İçeriğe atla

İçgüdü Kavramının Analizi

TİKİPedi sitesinden
13.34, 26 Eylül 2025 tarihinde TikipediSuperAdmin (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 147 numaralı sürüm ("<span id="etolojide-davranışın-kökenleri-içgüdü-kavramının-yeniden-değerlendirilmesi-ve-programlanmış-bilginin-kaynağı"></span> = '''Etolojide Davranışın Kökenleri: “İçgüdü” Kavramının Yeniden Değerlendirilmesi ve Programlanmış Bilginin Kaynağı''' = <span id="giriş"></span> == '''Giriş''' == Canlılar aleminde gözlemlenen, bireysel öğrenme veya tecrübe gerektirmeyen, türe özgü karmaşık ve işlevsel davranış..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu)
(fark) ← Önceki sürüm | Güncel sürüm (fark) | Sonraki sürüm → (fark)

Etolojide Davranışın Kökenleri: “İçgüdü” Kavramının Yeniden Değerlendirilmesi ve Programlanmış Bilginin Kaynağı

Giriş

Canlılar aleminde gözlemlenen, bireysel öğrenme veya tecrübe gerektirmeyen, türe özgü karmaşık ve işlevsel davranış kalıpları, bilimsel düşünce tarihinde daima merkezi bir merak ve araştırma konusu olmuştur. Bir örümceğin, kimse öğretmeden kusursuz bir ağ örmesi, bir ipekböceğinin koza inşa etmesi, yavru bir deniz kaplumbağasinin yumurtadan çıkar çıkmaz denize yönelmesi veya göçmen kuşların binlerce kilometrelik rotalarını şaşmadan kat etmesi gibi olgular, bu canlıların donanımında, hayati görevleri icra etmelerini sağlayan önceden programlanmış bir bilginin mevcudiyetine açıkça işaret etmektedir.1

Tarihsel süreçte bu tür davranışları tanımlamak için yaygın olarak “içgüdü” terimi kullanılmıştır. Bu terim, söz konusu karmaşık davranışları isimlendirmek ve öğrenilmiş davranışlardan ayırmak için kullanışlı bir etiket işlevi görmüştür.3 Ancak, bilimsel analizin derinleşmesiyle birlikte “içgüdü” kavramının, bir açıklama mekanizması sunmaktan ziyade, bizatihi açıklanması gereken olgunun kendisini tanımlayan bir etiket olduğu anlaşılmıştır.5 Bir davranışın “içgüdüsel” olduğunu söylemek, o davranışın

nasıl ortaya çıktığını veya ardındaki bilgi programının kaynağının ne olduğunu izah etmemektedir. Bu durum, döngüsel bir mantığa yol açma potansiyeli taşımaktadır: Bir kuşun yuva yapması, “yuva yapma içgüdüsü” ile açıklanmakta, bu içgüdünün varlığına delil olarak da kuşun yuva yapması gösterilmektedir.6

Bu raporun amacı, “içgüdü” etiketinin ötesine geçerek, modern etoloji, nörobiyoloji, genetik ve epigenetik bilimlerinin sunduğu veriler ışığında, bu programlanmış davranışların ardındaki mekanizmaları detaylı bir şekilde incelemektir. Rapor, “içgüdü” gibi genel bir kavramdan, “Sabit Eylem Kalıbı” (Fixed Action Pattern) gibi daha hassas ve ölçülebilir tanımlara uzanan bilimsel serüveni takip edecektir. Nihai hedef ise, bu karmaşık biyolojik mekanizmaları çalıştıran “bilgi programının” mahiyeti ve kaynağı üzerine derinlikli bir kavramsal analiz sunmaktır.

Bilimsel Açıklama ve Güncel Bulgular

Bölüm 1: Kavramsal Zemin: “İçgüdü”den “Sabit Eylem Kalıpları”na Geçiş

1.1. “İçgüdü” Kavramının Tarihsel Serüveni

“İçgüdü” kavramı, özellikle Charles Darwin’in çalışmaları sonrasında, insan ve hayvan davranışları arasında bir süreklilik olduğu fikrinin yaygınlaşmasıyla bilimsel literatürde merkezi bir yer edinmiştir.3 William James ve Wilhelm Wundt gibi 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başındaki öncü psikologlar, içgüdülerin sadece hayvanlara özgü olmadığını, insanın da karmaşık içgüdüsel donanımlara sahip olduğunu savunmuşlardır.3 Bu dönemde içgüdü, bir organizmanın doğuştan gelen ve hayatta kalmasını sağlayan temel davranışsal eğilimleri olarak görülmüştür.

Ancak 20. yüzyılın başlarına gelindiğinde, kavramın kullanımı giderek genişlemiş ve belirsizleşmiştir. Araştırmacılar tarafından binlerce farklı insan “içgüdüsü” listelenmiş; saldırganlıktan merak duygusuna, temizlikten kendini küçük görmeye kadar neredeyse her davranış bir içgüdü ile açıklanmaya çalışılmıştır.6 Bu durum, kavramın bilimsel kesinliğini ve test edilebilirliğini zayıflatmıştır. Bir davranışın, o davranışı yaptırdığı varsayılan bir içgüdüyle açıklanması şeklindeki döngüsel mantık, ciddi eleştirilere maruz kalmıştır.6 Bir kişinin tartışmacı olmasının “tartışmacılık içgüdüsü” ile açıklanması, bilimsel bir nedensellik analizi sunmaktan çok, bir isimlendirmeden ibarettir.10

Bu entelektüel zeminde ortaya çıkan ve John B. Watson gibi isimlerle anılan davranışçılık (behaviorism) ekolü, içsel zihinsel durumları ve doğuştan gelen yapıları reddederek, tüm davranışların öğrenme ve çevresel koşullanma yoluyla şekillendiğini öne sürmüştür.3 Bu yaklaşım, “içgüdü” kavramını bilimsel incelemenin dışına itmiş ve davranışların kökenini tamamen “çevre” (nurture) faktörüne bağlamıştır. Bu radikal kopuş, içgüdü kavramının on yıllar boyunca psikoloji ve davranış bilimlerinde gözden düşmesine neden olmuştur.6

1.2. Modern Etolojinin Doğuşu ve Yeni Kavramsal Araçlar

“İçgüdü” kavramının yaşadığı bu krize ve davranışçılığın aşırı çevreci yaklaşımına bir tepki olarak, 1930’lu yıllarda Avrupa’da yeni bir disiplin filizlenmiştir: Etoloji. Konrad Lorenz, Niko Tinbergen ve Karl von Frisch gibi biyologların öncülüğünde kurulan etoloji, hayvan davranışlarını laboratuvarın yapay koşullarından ziyade, kendi doğal ortamlarında gözlemlemeyi ve anlamlandırmayı hedeflemiştir.4 Bu yeni yaklaşım, “içgüdü” gibi geniş ve muğlak bir terim yerine, gözlemlenebilir, ölçülebilir ve analiz edilebilir davranış birimlerini tanımlama yoluna gitmiştir. Bu çabanın sonucunda, doğuştan gelen davranışları anlamak için üç temel kavramsal araç geliştirilmiştir:

  • Sabit Eylem Kalıbı (Fixed Action Pattern - FAP): Bu terim, bir türün tüm üyelerinde gözlemlenen, oldukça stereotipik (değişmez kalıplara sahip), öğrenilmemiş ve bir kez tetiklendiğinde, uyaran ortadan kalksa bile tamamlanana kadar devam eden karmaşık davranış dizilerini ifade eder.8 FAP’lar basit bir refleksten çok daha karmaşıktır ve genellikle hayatta kalma veya üreme gibi kritik işlevlerle ilişkilidir. Klasik bir örnek, gri kazın (greylag goose) yuvasından dışarı yuvarlanan bir yumurtayı gagası ve boynunun altıyla yaptığı ritmik hareketlerle yuvaya geri getirme davranışıdır.13 Tinbergen ve Lorenz’in gözlemlerine göre, bu hareket başladıktan sonra yumurta bir araştırmacı tarafından alınsa bile, kaz davranışı sanki yumurta hala oradaymış gibi tamamlanana kadar devam eder.15 Bu durum, davranışın “balistik” yani bir kez ateşlendikten sonra durdurulamayan programlanmış doğasını göstermektedir.13
  • Anahtar Uyaran (Sign Stimulus / Key Stimulus): Bir FAP’ı başlatan, çevredeki oldukça spesifik bir duysal işarettir. Bu, belirli bir renk, şekil, ses veya kimyasal sinyal olabilir.13 Etoloji literatürünün en meşhur örneklerinden biri, üç dikenli balıkçıl (stickleback) erkeğinin üreme dönemindeki davranışıdır. Bu dönemde karınları kırmızı bir renk alan erkekler, kendi bölgelerine giren ve kırmızı karınlı olan başka bir erkeğe karşı stereotipik bir saldırganlık FAP’ı sergilerler. Tinbergen’in yaptığı deneylerde, balık şeklinde olmayan, kaba ahşap modellere bile, alt kısımları kırmızıya boyandığı takdirde, balıkların saldırdığı gözlemlenmiştir. Buna karşılık, anatomik olarak kusursuz ancak kırmızı karından yoksun modellere ise tepki verilmemiştir.16 Bu bulgu, tetikleyici mekanizmanın bütün bir nesneyi değil, sadece “kırmızı alt kısım” gibi spesifik bir anahtar uyaranı tanıdığını ortaya koymaktadır.
  • Doğuştan Gelen Tetikleyici Mekanizma (Innate Releasing Mechanism - IRM): Bu kavram, anahtar uyaranı tanıyan ve ilgili FAP’ın motor programını serbest bırakan, merkezi sinir sisteminde (beyinde) bulunduğu varsayılan “donanımsal” bir nöral ağ veya fizyolojik bir mekanizmadır.17 IRM, canlının duyu organlarına gelen sayısız bilgi arasından sadece hayati öneme sahip olan anahtar uyaranı bir “filtre” gibi seçer ve buna karşılık olarak önceden programlanmış davranışsal yanıtın ortaya çıkmasını sağlar.18 Bu mekanizma, canlının hızlı ve hatasız bir şekilde tepki vermesini gerektiren durumlarda (örneğin bir avcıdan kaçma veya bir av yakalama) hayati bir önem taşır.

Bu kavramsal değişim, bilimsel düşüncede önemli bir ilerlemeyi temsil etmektedir. “İçgüdü” gibi soyut ve test edilmesi zor bir fikirden, FAP ve IRM gibi gözlemlenebilir davranışlar ve test edilebilir hipotezler üzerine kurulu bir çerçeveye geçilmiştir. Ancak bu ilerleme, davranışın kökenine dair temel felsefi soruyu ortadan kaldırmamış, aksine daha da keskinleştirmiştir. Artık soru, muğlak bir “içgüdü”nün kaynağı değil, çok daha somut bir meseledir: Bir canlının sinir sistemine, bu kadar karmaşık, stereotipik ve amaca yönelik bir davranış programı (FAP) ile bu programı sadece belirli bir anahtar uyarana tepki olarak başlatacak hassas bir tanıma ve tetikleme mekanizmasının (IRM) bilgisi nereden ve nasıl yerleştirilmiştir? Bilimsel terminolojinin hassaslaşması, açıklanması gereken nizam ve bilginin boyutlarını daha net bir şekilde ortaya koymuştur.

Özellik Klasik “İçgüdü” Yaklaşımı Modern FAP/IRM Yaklaşımı
Tanım Türe özgü genel davranışsal eğilimler ve dürtüler. Spesifik, gözlemlenebilir ve sıralı davranış dizileri (FAP).
Değişmezlik Değişmez olduğu varsayılır, ancak ölçümü zordur. Yüksek derecede stereotipik ve ölçülebilir; kalıplar analiz edilebilir.
Tetikleyici Genellikle belirsiz veya genel durumlar (örn. mevsimsel değişimler). Oldukça spesifik, tanımlanabilir bir “anahtar uyaran” (örn. kırmızı bir nokta).
Nörobiyolojik Temel Belirsiz, çoğunlukla varsayımsal ve “zihinsel” bir yapı. Merkezi sinir sisteminde “donanımsal” bir nöral devre (IRM) hipotezi.
Öğrenme ile İlişki Kesinlikle öğrenilmemiş olarak kabul edilir. Büyük ölçüde öğrenilmemiş, ancak bazı durumlarda tecrübe ile hafifçe modifiye edilebilir.
Bilimsel Değer Açıklayıcı olmaktan çok isimlendirici ve döngüsel mantığa açık. Gözleme dayalı, test edilebilir ve nedensel mekanizmaları araştırmaya yönelik.

Bölüm 2: Güncel Araştırmalar: Davranış Programlarının Biyolojik Temelleri

Modern bilim, FAP ve IRM gibi kavramların ardındaki biyolojik altyapıyı aydınlatmak için moleküler düzeyde araştırmalar yürütmektedir. Bu araştırmalar, programlanmış davranışların nöral ve genetik temellerine dair önemli bulgular sunmaktadır.

2.1. Nöral Devreler: Davranışın “Donanımı”

Son yıllarda nörobilim alanında geliştirilen ileri teknolojiler, “doğuştan gelen” olarak nitelendirilen davranışların ardındaki sinirsel devreleri haritalandırma imkanı sunmuştur. Optogenetik (nöronların ışıkla kontrol edilmesi), virüs tabanlı izleme yöntemleri ve in vivo kalsiyum görüntüleme (aktif nöronların anlık olarak gözlemlenmesi) gibi teknikler sayesinde, belirli davranışlardan sorumlu spesifik nöron grupları ve aralarındaki bağlantılar tespit edilebilmektedir.21 Bu bulgular, FAP gibi davranışların, beyinde genetik olarak “donanımsal” (hard-wired) bir şekilde kurulmuş olan sinir ağları tarafından icra edildiğini göstermektedir.21

Bu bağlamda, etologların “Doğuştan Gelen Tetikleyici Mekanizma” (IRM) olarak adlandırdığı kavram artık soyut bir hipotez olmaktan çıkmıştır. Araştırmalar, amigdala, hipotalamus ve beyin sapı gibi beyin bölgelerinde yer alan belirli nöron popülasyonlarının, duysal girdileri (örneğin bir avcının kokusu veya görüntüsü) işleyerek motor çıktıyı, yani davranışsal tepkiyi (örneğin donakalma veya kaçma) nasıl tetiklediğini ortaya koymaktadır.20 Örneğin, bir avcı kokusuna maruz kalan bir farenin sergilediği doğuştan gelen korku tepkisinin, amigdaladaki belirli nöral devrelerin aktivasyonu ile doğrudan ilişkili olduğu ve bu tepkinin ortaya çıkması için önceden bir öğrenme sürecinin gerekmediği gösterilmiştir.23 Bu devreler, belirli anahtar uyaranları tanımak ve bunlara karşılık olarak stereotipik FAP’ları serbest bırakmak üzere özelleşmiş bir yapı sergilemektedir.

2.2. Genetik ve Epigenetik: Programın “Yazılımı” ve Düzenlenmesi

Bu karmaşık nöral devrelerin nasıl bu kadar hassas bir şekilde kurulduğu sorusu, araştırmaları genetik temellere yöneltmektedir. Güncel anlayışa göre, karmaşık davranışlar tek bir “davranış geni” tarafından kontrol edilmemektedir. Bunun yerine, çok sayıda genin birbiriyle etkileşime girdiği karmaşık gen ağları (gene networks) ile yönetilen bir süreç işlemektedir.24 Bu genler, doğrudan davranışın kendisini kodlamazlar. Genlerin işlevi, davranışı icra edecek olan nöral devrelerin gelişimi, nöronlar arası bağlantıların (sinapsların) kurulması, sinyal iletiminde rol oynayan nörotransmitterlerin ve reseptörlerin sentezlenmesi gibi süreçler için gerekli olan proteinleri ve diğer molekülleri kodlamaktır.27 Dolayısıyla, genetik bilgi (hammadde), davranışın kendisi (sanat eseri) değildir; genler, davranışı icra edecek olan biyolojik makinenin (beyin ve sinir sistemi) inşa planını içeren bir bilgi setidir.26

Bu noktada, “program” metaforunu daha da derinleştiren bir alan olarak epigenetik ortaya çıkmaktadır. Epigenetik, DNA dizisinin kendisini değiştirmeksizin, genlerin “ifade edilme” (yani aktif veya pasif olma) biçimini düzenleyen mekanizmaları inceler.30 Çevresel faktörler (örneğin erken yaşamdaki stres, beslenme düzeni veya sosyal deneyimler), DNA metilasyonu veya histon modifikasyonu gibi kimyasal işaretler bırakarak belirli genlerin okunmasını kolaylaştırabilir veya zorlaştırabilir.30 Bu epigenetik işaretler, bazen nesiller arasında dahi aktarılabilmektedir.32 Bu durum, “doğuştan gelen” (innate) ve “öğrenilmiş” (learned) davranışlar arasındaki geleneksel keskin ayrımı önemli ölçüde bulanıklaştırmaktadır.33 Bir davranışın temelindeki nöral devre genetik olarak programlanmış olsa da, bu devrenin ne kadar hassas olacağı veya ne kadar güçlü bir tepki üreteceği, yaşam boyunca edinilen tecrübelerin bıraktığı epigenetik düzenlemelerle şekillenebilir.36

Bu bağlamda, genetik kod bir bilgisayar programının “kaynak kodu” olarak düşünülebilir. Epigenetik mekanizmalar ise, bu kodun hangi satırlarının, hangi koşullar altında ve ne kadar yoğunlukta çalışacağını belirleyen “çalışma zamanı parametreleri” veya “konfigürasyon dosyaları” gibidir. Örneğin, anne bir farenin yavrularına gösterdiği bakım davranışının kalitesinin (yüksek veya düşük yalama/temizleme), yavruların beyinlerindeki stresle ilişkili genlerin epigenetik olarak “programlanmasını” etkilediği ve bunun da yavruların yetişkinlikteki stres tepkilerini ve davranışlarını kalıcı olarak şekillendirdiği gösterilmiştir.30 Bu, bilginin sadece statik bir DNA dizisiyle değil, aynı zamanda bu dizinin nasıl “okunduğunu” ve “yorumlandığını” belirleyen dinamik bir düzenleme katmanıyla birlikte aktarıldığını göstermektedir.

2.3. Örnek Olay Analizleri: Programlanmış Karmaşıklığın Üç Tezahürü

“Programlanmış davranış” olgusunun tek bir mekanizmaya indirgenemeyeceğini göstermek adına, farklı karmaşıklık kaynaklarına işaret eden üç klasik örnek incelenebilir:

    1. Örümcek Ağının İnşası: İçsel Bir Algoritmanın Fiziksel Tezahürü
      Ağ örme davranışı, canlılar alemindeki en dikkat çekici mühendislik örneklerinden biridir. Bu süreç, genellikle proto-ağ (ilk çerçeve), yarıçapların (radyal ipliklerin) çekilmesi, geçici bir yardımcı spiralin örülmesi ve son olarak yapışkan yakalama spiralinin inşa edilmesi gibi oldukça stereotipik ve sıralı aşamalardan oluşur.38 Bu düzenli sıra, örümceğin sinir sisteminde önceden programlanmış bir algoritmanın icra edildiği izlenimini vermektedir. Bununla birlikte, güncel araştırmalar bu sürecin tamamen katı ve “sabit” olmadığını ortaya koymuştur. Örümceğin yaşı, tecrübesi ve hatta önceki av yakalama başarıları gibi faktörlere bağlı olarak ağın geometrisinde, özellikle de asimetrisinde ince ayarlar yapabildiği gözlemlenmiştir.40 Bu durum, içsel programın bir miktar esneklik ve çevresel geri bildirimlere dayalı adaptasyon mekanizmaları içerdiğine işaret etmektedir.
    1. Kuş Yuvasının Yapımı: Düşük Kalıtsallık Gösteren Sanatlı Bir İnşaat
      Kuşların yuva yapma davranışı, uygun yerin seçimi, doğru malzemelerin toplanması ve bu malzemelerin türlere özgü karmaşık mimari tasarımlara göre bir araya getirilmesini içeren çok adımlı bir süreçtir.42 Bu davranışın büyük ölçüde “içgüdüsel” olduğu varsayılsa da, genetik temellerine yönelik yapılan geniş çaplı popülasyon çalışmaları şaşırtıcı sonuçlar vermiştir. Örneğin, mavi baştankara (blue tit) popülasyonlarında 10 yıl boyunca 1000’den fazla yuva üzerinde yapılan bir araştırma, yuva büyüklüğü ve kompozisyonu (örneğin yuvadaki tüy oranı) gibi özelliklerin kalıtsallık derecesinin (heritability) oldukça düşük (%12-13 civarında) olduğunu göstermiştir.43 Bu bulgu, yuva yapma bilgisinin basit bir genetik aktarımla açıklanamayacağını, bireysel tecrübe, sosyal öğrenme (diğer kuşları gözlemleme) ve hatta popülasyonlar arasında aktarılan “kültürel” gelenekler gibi genetik olmayan faktörlerin de bu sanatlı inşaat sürecinde önemli bir rol oynadığını düşündürmektedir.46
    1. Bal Peteğinin Oluşturulması: Kolektif Eylemden Doğan Matematiksel Nizam
      Bal peteği, binlerce işçi arının merkezi bir plan veya bir mimarın yönlendirmesi olmaksızın, kolektif bir çabayla inşa ettiği, altıgen prizmalardan oluşan matematiksel olarak optimal bir yapıdır. Bu yapı, minimum miktarda balmumu kullanarak maksimum depolama alanı ve yapısal dayanıklılık sağlar.47 Bu mükemmel nizamın ardındaki mekanizma, bireysel arıların karmaşık bir geometrik planı bilmesinden kaynaklanmaz. Bunun yerine, her bir arının çok basit yerel kuralları takip etmesiyle ortaya çıkan bir “kendiliğinden organize olma” (self-organization) sürecidir.49 Arılar, balmumunu belirli bir sıcaklıkta tutar, komşu hücrelerin oluşturduğu çukurlara yeni hücreler başlatır ve balmumunun fiziksel özellikleri (ısındığında akışkanlaşarak yüzey gerilimi etkisiyle en kararlı geometrik şekil olan altıgen formuna yönelmesi) bu sürece katkıda bulunur.50 Bireysel arıların hiçbirinin zihninde bütüncül bir altıgen planı bilgisi yoktur; nizam, basit kuralları takip eden çok sayıda ajanın kolektif eyleminden ve kullanılan malzemenin fiziksel özelliklerinden doğar.

Bu üç örnek, “programlanmış bilgi”nin kaynağını sorgularken farklı seviyeleri dikkate almanın gerekliliğini ortaya koymaktadır. Örümcekte bilgi büyük ölçüde bireyin genetik/nöral donanımında yerleşik bir algoritma şeklindedir. Kuşta, genetik bir temel üzerine tecrübe ve sosyal öğrenme ile edinilen bilgiler eklenir. Arı kolonisinde ise, bireylerde bulunmayan kolektif bir nizam, sistemin kendisinin dinamiklerinden (bireylerin basit etkileşimleri ve fiziksel yasalar) ortaya çıkar. Bu çeşitlilik, davranışın kökenine dair indirgemeci ve tek tip açıklamaların yetersizliğini göstermektedir.

Kavramsal Analiz

Bölüm 3: Nizam, Gaye ve Sanat Analizi: Davranıştaki Mükemmel Uyum

Bilimsel verilerin sunduğu mekanizmaların ötesine geçildiğinde, incelenen davranışlarda dikkat çekici bir nizam, gaye ve sanat boyutu gözlemlenmektedir. Bal peteğinin, birim alan başına en uzun çevreyi sunan altıgen geometrisiyle malzeme kullanımını ve depolama hacmini optimize edecek şekilde tertip edilmesi, rastgele süreçlerle açıklanması zor, hassas bir nizamı sergilemektedir.47 Benzer şekilde, bir örümcek ağının yapısal bütünlüğü, esnekliği ve av yakalama verimliliği veya bir kuş yuvasının yavruları yırtıcılardan koruyacak, termal yalıtım sağlayacak ve yapısal olarak sağlam olacak şekilde inşa edilmesi, belirli ve hayati bir gayeye hizmet eden düzenli yapılardır.

Her bir davranış, hayatta kalma (barınma, beslenme, savunma) ve neslin devamı (üreme, yavru bakımı) gibi açık ve net bir amaca yöneliktir. Davranış dizisini oluşturan adımlar, bu nihai gayeye ulaşacak şekilde hassas bir mantık silsilesi içinde sıralanmıştır. Bir örümceğin önce çerçevenin, sonra radyal ipliklerin ve en son yapışkan spiralin inşasını gerçekleştirmesi, bu sıralı ve planlı işleyişin bir göstergesidir.

Ayrıca, bu davranışlarda salt işlevselliğin ötesinde, “sanatlı” olarak nitelendirilebilecek bir estetik ve karmaşıklık boyutu da mevcuttur. Kuşların üreme dönemlerinde sergiledikleri karmaşık kur dansları, yuva mimarisindeki incelikler veya bir örümcek ağının şebnem damlalarıyla bezendiğindeki zarif görüntüsü, sadece bir hayatta kalma mekanizması olmanın ötesinde, tefekküre davet eden bir sanat boyutuna da işaret etmektedir. Bu nizam, gaye ve sanatın bir arada bulunması, bu davranışların ardındaki bilgi programının mahiyeti hakkında derin soruları gündeme getirmektedir.

Bölüm 4: İndirgemeci Safsatanın Eleştirisi: İsimlendirmenin Açıklama Zannedilmesi

Bu raporun ana tezlerinden biri, bilimsel terminolojinin bir olguyu açıklamak yerine, çoğu zaman sadece daha teknik bir dille yeniden isimlendirdiği gerçeğidir. Bir davranışa “içgüdü”, “FAP” veya “genetik olarak programlanmış” demek, o davranışın ardındaki bilgi programının kaynağını ve mahiyetini açıklamaz.5 Bu isimlendirme, bilimsel iletişim için bir “kısayol” ve bir sınıflandırma aracı olarak faydalı olabilir; ancak felsefi bir nedensellik analizi açısından bakıldığında, bu etiketler açıklanması gereken gizemin kendisidir.

“Örümcek, ağını bir Sabit Eylem Kalıbı (FAP) sayesinde örer” ifadesi, “Bir otomobil, motoru sayesinde hareket eder” demekle benzer bir mantıksal yapıya sahiptir. Her iki ifade de işleyişin bir parçasını doğru bir şekilde tanımlar, ancak temel soruyu cevapsız bırakır. Otomobil örneğinde asıl soru, motorun nasıl tasarlandığı, hangi mühendislik bilgisiyle inşa edildiği ve hangi amaca hizmet etmek üzere bir araca monte edildiğidir. Benzer şekilde, FAP örneğinde de asıl soru şudur: O stereotipik ve işlevsel davranış programı (FAP) ve onu tetikleyen hassas tanıma mekanizması (IRM), canlının nöral sistemine nasıl ve kim tarafından yerleştirilmiştir? Dolayısıyla, FAP bir açıklama değil, açıklanması gereken programın adıdır.6

Aynı şekilde, popüler ve hatta bazı bilimsel anlatılarda genlere veya nöral devrelere “fail” (eylemi yapan) rolü atfedilmesi de kategorik bir hatadır. “Genler davranışı belirler” veya “Nöronlar karar verir” gibi ifadeler, faili mefule (eylemi yapana değil, eylemin yapıldığı araca) vermektedir. Genler bilgi taşır, nöronlar elektrokimyasal sinyaller iletir; ancak her ikisi de bilinçli bir “karar vermez”, bir “tasarım yapmaz” veya bir “seçimde bulunmaz”. Onlar, kendilerine yüklenen bir programa göre işleyen veya işleyişi belirli kanunlarla tanımlanan unsurlardır.5 Bu dilsel kısayollar, davranışın ardındaki asıl plan, bilgi ve irade kaynağı sorusunu gözden kaçırmaya neden olabilir.

Bölüm 5: Hammadde ve Sanat Ayrımı: Biyolojik Malzemeden İşlevsel Davranışa

İncelenen davranışların temelinde yatan biyolojik bileşenler (hammadde) ile bu bileşenlerden ortaya çıkan bütüncül ve işlevsel davranış (sanat eseri) arasında niteliksel bir sıçrama mevcuttur. Bu ayrım, bilginin kaynağı sorununu en temel düzeyde ortaya koyar.

  • Hammadde: Davranışın temelindeki biyolojik malzemeler; DNA molekülündeki nükleotid dizileri, genlerin kodladığı proteinler, nöronlar, sinapslar ve hormonlardır. Bu bileşenlerin her biri, kendi başlarına incelendiğinde cansız (veya canlılığın en temel düzeyinde işlev gören) varlıklardır.26 Tek bir nöronun veya bir DNA parçasının, bir kuş yuvası mimarisi veya bir göç rotası hakkında hiçbir bilgisi yoktur.
  • Sanat Eseri: Bu sade hammaddeden inşa edilen, belirli bir amaca yönelik, planlı, karmaşık ve genellikle estetik bir bütün olan davranışın kendisidir. Bir arı kolonisinin inşa ettiği petek, tek tek arıların veya balmumu moleküllerinin özelliklerinin basit bir toplamı değildir; onlarda bulunmayan yeni ve üstün bir nizam özelliğine sahip bir sanat eseridir.

Bu noktada, analiz şu temel sorular etrafında şekillenmelidir:

  1. Hammaddede (tek tek nöronlarda veya DNA moleküllerinde) özünde bulunmayan özellikler (bir peteğin altıgen olma planı, bir göç rotasının bilgisi, bir yuva yapma algoritması) sanat eserine (bütüncül davranışa) nereden ve nasıl dahil edilmiştir?
  2. Bu temel bileşenler, kendilerinde mevcut olmayan bir planı ve bilgiyi takip ederek nasıl olur da kendilerinden niteliksel olarak çok daha üstün, işlevsel ve sanatlı bir bütünü meydana getirmiştir?

Bu sorular, canlılardaki programlanmış davranışların sadece malzeme ve mekanizmalarla açıklanamayacağını; bu malzemeyi belirli bir amaca göre tertip eden, düzenleyen ve ona işlev kazandıran bir bilgi ve iradenin varlığını aklen gerekli kıldığını düşündürmektedir.5

Sonuç

Bu rapor boyunca sunulan bilimsel veriler, “içgüdü” olarak adlandırılan olgunun ardındaki karmaşık biyolojik mekanizmaları gözler önüne sermektedir. Modern bilim, doğuştan gelen davranışların “nasıl” işlediğini; yani hangi nöral devrelerin aktive olduğunu, hangi gen ağlarının bu devrelerin kurulumunda rol oynadığını ve epigenetik faktörlerin bu süreci nasıl düzenlediğini aydınlatma konusunda muazzam bir ilerleme kaydetmiştir. FAP, IRM gibi kavramlar, bu işleyişi anlamada güçlü analitik araçlar sunmuştur.

Bununla birlikte, bilimin bu “nasıl” sorusuna verdiği her ayrıntılı cevap, daha temel ve daha derin bir soruyu kaçınılmaz olarak gündeme getirmektedir: Bu hassas mekanizmaları yöneten, bu karmaşık davranışları programlayan ve onlara şaşmaz bir gaye kazandıran “bilginin” nihai kaynağı nedir? Bir örümceğin sinir sistemine ağ örme algoritmasını, bir kuşun genetik koduna göç rotası bilgisini veya bir arı kolonisinin kolektif davranışına altıgen petek inşa etme kuralını yerleştiren nedir?

İşleyişi yöneten o sanatlı tasarımın, o karmaşık bilgi programının ve o şaşmaz gayenin nihai kaynağı sorusu, fiziksel mekanizmaların ve maddi süreçlerin incelenmesiyle cevaplanabilecek bir soru değildir. Bu soru, gözlemlenen eserdeki nizam ve sanattan hareketle, bu eseri yapabilmek için zorunlu olan sıfatlara ve o sıfatların sahibine ulaşmayı gerektiren bir tefekkür alanına girmektedir. Sunulan bilimsel deliller; yani canlı davranışlarındaki nizam, sanat, gaye ve temelindeki programlanmış bilgi, bir yol aydınlatmaktadır. Bu deliller ışığında, bu mükemmel ve programlanmış eserlerin ardındaki nihai Fail hakkında bir sonuca varmak, her bir bireyin kendi aklına, vicdanına ve hür iradesine bırakılmış bir tercihtir.

Kaynakça

Anholt, R. R. H. (2020). Evolution of epistatic networks and the genetic basis of innate behaviors. Trends in Genetics, 36(1), 24–29. https://doi.org/10.1016/j.tig.2019.10.005

Anotaux, M., Agnarsson, I., Messier, C., & Châline, N. (2016). Mobility during web construction in an orb-weaving spider: an indicator of senescence. Current Zoology, 62(2), 123–129. https://doi.org/10.1093/cz/zow026

Araujo, S. F. (2016). Wundt and the philosophical foundations of psychology: A reappraisal. Springer.

Baerends, G. P. (1957). The ethological analysis of fish behavior. In M. E. Brown (Ed.), The physiology of fishes (Vol. 2, pp. 229–269). Academic Press.

Bernard, L. L. (1924). Instinct: A study in social psychology. Henry Holt and Company.

Bhandari, A., & Bhardwaj, N. (2022). Neural circuits of innate behaviors. ResearchGate. https://www.researchgate.net/publication/343913281_Neural_Circuits_of_Innate_Behaviors

Cang, J., et al. (2022). Neural circuit control of innate behaviors. Science China Life Sciences, 65(3), 466–499. https://doi.org/10.1007/s11427-021-2043-2

Corver, A., et al. (2021). Distinct movement patterns generate stages of spider web-building. Current Biology, 31(22), 5005-5018.e4. https://doi.org/10.1016/j.cub.2021.09.004

Crews, D. (2008). Epigenetics and its implications for behavioral neuroendocrinology. Frontiers in Neuroendocrinology, 29(3), 344–357. https://doi.org/10.1016/j.yfrne.2008.01.004

Eibl-Eibesfeldt, I. (1961). The fighting behavior of animals. Scientific American, 205(6), 112–122.

Ewert, J. P. (1997). Neuroethology of releasing mechanisms: Prey-catching in toads. Behavioral and Brain Sciences, 20(1), 1-35.

Grandin, T., & Deesing, M. (1998). Genetics and behavior during handling, restraint, and herding. In T. Grandin (Ed.), Genetics and the behavior of domestic animals (pp. 1-29). Academic Press.

Grier, J. W. (2019). Biology of animal behavior. Waveland Press.

Hall, Z. J., et al. (2024). Neurogenomic basis of nest-building behavior in male and female zebra finches. Molecular Biology and Evolution, 41(7), msae125. https://doi.org/10.1093/mbe/msae125

Hertel, A. G., et al. (2017). Low heritability of nest construction in a wild bird. Biology Letters, 13(9), 20170246. https://doi.org/10.1098/rsbl.2017.0246

James, W. (1890). The principles of psychology. Henry Holt and Company.

Karihaloo, B. L., et al. (2013). Honeybee combs: How the circular cells transform into rounded hexagons. Journal of the Royal Society Interface, 10(86), 20130299. https://doi.org/10.1098/rsif.2013.0299

Lehrman, D. S. (1953). A critique of Konrad Lorenz’s theory of instinctive behavior. The Quarterly Review of Biology, 28(4), 337–363.

Lorenz, K. (1950). The comparative method in studying innate behaviour patterns. Symposia of the Society for Experimental Biology, 4, 221–268.

Mayr, E. (2021). Biyoloji Felsefesi. (Çev. K. H. İnal). Say Yayınları.

McDougall, W. (1908). An introduction to social psychology. Methuen & Co.

Moltz, H. (1965). Contemporary instinct theory and the fixed action pattern. Psychological Review, 72(1), 27–47.

Nakahigashi, K., et al. (2018). An agent-based model for the self-organization of honeycombs. PLoS ONE, 13(10), e0200235. https://doi.org/10.1371/journal.pone.0200235

Ophir, A. G., et al. (2017). Integrating innate and learned behavior through brain circuits. Trends in Neurosciences, 40(12), 727–738.

Robinson, G. E., et al. (2017). Epigenetics and the evolution of instincts. Science, 356(6333), 35-39.

Schleidt, W. M. (1963). The concept of “releasing mechanism”. Zeitschrift für Tierpsychologie, 20(4), 433–463.

Teixeira, V. A. S., & de Polavieja, G. G. (2017). Evolving behaviors. BMC Biology, 15(1), 28. https://doi.org/10.1186/s12915-017-0369-3

Tinbergen, N. (1951). The study of instinct. Oxford University Press.

Vollrath, F. (1992). Spider webs and silks. Scientific American, 266(3), 70–76.

Wundt, W. (1897). Outlines of psychology. (C. H. Judd, Trans.). Wilhelm Engelmann. (Original work published 1896).

Yorulmaz, S. (2017). İnsan Davranışının Genetik Kökenleri. Bilim ve Ütopya, 273, 48-52.

Alıntılanan çalışmalar

  1. DAVRANIŞ BİLİMLERİ Öğr. Gör. Mehmet ÇİTEKCİ, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://gavsispanel.gelisim.edu.tr/Document/mcitekci/20181017162258053_df70bf08-8e49-4f10-8940-766e4059f13d.pdf
  2. İçgüdü nedir? Evrim içgüdüyü nasıl açıklıyor? | Soru & Cevap - Evrim Ağacı, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://evrimagaci.org/soru/icgudu-nedir-evrim-icguduyu-nasil-acikliyor-4270
  3. Instinct and the Origins of Mind and Behavior | Oxford Research Encyclopedia of Psychology, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://oxfordre.com/psychology/display/10.1093/acrefore/9780190236557.001.0001/acrefore-9780190236557-e-796?d=%2F10.1093%2Facrefore%2F9780190236557.001.0001%2Facrefore-9780190236557-e-796&p=emailA2zyfI5led0GE
  4. Ethology: Psychology Definition, History & Examples - Philip Zimbardo, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://www.zimbardo.com/ethology-psychology-definition-history-examples/
  5. TiKiPedi Yayın Anayasası.docx
  6. Instinct theory | EBSCO Research Starters, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://www.ebsco.com/research-starters/psychology/instinct-theory
  7. www.verywellmind.com, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://www.verywellmind.com/instinct-theory-of-motivation-2795383#:~:text=Criticisms%20of%20Instinct%20Theory%20of%20Motivation&text=Instincts%20cannot%20be%20readily%20observed,instances%20but%20not%20in%20others.
  8. Ethology - Wikipedia, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://en.wikipedia.org/wiki/Ethology
  9. Chapter 4: The Nature of Instinct —Analysis and Criticism - Brock University, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://brocku.ca/MeadProject/Bernard/1924/1924_04.html
  10. What Is the Instinct Theory of Motivation? - Verywell Mind, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://www.verywellmind.com/instinct-theory-of-motivation-2795383
  11. Instinct Theory Of Motivation In Psychology, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://www.simplypsychology.org/instinct-theory-of-motivation.html
  12. Ethology | Animal Behavior, Instincts & Communication | Britannica, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://www.britannica.com/science/ethology
  13. Fixed Action Pattern: Definition & Examples - Simply Psychology, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://www.simplypsychology.org/fixed-action-pattern.html
  14. Fixed action pattern - Wikipedia, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://en.wikipedia.org/wiki/Fixed_action_pattern
  15. Fixed Action Patterns: Instinctive Behavior of FAPS - Science Prof Online., erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://www.scienceprofonline.org/animal-behavior/fixed-action-pattern-instinctive-behavior-FAP.html
  16. Innate behaviors and fixed action patterns (article) - Khan Academy, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://www.khanacademy.org/a/innate-behaviors
  17. Innate Releasing Mechanisms & Fixed Action Pattern - Psychology: AQA A Level - Seneca, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://senecalearning.com/en-GB/revision-notes/a-level/psychology/aqa/15-1-8-innate-releasing-mechanisms-and-fixed-action-pattern
  18. Innate releasing mechanisms and fixed action patterns: basic ethological concepts as drivers for neuroethological studies on acoustic communication in Orthoptera - PubMed Central, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC6394777/
  19. Innate releasing mechanism (IRM) – Lancaster Glossary of Child Development, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://www.lancaster.ac.uk/fas/psych/glossary/innate_releasing_mechanism_-irm/
  20. Neuroethology of releasing mechanisms: Prey-catching in toads - ResearchGate, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://www.researchgate.net/publication/231874853_Neuroethology_of_releasing_mechanisms_Prey-catching_in_toads
  21. Neural Circuits of Innate Behaviors - ResearchGate, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://www.researchgate.net/publication/343913281_Neural_Circuits_of_Innate_Behaviors
  22. Neural circuit control of innate behaviors - ResearchGate, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://www.researchgate.net/publication/357584147_Neural_circuit_control_of_innate_behaviors
  23. Neurobiology of fear and specific phobias - PMC - PubMed Central, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC5580526/
  24. The Nature of Genetic Influences on Behavior: Lessons From “Simpler” Organisms, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://psychiatryonline.org/doi/10.1176/ajp.2006.163.10.1683
  25. Evolution of Epistatic Networks and the Genetic Basis of Innate Behaviors - PubMed, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/31706688/
  26. Open questions: Tackling Darwin’s “instincts”: the genetic basis of behavioral evolution - PMC - PubMed Central, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC5377514/
  27. Are instincts actually encoded in DNA? If so, how is that possible? - Quora, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://www.quora.com/Are-instincts-actually-encoded-in-DNA-If-so-how-is-that-possible
  28. The Science Behind Innate Behavior - Number Analytics, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://www.numberanalytics.com/blog/science-behind-innate-behavior
  29. How is instinct coded in DNA? - Quora, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://www.quora.com/How-is-instinct-coded-in-DNA
  30. Behavioral epigenetics - Wikipedia, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://en.wikipedia.org/wiki/Behavioral_epigenetics
  31. Epigenetics and its implications for behavioral neuroendocrinology - PMC - PubMed Central, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC2394853/
  32. How are instincts inherited? A new theory says ‘epigenetics.’ | CBC Radio, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://www.cbc.ca/radio/quirks/photographing-a-black-hole-the-curse-of-the-monkey-god-and-as-canadian-as-1.4060794/how-are-instincts-inherited-a-new-theory-says-epigenetics-1.4061129
  33. Integrating innate and learned behavior through brain circuits - The Hebrew University of Jerusalem, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://cris.huji.ac.il/en/publications/integrating-innate-and-learned-behavior-through-brain-circuits
  34. www.ebsco.com, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://www.ebsco.com/research-starters/science/animal-instincts#:~:text=While%20the%20nature%20versus%20nurture,both%20inheritance%20and%20environmental%20factors.
  35. Epigenetics: What impact does it have on our psychology? - Trinity College Dublin, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://www.tcd.ie/news_events/articles/epigenetics-what-impact-does-it-have-on-our-psychology/
  36. (PDF) Development of Instinctive Behavior - ResearchGate, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://www.researchgate.net/publication/290069319_Development_of_Instinctive_Behavior
  37. Epigenetic Modifications of Brain and Behavior: Theory and Practice - PMC, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC3401366/
  38. Distinct movement patterns generate stages of spider web-building - PMC, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC8612999/
  39. Distinct movement patterns generate stages of spider web building - Bohrium, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://www.bohrium.com/paper-details/distinct-movement-patterns-generate-stages-of-spider-web-building/811674752040042497-4933
  40. (PDF) The role of experience in web-building spiders (Araneidae) - ResearchGate, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://www.researchgate.net/publication/225635733_The_role_of_experience_in_web-building_spiders_Araneidae
  41. Time till death affects spider mobility and web-building behavior during web construction in an orb-web spider - Oxford Academic, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://academic.oup.com/cz/article/62/2/123/1745223
  42. Brain Gene Regulatory Networks Coordinate Nest Construction in Birds - Oxford Academic, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://academic.oup.com/mbe/article/41/7/msae125/7698320
  43. Low heritability of nest construction in a wild bird - PMC, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC5665766/
  44. pmc.ncbi.nlm.nih.gov, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC5665766/#:~:text=In%20birds%20and%20other%20taxa,nest%20construction%20are%20largely%20lacking.
  45. Low heritability of nest construction in a wild bird | Biology Letters - Journals, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://royalsocietypublishing.org/doi/10.1098/rsbl.2017.0246
  46. Kuş yuvalarının biçimini genetik değil, sürünün “kültürel kodları” belirliyor, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://www.indyturk.com/node/744277/bi%CC%87li%CC%87m/ku%C5%9F-yuvalar%C4%B1n%C4%B1n-bi%C3%A7imini-genetik-de%C4%9Fil-s%C3%BCr%C3%BCn%C3%BCn-k%C3%BClt%C3%BCrel-kodlar%C4%B1-belirliyor
  47. Honeycomb construction Actual structures made of beeswax on a wood… - ResearchGate, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://www.researchgate.net/figure/Honeycomb-construction-Actual-structures-made-of-beeswax-on-a-wood-ceiling-a-d-and_fig1_328505897
  48. Crystallography of honeycomb formation under geometric frustration - PNAS, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://www.pnas.org/doi/10.1073/pnas.2205043119
  49. Self-organization at the first stage of honeycomb construction: Analysis of an attachment-excavation model - PMC, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC6200235/
  50. Honeybee combs: how the circular cells transform into rounded hexagons - PMC, erişim tarihi Ağustos 19, 2025, https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC3730681/