim tarihi Ağustos 18, 2025, https://neurosciencenews.com/basal-ganglia-learning-natural-movement-29559/